6.8 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Sendikalaştıkları için işten atılan Dega Demir işçileri: Ağaç olur dikiliriz meyvesini de alırız

Türk Metal Sendikası’na üye olduktan sonra işten atılan Dega Demir işçileri eylemlerini sürdürüyor

İstanbul Esenyurt’ta bulunan, yaklaşık 180 işçinin çalıştığı Dega Demir Galvaniz fabrikasında sendikalaştıkları için 11 işçinin işten atılması üzerine işçilerin başlattığı eylemler sürüyor. Dega Demir işçileri, “Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz, gerekirse fabrika önünde ağaç olur dikiliriz, meyvesini de alırız” diyor.

Aldığımız ücretler piyasanın çok altında

İşçilerin Türk-İş’e bağlı Türk Metal’e üye olup yeterli çoğunluğu sağladığı Dega Demir’de patron yetkiye itiraz etti, 11 işçiyi işten attı. Bunun üzerine eylemlere başlayan işçilere farklı işyerlerinde çalışan Türk Metal üyesi işçiler de destek verdi. Fabrika önünde konuştuğumuz işçiler ağır çalışma koşullarından, düşük ücret ve iş kazalarından şikayet ediyor. Bir çocuk babası Nedim Çelik yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlatıyor: “10 yıldır Dega Demir’de kaynakçılık yapıyorum. Şu an kaynak atölyesinde şefim ama geçinemediğim için hafta sonları ek iş yapıyorum. Piyasada aynı işi yaptığım işçilerin ücreti 7 bin-8 bin lirayken ben burada 4 bin 800 lira alıyorum. Yani biz burada piyasanın çok çok altında çalışıyoruz. İş başvurusuna gelen elemanlar benim aldığım ücreti istiyorlar, fabrika da bunu vermediği için geri gidiyorlar.”

Düşük ücret almalarının yanı sıra fazla mesai ücretlerini de eksik aldıklarını belirten Çelik, “Pazar günleri mesaiye çağrılıyoruz, yüzde 100 alamıyoruz. Pazar günü geldiğimizde yemek parasını cebimizden ödüyoruz, yemek parasını istediğimizde ‘Ne yediniz de bu kadar para istiyorsunuz’ diyorlar. 20 lira vermekten acizler. Biz bu yoldan dönmeyiz, haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz, gerekirse burada ağaç olur dikiliriz, meyvesini de alırız” diyor.

“İşçi insan gibi yaşamak istiyor”

Çalışmaya başladığı 2013’ten beri koşullarının bir türlü düzelmediğini söyleyen bir Dega işçisi, “Burada işçinin hakkı hukuku tanınmıyor. Varsa yoksa patron, patronun adamları. Fabrika bahçesinde 3 tane köpek var, onlara yapılan masraf işçiye yapılmadı. O köpekler kadar değerimiz yok fabrikada. Burada üretimi durdurmamızın ana sebebi işten çıkartılan 11 arkadaşımız, onların haklarını savunmak. Bu insanların tek yaptığı şey sendikaya üye olmak, hakkını aramak. Hakkımızı arayınca suçlu mu oluyoruz? Biz sizden bir şey istemiyoruz, ben senin altındaki arabanı istemiyorum, Tarabya’daki yalını istemiyorum, Bodrum’daki villanı, tekneni istemiyorum, ben sadece ücretime düzgün bir artış, yemeklerin düzenlenmesini, fabrika içindeki statümün değerlendirilmesini istiyorum. İşçi insan gibi yaşamak istiyor. Başka derdimiz yok. Örgütlendik, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Gerekirse burada yatıp kalkacağız” diye konuştu.

“Hakkımızı istedik diye hain mi olduk?”

Milyon dolarlık iş aletleriyle çalıştıklarını ancak çalışma koşullarının merdiven altı atölyelerdeki gibi olduğunu söyleyen Dega işçisi, “2 tane adam var onların ağzından ne çıkarsa 150 kişi onları yapmak zorunda. Doğru veya yanlış, onların dediği oluyor. Burada baskı var, yıldırma var, sürekli ağızlarında bir cümle, ‘İşinize gelirse kardeşim’ diye tehdit ediyorlar. İşçi cuma namazına gidecek ‘İş var gidemezsin’ diyorlar, gidenlere ise geri gelmeyin diyorlar” diyor. 4 yıl önce konut kredisiyle ev aldığını hâlâ borç ödediğini söyleyen işçi, “Depo sevkiyat şefiyim. 4 bin lira maaşım var, şefe bak. Yetmiyor diye bayram tatilinde geldim, burada güvenlikte 1 hafta bekçilik yaptım. Herkes ailesiyle bayram kutlarken ben burada köpeklerle yattım. 20 lira yemek parası istedim, adam bana, ‘Sen 5 günde ne yedin’ diye sordu. Günlüğü 20 liradan 5 gününe toplamda 100 lira verecek. Onu bile vermiyor bu firma. Şimdi bize hain diyorlar, hakkımızı istedik diye hain mi olduk? İşçinin hakkını vereceksin işçi de işini yapacak. Personelin çalışma düzenini değiştireceksin. Arkadaşımın işi ovalama. Onu alıp banyoya veriyor, elaman eksikse eleman alacaksın ama yok işçinin etinden, sütünden, her şeyinden faydalanılıyor. Kısacası bizi insan yerine koymuyor. Tek korkuları rahatlarının kaçacağı, düzenlerinin bozulacağı. Biz üzerimizdeki korkuyu attık artık kimse korkmuyor onlardan” diyor.

