Birleşik-Metal-İş’e üye oldukları için önce ücretsiz izne çıkarılan ve sonra tekrar işbaşı yapan Systemair HSK işçilerine adeta ‘sıkı yönetim kuralları’ uygulanıyor
DİSK’e bağlı Birleşik-Metal-İş’e üye oldukları için önce ücretsiz izne çıkarılan ve sonra tekrar işbaşı yapan Systemair HSK işçilerine adeta ‘sıkı yönetim kuralları’ uygulanıyor. İşçilerin verdiği bilgiye göre işçilerin mesai saatleri içinde telefonlarını yanlarında taşıması patron talimatıyla yasaklanırken, işçilerin çalıştıkları bölümler de keyfi şekilde değiştirildi. İşçiler sendikalaştıktan sonra ise haklarında çeşitli bahanelerle tutanak tutulduğunu kaydetti.
Dilovası’nda kurulu Systemair işçileri Birleşik Metal-İş’te örgütlenmiş ve ardından ücretsiz izne çıkarılmıştı. Fabrika önünde direnişe geçen işçilere destek veren iki işçi ise tazminatsız şekilde işten atılmıştı. Patronla yapılan görüşmeler sonucu işçilerin bir kısmı işbaşı yaptı. İşçilerin bir bölümü ise patronla tazminat konusunda anlaştı ancak haklarını alana kadar fabrika önündeki bekleyişini sürdürüyor.
İşçiler, işe geri dönüşlerle birlikte fabrika içinde baskının yoğunlaştığını söyledi. Şirket avukatının fabrikada yaptığı toplantıyla kendilerine gözdağı verildiğini söyleyen bir Systemair İşçisi, “İşveren avukatı bize sendikal davanın 4-5 yıl sürebileceğini söyledi. Hatta sendikanın Çalışma Bakanlığından aldığı yetki belgesinin işveren nezdinde yok hükmünde olduğunu savundu. ‘Yetki itiraz davası bile 5 ay önceden sonuçlanması mümkün değil, gerisini siz düşünün’ dedi. Açık açık siz bu işten vazgeçin demeye getiriyorlar, işçilere gözdağı veriyorlar” şeklinde konuştu.
Üretimde Avrupa, ücrette Afrika
“Patron avukatı bizle alay ediyor” diyen başka bir işçi, “Avukat bu yeni kuralların sendikalaşma ile alakası olmadığını söylüyor. Orada söyleyemedim. Ama bal gibi sendikalaşma ile ilgilidir. Telefon kullanımı ile ilgili Avrupa’daki fabrikaları örnek gösteriyor. Bu kuralın verimliliği artırdığını söylüyor. Mesele kâr ve üretime gelince Avrupa’dan örnek veriyorsunuz, çalışma koşulları, maaşımıza gelince ise bize açlığı, Afrika’yı reva görüyorsunuz” sözleriyle tepki gösterdi.
İşçiyi arayan insan kaynaklarına soracak
Bir başka işçi ise ‘’Üretirken, kâr rekorları kırarken iyi, işçi sendikalaşınca kötü oluyoruz. Patron bir dizi karar aldı. Güya iş verimliliğini artırmak için işyerinde telefon kullanmayı yasaklıyor. Bize ulaşmak isteyen yakınlarımız önce insan kaynaklarını arayacak, amirimize haber verecek, amir ise bize söyleyecek. Bir dolap yapılarak telefonlarımız orada toplanacakmış. Hem arkadaşımız hem de ailemizle haberleşmemizi istemiyor. Sendikalaştığımız için patron bizlere sıkıyönetim uygulayacak” dedi. Ayrıca ustabaşıların tutanak tuttuğunu ve işçileri işten atılmakla tehdit ettiğini söyleyen işçiler, “Tek bir açığımızda, türlü türlü bahaneler ile arkadaşlarımıza tutanak tutulmak isteniyor. Korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor” dedi.
Fıkra gibi: Sendikal tazminatı liderler alıyor
İçerdeki baskının gittikçe ‘çirkinleştiğini’ söyleyen bir işçi ise “Sendikalaştığı için bir arkadaşımıza baskı yapıyorlar. ‘Ya seni işten atarız, ya da görev değişikliğini kabul edersin’ diyorlar. Arkadaşımızı buz gibi havada, yağmurda dışarıda bekletiyorlar. İşveren avukatı ‘Sendikal tazminatı ancak liderler alıyor’ dedi. Bir arkadaşımız ise bunların kim olduğunu sordu. İşveren avukatı ise ‘Hâkim karar verecek’ dedi. İşçileri korkutmak için saçmalamaya başladılar” ifadelerini kullandı.