Özlem Zengin’in 25 Aralık’ta Meclis kürsüsünden sarf ettiği ifadeler, iç savaş hukuku değerlendirmelerini doğrular nitelikte.
Erdoğan ve partisine olan eleştirileri ‘düşmanlık’ olarak niteleyen Saraylı Zengin, sözlerinin devamında ‘hukukun ve siyasetin’ hedef aldığı kişileri korumadığını da itiraf etti.
Zengin’in konuşmasındaki ilgili bölüm şöyle:
“Yeni gelen konular var, konuşmalar var, bu konuşmalar konusunda tabii, Filistin meselesine özel bir alan açmak istiyorum. Şöyle bir tablo görüyorum: Medeni Kanunu tabii, biz hukuk fakültelerinde eski medeni kanunları da okuma imkânımız oluyor, eski Medeni Kanun’un 2’nci maddesinin ikinci fıkrasını size okumak istiyorum, diyor ki: ‘Bir hakkın sırf gayri izrar eden suistimalini kanun himaye etmez.’
Yani, bir kötü niyetle, aslında, suistimal ederek, zarar vermek kastıyla bir hakkın kullanımını hukuk korumaz. Biliyor musunuz, siyaset de korumuyor. Siyaset de korumuyor. Bundan neyi kastediyorum? Şimdi, Filistin’le alakalı bu kürsülerde konuşmalar duyuyoruz. Fakat, bu yüksek hacimli, yüksek volümlü içinde bir sürü de aslında yalan da olan konuşmalar yapılırken aman Allah’ım, Netanyahu’nun adı geçmiyor. İsrail, hiç ortada yok. Varsa yoksa ne var? ‘Erdoğan… Erdoğan… Erdoğan… Ak Parti… Ak Parti… Ak Parti…’ Yahu, bir fail varken önce failden bahsedersiniz, önce failden. Siz, faili bir kenara koyuyorsunuz, neymiş efendim, ‘Faile öyle değil de böyle yapılsaymış’ diye faili neredeyse hiç anmadan Ak Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapıyorsunuz.
“Hukuk da sizi korumuyor”
Ya, vallahi, hakikaten, bunlar çok üzüntü verici işler, memleket adına üzüntü verici işler. Bunları görmekten hicap ediyorum, bunu söylemem lazım. Bu nasıl bir düşmanlıktır ya? Bu nasıl bir düşmanlıktır? İnanılır gibi değil! Hukuk da sizi korumuyor, merak etmeyin, siyaset de milletimiz de sizi bu manada korumayacaktır.”