“15 yaşındaki çocuğumu okuldan almak zorunda kaldım”

3.5 senedir Dega Demir fabrikasında çalıştığını, geçinemediği için 15 yaşındaki çocuğunu okuldan alarak işe vermek zorunda kaldığını belirten başka bir işçi de “2 bin 650 lira alıyorum. 4 çocuğum var, geçinemiyorum. Ayda 2 bin 500 lira konut kredisi ödüyorum, bana kalanla nasıl geçineceğim. Bunu dile getirdiğim halde muhatap bulamıyorum. Çalışıyoruz, fazla mesai yapıyoruz, ücretini alamıyoruz. 15 saatim hâlâ içeride duruyor. Ben banyoda çalıştım, belimi sakatladım. Doktor ağır işte çalışamaz diye rapor verdiği halde yine beni zorla ağır işe göndermeye çalışıyorlar. Yazık günah değil mi? 15 yaşındaki çocuğu okuldan almak zorunda kaldım, geçinemiyorum. Şu an benim çocuğum bile 2 bin 650 lira alıyor, çocuğumla aynı ücreti alıyorum” diye ifade ediyor.

“Senelik izindeyken işten atıldığımı öğrendim “

Sendikada örgütlenmeye başladıklarından beri yoğun baskılarla karşılaştıklarını dile getiren Dega işçisi, “Bize, ‘Sendikaya buraya giremez’ dediler. İşten atılmakla tehdit edildik. 2 hafta önce cuma günü küçülme bahanesiyle beni işten attılar. Sevkiyat bölümünde çalışıyorum, ne kadar mal gelip gittiğini biliyorum. Bu yalanlarla bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz” diyor.

Aynı gerekçeyle işten atılan Sezer Yaşar, “2 hafta izne çıktım, ondan önce zaten sendikalaşma çalışmalarımız vardı. İznimin ilk haftasında işten çıkarıldığımı öğrendim, onu da WhatsApp’tan atmışlar. Gerekçe ise ‘Küçülmeye gidiyoruz.’ Ben içeride 5 makinede çalışıyorum, tıka basa iş var. Küçülme dedikleri bu. Ben izne gitmeyeyim diye yalvarıyorlardı. ‘Parasını verelim, çok acil işler var yapmamız lazım’ diyorlardı. Baskı var, havalandırma kötü, isin dumanın içinde çalışıyoruz. İnsanlar içeride doğru düzgün nefes bile alamıyor” diye anlatıyor.

“Ölüm riski var, çok sık iş kazaları yaşanıyor”

Fabrikanın tel çekim bölümünde çalışan Sertan ise sık sık iş kazalarıyla karşılaştıklarını söyleyerek, “Tel bölümünde çalışıyorum, bu fabrikada 50 tane pres makinesi varsa 50’si de benim elimden geçiyor. Ağır bölümde çalışıyorum. Demiri var, tozu var, ölüm riski var. Normalde telin bir kere çekilmesi lazım, sonra banyoya gitmesi lazım. Sonra bana tekrardan gelip sabunlu şekilde telin çekilmesi lazım. Yöneticilere bunu çok kez söyledim ama onlar ‘Teli iki çekim yapalım’ diye karşılık verdiler. Dedikleri gibi yaptım teli makineye verdim, tel makineden çıkıp yanımdaki arkadaşımı sakatladı. Çenesi kırıldı, dili içine kaçtı. Dilini çıkartmasaydım şu an burada değil, belki de mezarda olacaktı. İş kazaları çok oluyor, mesela fırınlar var, fırınları kaldıran vinçler var, dişlilerinin demirden olması lazım, o dişliler burada plastik. Bunun kaldırdığı fırınların ağırlığı 2 ton, ben bunları akşam tek başıma değiştiriyorum. Bunları değiştirirken o kadar korkuyorum ki kaza geçirsem beni kurtaracak kimse yok. Demirden olsa daha sağlıklı olurdu ama dile getirmememize rağmen önlem alınmıyordu” diye konuşuyor.

“Merdiven altı atölyelerde bu ücretlerden fazlasını alırız”

Fabrikada yıllardır çalışan işçilerin çok düşük ücretlere çalıştırıldığını söyleyen Dega işçisi, “Bu fabrikada adalet diye bir şey yok. Köle gibi çalıştırıp insanların sırtından para kazanıyorlar. İş paraya gelince ‘Asgarinin ne kadar altında verirsek kârdır’ diyorlar. Burada yıllardır emek veren 15 senelik 20 senelik arkadaşlarımız var. Aldıkları ücret o kadar düşük ki buradan çıksalar, merdiven altı bir atölyede daha iyi alırlar” diyor.

Türk Metal Gebze Dilovası Örgütlenme Sekreteri Yusuf İkisivri ise Dega Demir’deki gelişmelere dair şöyle konuştu: “Dega’da işçiler anayasal haklarını kullanarak Türk Metal’de örgütlendiler, patron işçilerin örgütlenme hakkına saygı göstermeyerek 11 işçiyi işten attı. Biz de Türk Metal Sendikası olarak direnişi örgütlüyoruz. Dega’da işçi arkadaşlarımızın sendikal haklarına saygı gösterilene kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz.”

KaynakEvrensel

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol