11.2 C
İstanbul
26 Kasım Salı, 2024
spot_img

Şehir hastaneleri: Sağlıkta yağma ve rantın yeni yolu

Sağlığın hizmet olmaktan çıkıp sermayeye rant ve kar kaynağı haline getirilmesinin son örneklerinden biri şehir hastaneleridir.

İlk defa gündeme geldiğinde, Reis tarafından bizzat reklamı yapılan bir proje olarak tanışmış olduk. Şehir Hastaneleri, yasayla kurulmuş, özel sektör tarafından işletilen, devletin hizmet alımı yoluyla kiracısı olduğu işletmelerdir. Bu hastaneler bildiğiniz devlet ya da Üniversite hastanelerinden değil. O yüzden farklı adı ve yasası var.

Sistem şöyle işliyor; Hazine arazisi bedelsiz olarak şirkete tahsis ediliyor. Şirket hastaneyi inşa ediyor ve kuruyor. Tahmin edersiniz ki teşvik ve kredi kolaylıkları sağlanıyor. Eğer şirket ödemelerde bir sorun yaşarsa devlet borcu üstleniyor. Sıfır risk yani. Sağlık Bakanlığı bu hastanelerde kiracı. Mülk sahibi şirkete en az 25 yıl boyunca kira ve bina bakım bedeli ödenir.

Bununla kalır sanmayın. Osmangazi Köprüsü ya da Avrasya Tünelindeki gibi bir sistem de burada devreye giriyor. Devlet bu hastanelere hasta (müşteri) garantisi veriyor. Yüzde 70 doluluk oranı ki ülkemizde bu oran yüzde 69.6. Yani devlet vatandaştan aldığı vergiyi sermayeye teşvik, kredi, vb. yollarla dağıtacak, sonra yapılan çılgın proje için devlet şirketleri adeta maaşa bağlayacak, vergiler yoluyla kaz gibi yolunan vatandaş hizmetin bedelini ödediği gibi, devletin verdiği garanti de vatandaşın cebinden çıkacak.

Hastanelerin bütçesi döner sermayeden oluşacak. Yasaya göre önce kira bedeli ödenir. Yetmezse merkezi döner sermayeden aktarma yapılacak. Bu da yetmezse Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanacak. Bu hastanelerde işçilerin maaşlarının ödenmesinde yaşanan sıkıntılar şimdiden basına yansıyor.

Bu güne kadar yapılan 18 Şehir Hastanesi için şirketler 10 milyar dolar yatırım yapıp yıllık 30 milyar dolar kâr edecekler. Ödenecek kira bedeli ise şimdiden yıllık 3 milyar doları aştı.

Akla zarar proje anlatmakla bitecek gibi değil. Her türlü vergi ve harçtan muaflar. Üstelik her türlü görüntüleme ve laboratuvar hizmeti de devlete satılacak. Şirketler, hastane içi ve çevresinde açacakları kafeterya, otopark, kreş vb. işletmeler yoluyla da kâr elde edecekler.

Hastaneler propaganda edilirken kullanılan söylemlerden biri 5 yıldızlı otel konforlu odalarıdır. Hastaya müşteri mantıklı bakışın bizzat saray tarafından ifadesi budur. Lütfen sakin olun, bu konfor öyle herkese göre değil. SGK bir yıldızlı oda fiyatını karşılıyor. Böylece hizmete erişim için katkı payı ya da ek ödeme yapmak gerekecek.

Bazı hatırlatmalarla devam edelim. Ankara’da ODTÜ ormanlarının yağma sebeplerinden biri bölgede yapılacak şehir hastanesi idi. Ayrıca hastanelerin merkezi yerlere uzak yapılıyor olması ulaşımı hem daha güç hem de daha pahalı hale getiriyor. Yetersiz personel de başka bir sorun. Bu nedenle birçok şehir hastanesinde doktorlar kayıt ve benzeri işlerle de uğraşmak zorunda kalıyor.

Son olarak eklersek; şehir hastanelerinin açılması ile bir ilde ya da bölgede yatak sayısı artar sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yasaya göre, açılan her yatak sayısı kadar başka bir hastanede yatak sayısı azalıyor ya da bir hastane kapanıyor. Şehrin merkezinde, sermayenin ve rant vurguncularının ağzını sulandıran hastane arazilerinin geleceği de ortaya çıkmış oluyor.

İşçi Gazetesi’nin 157. sayısında yayımlanmıştır.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol