İzmir’de Saertex fabrikasında TEKSİF üyesi iki işçi işten atıldı. Fabrikadaki yetkinin devam ettiğini belirten TEKSİF Şube Başkanı Faruk Aksoy atılan işçiler için mücadele edeceklerini söyledi.
İzmir Torbalı Pancar Organize Sanayi Bölgesi bulunan Saertex Tekstil fabrikasında TEKSİF Sendikası üyesi iki işçi 15 Nisan günü işten atıldı. Konuyla ilgili görüştüğümüz Teksif İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, işverenin sendikanın yetkisi kabul etmediği için işçileri işten attığını belirterek, fabrikadaki yetkinin devam ettiğini ve işten atılan işçiler için mücadele edeceklerini söyledi.
Saertex Tekstil’de Şubat 2019 tarihinde örgütlenmeye başladıklarını ve 16 Mayıs’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yaptıkları yetki tespit başvurusunda gerekli çoğunluğu sağlayarak yetkiyi aldıklarını söyleyen Aksoy, Saertex işvereninin yetkiye itiraz ettiğini ve o dönem Temmuz ayında da 3 işçiyi işten çıkardığını hatırlattı.
Temmuz ayında işten atılan işçilerin açtığı davada bilirkişi raporunun kendi lehlerine olduğunu söyleyen Aksoy, “Raporlarının bizim lehimize çıkması sonucu işveren de bir tedirginlik ve rahatsızlık oldu. İşçilerde kendilerine daha fazla güvenerek örgütlenmeye devam etti. İşveren işçilere mahkemede yalancı şahitlik yapmasını teklif etti. İşçiler bu teklifi kabul etmeyince 15 Nisan günü iki işçi arkadaşımızı işten attılar” diyerek süreci anlattı.
“ATILAN İŞÇİLER VE SENDİKA FABRİKAYA GİRENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Aksoy, “Sendikalar yetkili artık e-devlet üzerinden alıyor. Bu devletin resmi sitesi. Biz de üye çoğunluğu ile buradan aldığımız yetkiyi işverene ilettik. Ancak işveren yetki belgesinin sahte olduğunu söyleyerek bizi mahkemeye verdi. İşveren sadece sendikayı ve işçileri değil aslında bir bakıma devleti de mahkemeye vermiş oldu. Bize yetkiyi devletin bir kurumu verdi. Ama biliyoruz ki hükümet işçiler için yasa çıkardık dese de aslında hepsi işverenler ve sermaye için çıkan yasalar” diye konuştu. Aksoy, atılan işçiler ve sendika fabrikaya girene kadar mücadele edeceklerini söyledi.
“SADECE KRİZİN DEĞİL VİRÜSÜN YÜKÜ DE EMEKÇİLERE KESİLİYOR”
Son olarak Aksoy, 16 Nisan tarihinde yürürlüğe giren “Ekonomik destek paketi” olarak gündeme gelen torba yasada işçilerin haklarının gasp edildiğini dile getirerek, “İşten çıkarma yasası yayınlanmadan hemen bir gün önce arkadaşlarımız işten atıldı. Pandemi dönemimde tüm dünyada işçilerin ve halkın sağlığı düşünülerek yasalar çıkarken Türkiye’de tam tersi işçilerin haklarını gasp edilen yasalar çıkıyor. İşçilerin ne çalışma koşulları için nede ücretleri için yapılan bir değişiklik olmadığı gibi ücretsiz izine çıkarma hakkını işverenlere vererek bunu yasalaştırdılar. Sadece krizin yükünü değil virüsün yükünün de emekçilere kesildiği bir ortamda yaşıyoruz. Lütuf gibi sunulan yasalar aslında elimizde olan haklarımızın birden budanmasıdır” diyerek çıkarılan yasaları eleştirdi.
Saertex Tekstil’de Şubat 2019 tarihinde örgütlenmeye başladıklarını ve 16 Mayıs’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yaptıkları yetki tespit başvurusunda gerekli çoğunluğu sağlayarak yetkiyi aldıklarını söyleyen Aksoy, Saertex işvereninin yetkiye itiraz ettiğini ve o dönem Temmuz ayında da 3 işçiyi işten çıkardığını hatırlattı.
Temmuz ayında işten atılan işçilerin açtığı davada bilirkişi raporunun kendi lehlerine olduğunu söyleyen Aksoy, “Raporlarının bizim lehimize çıkması sonucu işveren de bir tedirginlik ve rahatsızlık oldu. İşçilerde kendilerine daha fazla güvenerek örgütlenmeye devam etti. İşveren işçilere mahkemede yalancı şahitlik yapmasını teklif etti. İşçiler bu teklifi kabul etmeyince 15 Nisan günü iki işçi arkadaşımızı işten attılar” diyerek süreci anlattı.
“ATILAN İŞÇİLER VE SENDİKA FABRİKAYA GİRENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Aksoy, “Sendikalar yetkili artık e-devlet üzerinden alıyor. Bu devletin resmi sitesi. Biz de üye çoğunluğu ile buradan aldığımız yetkiyi işverene ilettik. Ancak işveren yetki belgesinin sahte olduğunu söyleyerek bizi mahkemeye verdi. İşveren sadece sendikayı ve işçileri değil aslında bir bakıma devleti de mahkemeye vermiş oldu. Bize yetkiyi devletin bir kurumu verdi. Ama biliyoruz ki hükümet işçiler için yasa çıkardık dese de aslında hepsi işverenler ve sermaye için çıkan yasalar” diye konuştu. Aksoy, atılan işçiler ve sendika fabrikaya girene kadar mücadele edeceklerini söyledi.
“SADECE KRİZİN DEĞİL VİRÜSÜN YÜKÜ DE EMEKÇİLERE KESİLİYOR”
Son olarak Aksoy, 16 Nisan tarihinde yürürlüğe giren “Ekonomik destek paketi” olarak gündeme gelen torba yasada işçilerin haklarının gasp edildiğini dile getirerek, “İşten çıkarma yasası yayınlanmadan hemen bir gün önce arkadaşlarımız işten atıldı. Pandemi dönemimde tüm dünyada işçilerin ve halkın sağlığı düşünülerek yasalar çıkarken Türkiye’de tam tersi işçilerin haklarını gasp edilen yasalar çıkıyor. İşçilerin ne çalışma koşulları için nede ücretleri için yapılan bir değişiklik olmadığı gibi ücretsiz izine çıkarma hakkını işverenlere vererek bunu yasalaştırdılar. Sadece krizin yükünü değil virüsün yükünün de emekçilere kesildiği bir ortamda yaşıyoruz. Lütuf gibi sunulan yasalar aslında elimizde olan haklarımızın birden budanmasıdır” diyerek çıkarılan yasaları eleştirdi.
