Mücadeleci sendikalar, siyonist İsrail devletinin Filistin halkına dönük soykırım saldırılarına karşı Levent’te bulunan İsrail Konsolosluğu önünde eylemdeydi.
Konsolosluk önünde “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği” sloganlarıyla yürüyen işçi sınıfının öncülerini polisin çabaları da engelleyemedi.
Dev Turizm-İş, Dev Tekstil, DGD-SEN, Enerji-Sen, İnşaat-İş, Limter-İş, KATAŞ-SEN, PTT-Sen tarafından düzenlenen eyleme DİSK Basın-İş, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ve Halkevleri de destek verdi.
“Katil İsrail Filistin’den defol” pankartı açılan eylemde ortak açıklamayı Erdoğan Odabaş okudu.
“İsrail, Gazze’de savaş hukukuna bile uymuyor”
Emperyalizmin güdümündeki İsrail Devletinin 1940’ların sonundan beri tarihte benzeri az görülür şekilde Filistin topraklarını işgal ettiğini ifade eden Odabaş, İsrail’in yıllardır Filistinlilerin tarım arazilerine, evlerine, işyerlerine el koyduğunu ve buna direnen Filistinlilerin terörist ilan edildiğini kaydetti. İşgalci İsrail’in her defasında emperyalist-kapitalist devletlerce mağdur gösterilip destek mesajları aldığına işaret eden Odabaş, emperyalistlerce korunan İsrail’in Gazze’de bugün savaş hukukuna bile uymadığını vurguladı.
“Yasak fosfor bombalarıyla çocukları vahşice öldüren bizzat İsrail devletidir”
Filistin halkının egemenlik hakkını ihlal eden İsrail’in soykırımına bahane olarak Filistinli direniş güçlerinin 7 Ekim’de başlattığı operasyonun gösterildiğine işaret eden Odabaş, “Yaşananlar şiddet görüntüleri öne sürülerek iki eşit güçteki devletin savaşı gibi gösterilmek istense de biz biliyoruz ki bu yıllardır süren tek taraflı bir katilamdır. Bugün yine kullanımı yasak fosfor bombalarıyla çocukları, görevini yapan basın emekçilerini, Gazze halkının yaralarını sarmaya çalışan sağlık emekçilerini vahşice öldüren bizzat İsrail devletidir” dedi.
Bundan 50 yıl önce Türkiyeli devrimcilerin tereddütsüz bir biçimde işgale karşı Filistin halkının yanında durduğunu hatırlatan Odabaş, kendi taraflarının da tüm tarihleri boyunca olduğu gibi net olduğunun altını çizdi.
“Milyonlarca emekçinin kalbi sınıf kardeşleriyle beraber çarpmaktadır”
Bu ülkede her gün ekmek kavgası veren emekçilerin “Nehirden denize özgür Filistin” dediğini vurgulayan Odabaş, şöyle devam etti:
“Çünkü Filistin kurtuluş savaşçısı Gassan Kanafani’nin yaptığı benzetme gibi boyunla, kılıç arasındaki ilişkiyle emekle sermaye arasındaki çelişki birbirinin aynıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun her savaşta zenginler silah satıp para kazanırken emekçiler, yoksullar yani o toprakların asıl sahipleri bu savaşta canlarıyla bedel ödeyenler olmuşlardır. Bugün ülkenin dört bir yanında her sabah evine bir dilim daha fazla olsun ekmek götürebilmek için kalkan milyonlarca emekçinin, hakları için günlerdir memleketin dört bir yanında yerli-yabancı sermaye sahiplerine, patronları koruyan kolluğa ve kanunlara karşı direnen işçilerin, gözü, kulağı, yüreği bir yandan orada katledilen hiç tanımadığı belki de ömrü boyunca göremeyeceği sınıf kardeşleriyle beraber çarpmaktadır.”
Dünyanın dört bir yanında gençler, kadınlar ve işçilerin kent meydanlarını doldurarak Filistin’e destek verdiklerine dikkat çeken Odabaş, devletler ve sermaye sahiplerinin ise İsrail’le ilişkilerini korumanın derdine düştüğünü vurguladı.
“Emperyalistler topraklardan atılmadıkça emekçi halklara huzur yok”
Ortadoğu’da Kürtler, Araplar, Êzidîler gibi halkların yıllardır emperyalist savaş politikaları sonucu kanla, gözyaşıyla yaşamaya ve direnmeye çalıştığını kaydeden Odabaş, emperyalistler ve işbirlikçileri bu topraklardan atılmadıkça emekçi halklara huzur gelmeyeceğini söyledi.
Odabaş şöyle devam etti:
“Buradan bir kez daha Filistin halkının meşru mücadelesini selamlıyoruz. Filistin halkı yalnız değildir, dünyanın tüm ezilenleri emekçileri onlarla beraberdir. Her ne olursa olsun biz işgale işgal katliama katliam demekten vazgeçmeyeceğiz. İşgalci İsrail bugün Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde bir soykırım gerçekleştirmektedir. Biz bu soykırımın karşısında, direnen Filistin halkının yanındayız.”
Eylem Bandista’nın ezgileriyle son buldu. Eylem boyunca “Nehirden denize özgür Filistin”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği”, “Filistin’de düşene, dövüşene bin selam” sloganları atıldı.
