22.9 C
İstanbul
19 Eylül Perşembe, 2024
spot_img

'Sendikal faaliyetlerden suç üretiliyor'

Sendikal örgütlemenin önündeki engellerin 12 Eylül dönemine dayandığına dikkati çeken Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, sendikal faaliyetlerden suç üretilmeye çalışıldığını söyledi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkına Örgütü (OECD) verilerine göre Türkiye, sendikal örgütlenmenin en düşük olduğu ülkeler arasında yer alıyor. OECD’nin açıklamalarına göre, İzlanda’da sendikal örgütlülük oranı yüzde 86 iken, bu oran resmi açıklamalara göre Türkiye’de yüzde 13,9. Türkiye’de sendikal örgütlülüğün bu kadar düşük olmasının sebeplerinden birinin yüzde 1 işkolu barajı olarak gösterilirken, sendika yöneticileri durumun iktidarın ve patronların baskılarından kaynaklandığını belirtiyor.
Sendika üyesi işçilerin işten çıkarılması gibi baskıların yanında bir de sendikacıların tutuklanması bir diğer baskı unsuru. Sendika yöneticileri ve üyelerinin tutuklanması 12 Eylül darbesinin öncesine dayanıyor. O dönem özellikle Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üye ve yöneticileri sık sık gözaltı ve tutuklama ile karşı karşıya kaldı. Yine 12 Eylül döneminde DİSK kapatılarak, Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve 52 yöneticisi hakkında idam istemiyle dava açıldı. Abdullah Baştürk ve diğer yöneticiler uzun süre tutuklu kaldı.
Günümüzde de birçok sendika yöneticisi tutuklu bulunuyor. Devrimci Yapı, Yol ve İnşaat İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Sekreteri Nihat Demir, Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel İş) Ağrı Şube Başkanı Ersin Erincik, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) Çorlu temsilcisi ve sendika üyesi işçiler tutuklanan sendikacılardan bir kaçı.

‘Faaliyetlerimizden suç üretiliyor’

Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin 12 Eylül döneminden bu yana süregeldiğini belirten Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, demokrasinin rafa kaldırılmasının tüm muhalefeti etkilediği gibi sendikal alanı da etkilediğini ifade etti. Sendikal örgütlenmenin önünde engeller olduğunu, tutuklamanın da bunun bir parçası olduğunu kaydeden Karabulut, 3’üncü Havalimanı şantiyesindeki eylemden sonra kendisinin ve 36 işçinin tutuklandığını hatırlattı. Kasım ayında ise sendikanın Genel Sekreteri Nihat Demir’in tutuklandığını aktaran Karabulut, “Tüm faaliyetlerimizden suç üretmeye çalışılıyor. Dosyasına baktığımızda devletin kendi hukukuna göre bile suç vasfı taşıyan bir şey yok. Arkadaşımız sendikal alanda yapması gereken işleri yaptığı için tutuklandı” dedi.

‘Güneş balçıkla sıvanmaz’

Nihat Demir’in ilk mahkemede serbest kalacağına inandığını belirten Karabulut, sendikacıların bu yöntemlerle korkutulmaya çalışıldığını söyledi. İşçilerin örgütlü olduğunda devletin yasalara uymak zorunda kalacağını dile getiren Karabulut, “İşçi örgütlü ise sadece iş yerinde değil toplumsal sorunlara da duyarlı olup buraya da tepki verebilir. Sistem işçilerin hiçbir yerden nefes almasını istemiyor. Bugün siyasi partilere, gençlik örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine de kendisine dair bir muhalefet gelişmesini istemediği için her türlü baskıyı uyguluyor. Ama güneş balçıkla sıvanmaz. Mahkeme günü belli olduğunda hem demokratik kamuoyuna hem de inşaat işçilerine çağrı yaparak mahkemeyi sahiplenmeyi gerçekleştireceğiz. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını sağlayacağız” diye belirtti.

‘Kürt sorunu turnusol kağıdı’

Nihat Demir’in tutuklanmasına sessiz kalınmasını Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi operasyonu çerçevesinde tutuklanmasına bağlayan Karabulut, toplumun Kürt sorunu konusunda terörize edilerek baskı altına alındığını kaydetti.“Bu memlekette Kürt sorunu bir turnusol kâğıdı” diyen Karabulut, şöyle dedi: “Kürt sorununa dair tutum geliştiremiyorsanız, bu noktada çözüm gücü olamıyorsanız diğer sorunların hiçbirini çözemezsiniz. Bizim inşaat iş kolunda da biraz öyle. İşçilerin ana gövdesini Kürt emekçileri oluşuyor. Eğer Kürt emekçilerinin Kürt işçilerin yaşadığı sorunları sadece emek süreci ile ilgili ele alırsanız bu sorunu çözme şansınız yok.”

Dayanışma çağrısı

Genel-İş Ağrı Şube Başkanı Ersin Erincik’in de 14 Şubat günü tutuklandığını hatırlatan Karabulut, tutuklamanın Ağrı Belediyesi ile yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonra yaşandığına dikkat çekti. Meselenin özünde iktidara karşı hamle geliştirmek olduğunu söyleyen Karabulut, “Ağrı sadece belediye işçileri için değil, tekstil açısından da ucuz iş gücü cenneti haline geldi. Orada belediye işçilerinin yaratacağı bir kazanım diğer işçilere de örnek olacaktı. Bunu gördüğü için anında müdahale edip farklı bir yöntemle arkadaşlarımızı sindirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Tutuklu sendikacıların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Karabulut, demokratik kamuoyuna da dayanışma çağrısı yaptı.

‘Yasalar hiçe sayılıyor’

Polis sorgusu sırasında Nihat Demir’e özellikle 3’üncü Havalimanı inşaatında çalışan işçilerle yaptığı telefon görüşmelerinin sorulduğunu aktaran avukat Emrah Baran ise, bu görüşmelerin suçlama konusu haline getirildiğini belirtti. Konuşmaların içeriğinin işçilerin kıdem tazminatı, işe iade davası gibi konular olduğunu ifade eden Baran, “Kendisinin yaptığı sendikal faaliyetler doğrudan kriminalize edilmeye çalışıldı. Bildiğiniz üzere kişinin sendikal faaliyetleri hem Anayasa tarafından hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından örgütlenme özgürlüğü çerçevesi kapsamında güvenceye alınmıştır. Ancak bu hak hiçe sayılmak suretiyle müvekkilimiz Nihat Demir’in yaptığı telefon görüşmeleri doğrudan örgütsel faaliyet olarak tanımlandı” dedi.

‘Herşey terör suçuna bağlanıyor’

Özellikle inşaat alanında sendikalaşmanın zor olduğunu  dile getiren Baran, şöyle devam etti: “Bu alanda gördüğüm kadarıyla patronlar devlet koruması altında. Sendikal faaliyetler, örgüt üyeliği suçu kapsamına konulmuş durumda. Ülkemizde örgüt üyeliği suçlaması belirsiz bir tanım içeriyor. Bu belirsiz tanım istediğiniz faaliyeti örgüt üyeliği suçlaması içerisinde eritmenizi, tanımlamanızı sağlıyor. Bu şekilde sendikal faaliyetler de örgüt üyeliği kapsamında konulmuş durumda. Burada asıl engellenen nokta bence sendikal faaliyetler, bunlara ket vurma bunları engelleme girişimi olarak görüyorum.”

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol