PKK Yürütme Komitesi, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecride karşı, yaşamlarına son verenlere ilişkin olarak; bireysel değil örgütlü eylemlerin yapılması çağrısında bulundu.
PKK Yürütme Komitesi, cezaevlerinde yaşamlarına son veren tutuklulara dair yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada yaşamlarını yitirenlerin isimleri anılırken ailelere de başsağlığı dilendi.
Cezaevleri başta olmak üzere her alanda insanların hayatlarına son verme eylemlerinde bulunmamaları istendi.
PKK Yürütme Komitesi’nin yaptığı açıklama şu şekilde;
Büyük Açlık Grevi Direnişi etrafında halkımızın geliştirdiği ‘Tecridi Kıralım ve Faşizmi Yıkalım’ direniş hamlesi dünyanın dört bir yanına yayılarak önemli bir düzeye ulaşmış bulunuyor. Faşist zihniyet ve siyaseti dört bir yandan kuşatan bu direniş, AKP-MHP faşizmini hızla çöküşe götürüyor. 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte bu çöküşün çok daha açık hale geleceği daha şimdiden görülüyor. Kuşkusuz İmralı işkence ve tecrit sistemini kırma temelinde faşist-soykırımcı zihniyet ve siyaseti yıkmayı hedefleyen bu direniş bir kahramanlık direnişi, zafer direnişi ve özgürlük direnişidir. Mazlumların, Kemallerin, Hayrilerin, Saraların ve Zilanların çizgisinde gelişen ulusal onur ve başarı direnişidir. Dolayısıyla eylem çizgisini doğru anlamak, bireysel değil örgütlü davranıp faşizme vuran yöntemleri esas almak önemli ve gereklidir. Bazı eylemler vardır tekrarı olmaz, tekrar etmeye çalışmak anlamsızlık doğurur. İşte Zülküf, Uğur ve Ayten Yoldaşların eylemleri bu türden eylemlerdir. Zindanlar başta olmak üzere her alandaki tüm yoldaşların bu bilinçle hareket edeceklerine, bireysel değil örgütlü davranacaklarına, sürekli düşmana vuran ve faşizmi zayıflatıp yıkılışa götüren eylem yöntemlerini esas alacaklarına inanıyoruz.
PAJK: Cezaevlerindeki yoldaşlar fedai eylemleri durdurmalı!
PAJK Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için gerçekleştirilen fedai eylemlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Önderliğimiz üzerindeki tecridin kırılması temelinde başlatılan direniş hamlemiz 4 ayı geçti. Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevleri direnişi 1 Mart’tan itibaren binlerce tutsağın katılımıyla zirveleşti. Açlık grevleri toplumda ve dünya kamuoyunda büyük sahiplenmeye yol açtı.
Zindanlarda, Avrupa’da ve Kürdistan’ın dört parçasından yürüyen açlık grevleri direnişi zaten fedai bir direniştir. Her şeyi göze alarak başlatılan bir eylem sürecidir. Aylarca bedenini açlığa yatıran tüm direnişçiler Önderliğimiz üzerindeki tecridin kırılması için fedaice bir tutum sergilemiştir. Keskin bir kararlılık ve iradeyle sürdürülen direniş, faşizmle hesaplaşma anlamında tarihsel bir öncülüktür.
Zindanlarda ve dışarda PAJK ve PKK’li yoldaşlarımızın ve direnişteki tüm yoldaşlarımızın ayrıca fedai tarzda eylem yapmalarını tavsip etmiyoruz. Belli ki bu içerde bir eylem çizgisi olarak geliştirilmeye çalışılıyor. Zindandaki yoldaşlarımız üzerine düşen sorumlulukları fedaice ve büyük bir sorumlulukla yerine getiriyorlar. Bundan sonrası topluma kadınlara gençlere ve demokrat, sol sosyalist güçlere ve vicdan sahibi insanlığa düşen bir görevdir. İçerdeki yoldaşlarımıza çağrımızdır, fedai tarzda protesto eylemleri durmalıdır. Zehra Sağlam yoldaşımızı saygıyla anıyoruz. Anıları mücadelemize önderdir. Ayağa kalkmış halk gerçeğinde ve özgürlük mücadelemizde her daim yaşayacaktır.”