Sağlık emekçileri hastanelerin yerinde güçlendirilmesi ve yenilenmesi talebiyle 4. kez basın açıklaması yaptı. Bakırköy’de yapılan açıklamada süreçle ilgili hiçbir yanıt alamadıklarını aktaran emekçiler “Yerimizden olmak istemiyoruz” dedi.
Maraş merkezli depremlerden sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca deprem riski nedeniyle bazı hastanelerin taşınacağını ve birleştirileceğini söylemişti. Bunun üzerine sağlık emekçileri hastanelerinin yerinde yenilenmesi ve güçlendirilmesi talebiyle eylemlere başlamıştı.
Bugün 4. eylemlerini Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi önündeki sağlık anıtında yapan sağlık emekçileri Bakırköy Dr. Mazhar Osman Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi ve Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi ve diğer hastanelerin yerinde yenilenmesi talebini yükseltti.
Yapılan eylemde “Tüm hastaneler yerinde yenilensin mağduriyet olmasın”, “Tüm üniversite hastaneleri ve hastaneler yerinde yenilensin mağduriyet olmasın” pankartları açıldı.
Sağlık emekçileri adına açıklamayı okuyan SES Bakırköy İşyeri Temsilcisi Nuran Güngör, sürece dair yetkililerden yanıt alamadıklarını, emekçiler göz ardı edilerek uygulanması zor ve karmaşık olan taşınma planı kararları alındığını ve tüm bunların sağlık emekçilerinde “Yarın ne olacak? Bizi ne zaman, nereye gönderecekler?” kaygısını yarattığını aktardı.
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 100 yıllık geçmişiyle yetiştirdiği binlerce hekim ile 1999 yılındaki Marmara depreminde bu bölgeye ev sahipliği yaptığını, binlerce hastaya hizmet verdiğinin altını çizen Güngör, “Bakırköy Dr. Sadi Konuk EAH ise bölgeye tüm branşlarıyla hizmet verip ve İstanbul Avrupa yakasını rahatlatan bir kurum olup, binlerce hekimler ve hemşireler yetiştirmiştir. Özellikle Pandemi döneminde kendi bünyesindeki Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nde çalışanlarıyla rotasyonlu bir şekilde üst düzey bir sağlık hizmeti sunmuştur.” şeklinde konuştu. Yaklaşık 300’e yakın konteynır lojmanlarında sağlık emekçilerini barındırmaktadır. Beklenen İstanbul depreminde acil sağlık hizmeti vermesinde çok etkili olacaktır. Bu durum önemlidir, sağlık çalışanları lojmanlarından hiçbir şekilde çıkarılmamalıdır.” şeklinde konuştu.
Olası bir deprem ihtimaline karşı hastanelerin yerinde güçlendirilmesi ve yenilenmesinin gerektiğini ifade eden Güngör sözlerine şöyle devam etti:
“Bizlerin kurduğumuz düzenler yaşamımız ve özgül koşullarımız göz ardı edilmemeli. Çalışan herkes, evini, çocuğunun kreşini ve okulunu, çalıştığı hastaneye göre planlamıştır. Hepimizin yaşamlarını doğrudan etkileyerek bu kararlar alınırken; alan gözlemleri, fiziki koşullar göz önüne alınmalıdır. Yerimizden olmak istemiyoruz, yerinde yenilenme istiyoruz.”
