Plasmek Makine işçisi Atın: Yüzde 80 zam istedik, yüzde 25 verdiler

TOMİS öncülüğünde açıklama yapan Plasmek Makine işçileri, fabrika yönetiminin sendikal faaliyetleri engellemeye çalıştığını belirterek, “Plasmek yönetimi her yıl milyonlarca Euroluk ihracatlar gerçekleştirirken zenginliğinden sadece üç kuruş eksilmesin diye işçileri ekmeğinden ediyor” dedi.

57

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası’nın (TOMİS), ücretlerinde iyileşme ve sendikal faaliyetlerini nedeniyle işten çıkarılan 2 işçi için Sancaktepe’de bulunan Plasmek Makine fabrika önündeki direnişinde bulunan işçi Bilal Atın ve TOMİS Sendikası Genel Başkanı Dilbirin Acar sürece dair muhabirimize değerlendirmelerde bulundular.

Atın: “Yüzde 80 zam istedik, yüzde 25 verdiler”

“Üç yıldır burada çalışmaktayım. Daha öncesi de var. Son üç yıldır zarfında zamlar çok düşük verilmeye başlandı. 2023 yılına girerken arkadaşlarımızla hep beraber toplandık. Birlikte mücadele etmeye karar verdik. Sendika olarak TOMİS’i seçtik. Kendileriyle görüştük ve ocak ayı zammını sendikamız ile beraber belirledik. %60-70 zam istedik ve çoğunluk olarak bu zamların arkasında durduk. Sendikamızın desteğiyle %65 olarak onaylandı. Onay sonrası arkadaşlarımız sendikaya daha çok meyillenmeye başladılar. Anlatmaya başladık. Bu şekilde hem sendika faaliyetlerimizi yürüttük hem de temmuz zammına hazırlandık. Temmuz zammı için %80 oranında işyerine müracaatımızı yaptık ve sonuç olarak %25 ile son karar verildi.”

Acar: “Alım gücü inanılmaz derecede düştü”

Aslında Plasmek fabrikasında son altı aydır yaşananlar, ülkemizdeki tüm iş alanlarından farksız diyebiliriz. Biliyoruz ki, ülkemizde ekonomik kriz kendisini çok yüksek düzeyde hissettiriyor. Ekonomik kriz en çok işçileri, emekçileri vuruyor. Artık bugün, bu ülkede hayat pahalılığı almış başını gidiyor, alım gücü inanılmaz derecede düşmüş durumda. Elbette Plasmek işçileri de bu sorunlardan payını alan işçilerdi.

“Altı aydır mücadele ediyoruz”

Bizler altı aylık sendikal faaliyetimiz sırasında işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için de mücadele ettik. Bilal arkadaşın bahsettiği gibi, ocak ve temmuz aylarında ücretlerin iyileştirilmesi yönünde taleplerimiz olmuştu. Elbette şirketle defalarca bu yönde görüşmeler yapıldı. İşyeri temsilcisi olan arkadaşlarımız defalarca şirket yöneticileri ile ücretlerin iyileştirilmesi yönünde görüşmeler yaptı.

“Bu saldırıları kabul etmeyeceğiz”

Ancak bugün gelinen durumda karşımıza çıkan tablo ise, bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızın işten çıkartılması gibi saldırıyla karşı karşıya oldu. Arkadaşlarımız çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesini, işyerinde baskı ve mobbingin sona ermesini, sendikal haklara yönelik saygı duyulmasını isterken, şirket yönetimi işçilerimizi işten çıkartarak cevap vermiş oldu. Biz elbette bu saldırıları kabul etmeyeceğimizi ilk günden konuşmuştuk, planlamıştık. O yüzden de aslında bugün, fabrika önünde direnişe geçme kararı aldık. Biz şunu söylüyoruz; Plasmek yönetimi her yıl milyonlarca Euroluk ihracatlar gerçekleştirirken zenginliğinden sadece üç kuruş eksilmesin diye işçileri ekmeğinden ediyor. Ama biz, işçilerin ücretlerinin arttırılması, daha insani koşullara ulaşması için mücadele ediyoruz.

Direnişin talepleri

Fabrika önünde direnişteki işçiler kamuoyundan direnişe destek ve dayanışma çağrısı yaparak, mücadele ettikleri dört talebi yineledi:

  • İnsanca yaşamaya yetecek ücret
  • Baskının ve mobbingin son bulması,
  • Atılan arkadaşlarımızın işe geri dönmesi,
  • Sendikal faaliyetlerin önündeki tüm engellerin kaldırılması

Plasmek Makine işçilerinden basın açıklaması

Gerçekleştirdiğimiz röportaj öncesinde TOMİS öncülüğünde direnişteki işçiler basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP),Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Umut Sendikası (Umut Sen), Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil), Birleşik İşçi Kurultayı (BİK), İşçi Emekçi Birliği ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) destek verdi.

“İşimizi geri istiyoruz”, “Emeğimiz, onurumuz, geleceğimiz için direnişteyiz”, “Sendikal faaliyet engellenemez” pankartlarının açıldığı açıklamada, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Sendikal faaliyet engellenemez”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

“İşçiler sefaleti yaşıyor”

Burada konuşan TOMİS Genel Sekreteri Dilbirin Acar, birçok defa işverene çalışma şartlarının düzeltilmesi için öneriler sunduklarını ifade etti. Çalışma şartlarına dair önerilere dair olumsuz dönüşler aldıklarını vurgulayan Acar, “Bugün Plasmek zenginliğine zenginlik katarken, işçileri ekmeğinden edip kapının önüne koyuyor. Görüyoruz ki şirket patronları sendikalardan korkuyor, sendikal işçiden kokuyor. İşçilerin birliğinden beraberliğinden korkuyorlar. Bizler bu fabrikada mücadele ederken şirkete ücretlerimizi iyileştirmesini söylediğimiz de bizi şunu söylüyorlar, ‘Bizler aynı gemideyiz’. Ama biz biliyoruz ki, bu fabrikada her gün milyarlarca ihracat yapılıyor. Patronlar servetine servet katarken işçiler her gün sefaleti yaşıyor” ifadelerini kullandı.

İşten atılan Bilal Akın ise zam talepleri ve sendikal faaliyetler nedeniyle toplam 2 kişinin işten atıldığını söyledi. Akın, “İşveren fabrikada sendikal faaliyetler yapmamıza izin vermiyor” dedi.