Ankara’da sağlık meslek örgütleri yaptıkları açıklamada “Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve toplum sağlığının korunması için oyalama değil haklarımızı istiyoruz” dedi.
Ankara’da sağlık meslek örgütleri çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenli çalışma ve güvenceli iş koşullarının sağlanması, toplum sağlığının korunması ve hakları için eylem yaptı.
İbni Sina Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasına Dev Sağlık İş, Ankara Diş Hekimleri Odası, Ankara Tabip Odası ve SES Ankara Şube katıldı. Kurumlar adına açıklamayı Dev Sağlık İş üyesi işçi Reyhan Tüfekçi okudu.
Yapılan açıklamada, “Bizlere düşük ücreti, fazla çalışmayı, angaryayı, baskıyı, pandemiye uygun olmayan sağlık kurumlarında çalışmayı reva görüyorlarken, topluma da ücretli sağlık hizmetini, 5 dakikada muayene olmayı, aylar sonra verilen randevuları, hastalıkları ve ölümü hak görüyorlar. Zor koşullar altında sağlık hizmeti üreten sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenli çalışma ve güvenceli iş koşullarının sağlanması, toplum sağlığının korunması için oyalama değil haklarımızı istiyoruz” denildi.
“150 oranında artış talep ediyoruz”
Pandemi sürecinin bu sağlık sistemi ile artık yol alınamayacağını çok açık bir şekilde gösterdiğini ifade eden Tüfekçi, halkın sağlık gereksinimlerinin karşılanmasının önündeki engellerin her geçen gün arttığını vurgulandı. Tüfekçi, “Bu engellerle birlikte sağlıkçıların yaşam koşulları da katlanılamaz hale geldi. Son dönemde bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta artan bir enflasyon varken, her gün yeni zam haberleri ile hayat pahalılığı halkın gündemini işgal etmişken her yerden ‘Geçinemiyoruz’ sesleri yükselmektedir. Elbette sağlık emekçileri de bu yoksullaşmadan etkilenmekte, insanca yaşayacak ücreti alamamaktadır. Emekli hekimlerin yüzde 30’unu oluşturan BAĞ-KUR ve SSK emeklisi sağlık çalışanlarının aylığı 2 bin 500 TL’den başlamaktadır. Maalesef bu ücretler açlık sınırının da altında kalmıştır. Sağlık çalışanlarının maaş ve emekli aylığına etki edecek 3600-7200 Ek Göstergenin uygulanması ve Özel Hizmet Tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 150 oranında artış talep ediyoruz” dedi.
“Sağlık hizmeti ekip işidir, bu ekibin bozulmasına izin vermeyeceğiz”
Kamu hastanelerindeki sağlık isçilerinin de emeklerinin karşılığını istedikleri belirten Tüfekçi, “Hastanelerimizin güvenliğinde, laboratuvarlara götürülen kanlarda, sterilize edilen ameliyathanelerde, temizlenen hasta odalarında, hastalarımızın bakımında, acillere hasta taşıyan ambulansların direksiyonlarında, hastanedeki tüm cihazların teknik bakımında, hasta kayıtlarında, çekilen tomografilerde sağlık isçilerinin emeği var. Bu nedenle, sağlık emekçileri arasında çalışma barışını bozan, sağlık işçilerini yok sayan uygulamaları kabul etmiyoruz. İzinler kaldırıldığında sağlık işçisi sayılıyoruz, ama ücretlendirmede adımız bile anılmıyor. Sağlık hizmeti ekip işidir, bu ekibin bozulmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
“Biz sağlık çalışanları bu ağır yükün altında kalmamanın mücadelesini veriyoruz”
Pandeminin tüm ağırlığı ve yıkıcı etkisiyle devam ettiğini ifade eden Tüfekçi “Biz sağlık çalışanları bu ağır yükün altında kalmamanın mücadelesini veriyoruz. Eğer bu ağırlığın altında kalırsak biliyoruz ki ezilecek olan toplumumuzdur.Pandemi dönemi Covid 19 kaynaklı 540 sağlık emekçisi vefat etmiştir. pandemide sağlık emekçilerinin ödediği bu bedele rağmen, sağlık emekçilerine yönelik şiddet azalmamış artmıştır” diye konuştu.
Sağlıkta şiddet arttı
Sağlıkta artan şiddete dikkat çeken Tüfekçi “Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2019 yılı sonuna kadar 46 bin 276 kişi tarafından beyaz kod kullanılmışken, 2020 yılı sonu itibariyle bu sayı 72 bin 158 olmuştur. 2015 yılından itibaren tüm sağlık emekçileri tarafından beyaz kod kullanılmaya başlandığı düşünüldüğünde sadece pandemi yılı olan 2020’de beyaz kod bildirimi yüzde 56 artmıştır. 2020 yılında pandemide 25 bin 882 beyaz kod bildirimi yapılmıştır. Pandemi yılı 2020’de günde 71 sağlık emekçisi şiddete maruz kalırken, saat başına 3 sağlık emekçisi şiddete maruz kalmıştır” dedi.
Sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi talebinin toplumun sağlık hakkı almasıyla doğrudan ilişkili olduğu belirten Tüfekçi, “Emeğimizin karşılığı olan ücreti almayı, demokratik olmayan uygulamaların kaldırılmasını, iş güvencesi talebimizin karşılanmasını istiyoruz.Aynı zamanda, kamu kurumlarında halkın parasız sağlık hizmetini, kolay ve nitelikli almasının mücadelesini veriyoruz. Tüm bu haklı taleplerimizin karşısında iktidar bildiğini okumaya devam ediyor” diye belirtti.
“Bizlere düşük ücreti, fazla çalışmayı, angaryayı, baskıyı, pandemiye uygun olmayan sağlık kurumlarında çalışmayı reva görürken, topluma da ücretli sağlık hizmetini, 5 dakikada muayene olmayı, aylar sonra verilen randevuları, hastalıkları ve ölümü hak görüyor” diyen Tüfekçi, zor koşullar altında sağlık hizmeti üreten sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesini, güvenli çalışma ve güvenceli iş koşullarının sağlanmasını, toplum sağlığının korunması için oyalama değil haklarının bir an önce verilmesini talep etti.