Hastanenin mahkum koğuşunda jandarmanın ters kelepçe işkencesine maruz kalan avukat Sezin Uçar hakkında ‘polise mukavamet ve jandarmayı yaralamaktan’ soruşturma başlatan savcılık Uçar’ın yaşadığı işkenceyi görmezden geldi.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından Sezin Uçar, tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Hapishanesi’nde 13 Eylül tarihinde hastaneye giderken askerlerin ters kelepçe dayatmasına maruz kalmıştı. Keyfi uygulamaya karşı çıkan Uçar’ı, darp ederek ters kelepçe takan askerler aynı zamanda Uçar’a cinsel tacizde bulunmuştu.
Hastanenin tutuklu koğuşunda kelepçe takılmasına karşı çıkan Uçar’ın vücudunda darp ve ters kelepçe takılmasından dolayı morluklar bileklerinde ve omzunda askerlerin tırnak izlerinden dolayı derin çizikler oluşan Uçar, yaşanan işkence ile ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.
ETHA’nın haberine göre Avukat Uçar hakkında ‘polise mukavamet ve jandarmayı yaralamaktan’ suç duyurusunda bulunuldu. Jandarma komutanın suç duyurusu üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada Uçar’ın savunması istendi.
Konuya ilişkin açıklama yapan EHB avukatlarından Kader Tonç, Uçar’ın elleri kelepçeli olmasına rağmen savcılığın karşılıklı arbede varmış gibi ve jet hızıyla jandarmanın suç duyurusu hakkında işlem başlatırken Uçar’ın yaşadığı işkenceye dair yapılan suç duyurusu hakkında hala işlem yapılmadığını belirtti.
Tonç, yaşananların tek bir hapishaneye özgü olmadığını OHAL sürecinde yaşanan yoğun baskı, hak gaspları ve kısıtlamaların OHAL sonrasında kalıcılaştırılmasının sonucu olduğunu belirti. Hastaneye götürülmemekten revire çıkarmamaya, kelepçeli muayeneden spor gibi kazanılmış hakların yok sayılmasına kadar bir dizi uygulamanın devam ettiğini belirten Tonç, bu uygulamaların tutsaklara uygulanan özel tecrit politikasının bir parçası olduğunu ifade etti.
