Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’nın (Dev Sağlık-İş) “Sağlık emekçisiyiz, haklarımızı istiyoruz!” kampanyası kapsamında sağlık işçileri, sağlık işçilerinin geçim sorununa, pandemiye uygun olmayan çalışma şartlarına, sağlıkta şiddetin yaygınlaşmasına dair talepleri için topladıkları imzaları Sağlık Bakanlığı’na getirerek basın açıklaması yaptı.
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’nın (Dev Sağlık-İş) “Sağlık emekçisiyiz, haklarımızı istiyoruz!” kampanyası kapsamında sağlık işçileri, sağlık işçilerinin geçim sorununa, pandemiye uygun olmayan çalışma şartlarına, sağlıkta şiddetin yaygınlaşmasına dair talepleri için imza topladı. Farklı illerde ve hastanelerde imza toplayan sağlık işçileri, topladıkları imzaları Sağlık Bakanlığı’na getirdi. DİSK ve Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da katılımıyla sağlık işçileri Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.
Adana, Antalya, Diyarbakır, Bursa, İzmir, Kayseri, Manisa, Ankara ve İstanbul’dan işçilerin ve sendika yöneticilerinin katıldığı eylemde Dev Sağlık-İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir sağlık işçilerinin yaşadığı yakıcı sorunları ve bu konudaki taleplerini hatırlattı ve bu konuda acilen adım atılmasını istedi.
Demir’in ardından söz alan Arzu Çerkezoğlu, sağlık alanının taşeron uygulamasının en yaygın uygulandığı işkollarından biri olduğunu hatırlatarak Dev Sağlık-İş’in taşerona karşı mücadele ettiğini ve sağlık işçilerine verilen kadronun da bu mücadelenin sonucunda verildiğini söyledi. Verilen kadronun içinin boş olduğunu, sendikal haklar da dahil pek çok hakkın gasp edildiğini belirten Çerkezoğlu, düzenlemenin sonrasında da sağlık işçilerinin kendi iradelerinin yok sayılarak yapılan toplu sözleşmelere mahkum edildiğini ifade etti.
“Binlerce sağlık işçisinin iradesini getirdik”
Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli baskılara rağmen örgütlendiklerini ifade eden Çerkezoğlu, sağlık işçilerinin yeniden Dev Sağlık-İş çatısı altında örgütlenerek:
Sağlık işçileri artık hastanelerde çalıştığının, sağlık hizmetinin bir parçası olduğunun görülmesini ve kabul edilmesini istiyor. Sağlık işçileri artık yok sayılmayı kabul etmiyor. Sağlık işçisi olmaktan kaynaklı hakların teslim edilmesini istiyor. O nedenle bu beş acil talebimizle Sağlık Bakanlığı’nın kapısı önündeyiz.
Buraya elimiz boş gelmedik. Türkiye’nin dört bir yanından Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, birinci basamak sağlık kurumlarında, üniversite hastanelerinde çalışan binlerce sağlık işçisinin sesini soluğunu getirdik. Binlerce imzayla bütün sağlık işçilerinin iradesini getirdik. Biz buraya 24 saat bu hastanelerde virüsle burun buruna çalışan, sağlığını kaybeden ve hatta pek çok arkadaşını da pandemide kaybeden sağlık işçilerinin kararlılığını getirdik. Sağlık Bakanlığı’nı ve Çalışma Bakanlığı’nı bu konuda adım atmaya, sağlık işçilerinin bu olmazsa olmaz talepleri için gerekli düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz.
Konuşmasının devamında TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyonun bile yüzde 55 seviyesine geldiğini ifade eden Çerkezoğlu, asgari ücrete yapılan artışın iki ay içerisinde eridiğini vurguladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bu durum karşısında hemen toplanarak asgari ücretteki kaybın güncellenmesi gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, bunun önünde herhangi bir yasal engel olmadığını vurguladı.
Sağlık işçileri ne talep ediyor?
Beş ana talep üzerinden imza toplayan sağlık işçilerinin talepleri şunlardı:
- İnsan onuruna yaraşır bir ücret
- Haftalık 40 saatlik çalışma süresi
- Görev tanımlarının netleştirilmesi
- Ara dinlenmelerin düzenlenmesi
- 696 sayılı KHK ile gelen tayin ve becayiş yasağıyla zorunlu emeklilik uygulanmasının son bulması