6.8 C
İstanbul
26 Kasım Salı, 2024
spot_img

Sarıgazi’de kadınlar eylemdeydi: “Evde, işte, sokakta şiddete karşı mücadeleyibüyütüyoruz!”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi kadınlar buluşmaya devam ediyor. Bugün Sarıgazi’de kadın örgütleri basın açıklamasına buluştu.

Basın açıklamasında “Bunun için haklarımızdan, hayatlarımızdan, geleceğimizden, özgürlüğümüzden vazgeçmiyor, şiddete, sömürüye, savaşa karşı her alanda sesimizi duyurmak için mücadeleyi büyütüyoruz.” denilerek 25 Kasım’a çağrı yapıldı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” diyen Maria, “kolları kavuşturmaktansa mücadeleyi büyüteceğiz” diyen Minevra, “Bu sisteme karşı savaşmaktan vazgeçmeyen” Patria Mirabel.

Üç kız kardeş. Dominik Cumhuriyetinde diktatörlüğe karşı mücadele eden Kelebekler. 25 Kasım 1960’da diktatörlüğün askeri güçleri tarafından tecavüz edilerek katledildiler. Trujillo diktatörlüğü Mirabel Kardeşleri katledilerek mücadeleyi bitireceğini sanmış, ancak yanılmıştır. Dominik’i saran öfke diktatörlüğün sonu olmuş ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, Mirabel Kardeşlerin bıraktığı bir mücadele günü olarak bizlere miras kalmıştır.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası mücadele gününün ön günlerindeyiz. Evde, sokakta, işyerlerinde şiddete, tacize, baskıya uğruyor, her yeni güne bir kadın cinayeti, çocuk istismarı haberi ile başlıyoruz. Evde işte emeğimiz iki kez sömürülüyor, kirli savaşlarda, göç yollarında ganimet oluyor tecavüze uğruyoruz.

“Kadın düşmanı politikaları hayata geçirmek için ardı arkası kesilmeyen adımlar atılıyor”

Trujilo Diktatörlüğünde olduğu gibi tek adam rejimi de bulduğu her fırsatta mücadele eden kadınları hedefe çakıyor, kadın düşmanı politikaları hayata geçirmek için ardı arkası kesilmeyen adımlar atıyor. İktidarlarını ayakta tutabilmek için baskı ve zorbalıktan başka seçeneği kalmayan AKP-MHP iktidarı gerici ideolojisini toplumun geniş kesimlerine dayatıyor.

Toplumu kendi gerici ideolojisi çerçevesinde dizayn etmek için uğraşan iktidar böylece emekçilerin karşı karşıya kaldığı sömürüyü arttırmayı hedefliyor. Bu kapsamda kadınların kazanılmış haklarına da göz dikiyor. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararnamesi ile çekilen tek adam rejimi bir yandan sık sık kadınları, LGBTİ+’ları aşağılayan söylemlerde bulunurken bir yandan da toplumun en dinamik kesimi olan kadın hareketini marjinalize etmeye çalışıyor.

Zaten sınırlı olan, mevcut haliyle bile uygulanmayan yasal düzenlemeler, uluslararası sözleşmeler tehlike olarak görülmekte, kaldırılmaları ya da içlerinin tamamen boşaltılması için adeta fırsat kollanmakta. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kadınların lehine etkin bir şekilde kullanılmazken, kayyım “rektör” Naci İnci için uygulanıyor. Hayatını kurtarmak için öz savunmasını gerçekleştiren Çilem Doğan’a 15 yıl hapis cezası verenler 6284’e dayanarak 14 öğrenci hakkında “ısrarlı takip mağduru” sıfatıyla Naci İnci için koruma tedbiri kararı almakta da sakınca görmüyorlar. Antalya Elmalı’da istismara uğrayan iki çocuğun failleri geçerli kanıt yok denilerek serbest bırakılırken, Urfa’da yaşanan çocuk istismarı davası çocuğun olay esnasında bağırmadığı, yardım istemediği gerekçesiyle kapatılıyor.

Adalet Komisyonu’ndan geçen 5. Yargı Paketiyle ise “icra yoluyla çocuk teslimi” konusunda değişiklik öngörülüyor. Böylece kadınlar şiddet tehdidi olması gerekçesiyle çocuklarını teslim etmemeleri halinde disiplin hapsi ile cezalandırılacaklar.

Bir yandan yasal düzenlemelerle kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara yönelik şiddeti arttıracak uygulamalar hayata geçirilmeye çalışılırken, bir yandan da pandemi sürecinde daha da derinleşen ekonomik krizin en ağır faturası işçi ve emekçi kadınlara kesilecek. İşsizlik, hak gaspları, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları ile boğuşan işçi ve emekçi kadınların karşı karşıya kaldığı şiddet biçimleri ve kadın cinayetleri özellikle pandemi sürecinde artış gösterdi. 

Şiddet, baskı bunlarla sınırlı değil. Mücadele eden ilerici, devrimci, yurtsever kadınlar devlet şiddetine maruz kalıyor. Gözaltına alınıyor, tehdit ediliyor, zindanlara hapsediliyor, geçtiğimiz haziran ayında İzmir’de Deniz Poyraz gibi katlediliyoruz.”

“Bu koşullara bizlerin sessiz kalması, biat etmesi bekleniyor”

“Baskı, sömürü ve kadın düşmanı politikalara karşı, evde, işyerinde, sokakta her geçen gün artan şiddete karşı sessiz kalmayacağız. Tırpanlanmaya çalışılan haklarımızdan, gericilikle cendereye alınan gülüşümüzden, güvenceli çalışma ve yaşama hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Güvenli hayat, eşit ve özgür bir yaşamı kurma mücadelemizden geri adım atmayacağız.

Bunun için haklarımızdan, hayatlarımızdan, geleceğimizden, özgürlüğümüzden vazgeçmiyor, şiddete, sömürüye, savaşa karşı her alanda sesimizi duyurmak için mücadeleyi büyütüyoruz.”

İmzacı kurumlar: Demokratik Kadın Hareketi, EMEP’li Kadınlar, HDP Kadın Meclisi, İlerici Kadınlar Derneği, İşçi Emekçi Kadın Komisyonları, Kadın Dayanışma Komiteleri, Sosyalist Kadın Hareketi, Yeni Demokrat Kadın, Yerel Demokrasi Kadın Meclisi

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol