Devam eden açlık grevi, ölüm oruçları ve tecrit koşullarına ilişkin çağrıda bulunan sanatçılardan Berna Laçin, “İnsanın hayatına zarar vermeyecek şekilde çözümlemek için uzlaşı yönünde adımlar atılması lazım” dedi. Barbaros Şansal ise, “Açlık grevleri artık adalete susamışlığın bir eseridir” diye belirtti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevleri ve ardından 30 tutuklunun girmiş olduğu ölüm orucu eylemi devam ediyor. Konuya dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan sanatçılar, çözüm yolunda adım atılması çağrısında bulundu.
‘Herkes çığlık atıyor’
“Ülkenin halini görüyorsunuz” diyerek söze başlayan sinema ve tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü, “Herkes çığlık atıyor. Herkes sesini duyurmaya, kendini bir şekilde fark ettirmeye çalışıyor. Yapılan haksızlığı dile getirmeye çalışıyor. Ne diyeyim. Tam bir cehennem halini aldı. Hiç bir dönem bu kadar aleni, bu kadar saçma sapan şey yapılmadı. Umuyorum, iyilikler güzellikler olacak ama sadece ummakla da olmuyor. Sadece internette Twitter’e yazmakla da olmuyor. İnsanların çaba göstermesi lazım. Gerçekten istediklerinin peşinden koşmaları lazım. Umarım böyle şeyler olur” dedi.
‘Kimsenin ölmesini istemiyorum’
Yazar Ümit Kıvanç da, “Ölüm oruçlarının bir an önce sona erdirilmesini diliyorum. Kimsenin ölmesini istemiyorum” diye belirtti.
‘İnsanların bir derdi vardır’
Herkesin elinden gelenini yapması gerektiğini ifade eden oyuncu Berna Laçin de, “Her ne olursa olsun, dünyanın neresinde böyle bir açlık grevi yapılıyorsa insanların bir derdi vardır. Ve onları dinlemek anlamak ve bunu en olumlu insanın hayatına zarar vermeyecek şekilde çözümlemek için uzlaşı yönünde adımlar atılması lazım. Bu demek değildir ki illa her açlık grevi yapanın da dediği olacak sonunda. Elbette ki hukuk vardır, onun kuralları vardır. Hak vardır adalet vardır, suç vardır. Ama bunlar için önce bir bu aşamaya gelmiş insanları dinlemek lazım. İnsanlar ancak dinlenmediğini düşünürse böyle bir şeye kalkışırlar. Dolayısıyla eğer birileri açlık grevine kalkıştıysa bir dikkatlice dinlemek lazım ne diyorlar ve ondan sonra hak hukuk adalet ne diyorsa onun arkasından gelir. Her şeyin başı hukuk diyoruz” diye konuştu.
‘Açlık grevleri adalete susamışlıktır’
Moda tasarımcısı Barbaros Şansal da, açlık grevlerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin utancı olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: “İktidarın silahı haline dönüşmektedir. İktidar bu açlık grevlerini İmralı ile birlikte silaha dönüştürmektedir. Ölümler başlayacak. Abdullah Öcalan’ın açıklaması, durdurulması yönündekine cevap verilmedi. ‘Biz eyleme devam edeceğiz’ dediler. Yani demek ki mesele sadece tecridin kaldırılması değil, hukukun inşa edilmesi yönünde. Açlık grevleri bugün, Abdullah Öcalan’ın tecridinin kaldırılması boyutunu geçmiştir Türkiye’de. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki açlık grevleri artık adalete susamışlığın bir eseridir.”
‘Tecridin bir an önce kalkması lazım’
Sinema oyuncusu ve şarkıcı Deniz Türkali de, “Tecrit, yasalara aykırı üstelik kendi koydukları yasalara aykırı. Tecritlerin bir an önce kalkması lazım. Bir rezalet” dedi.
‘Sanatçı ve aydınlar inisiyatif almalı’
“Sanatçılar ve aydınlar açlık grevcilerinden bir daha kimsenin ölmemesi için bir an önce inisiyatif almalı” diyen Şarkıcı Mikail Aslan ise, şunları söyledi: “Önce ölümler durdurulmalı, tutukluların talepleri hükümete bu aracı aydınlar üzerinden aktarılmalı. Tutuklularla hükümet arasında bir aracı komisyon kurulsun.”