Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yenimahalle Şubesi, cemevini 100 kişi kapasiteli yatakhaneye çevirdi. Yetkililer “İhtiyacı olan, dışarda kalan insanlar bizim insanlarımız, yardım etmek zorundayız” dedi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yenimahalle Şubesi, cemevini 100 kişi kapasiteli yatakhaneye çevirdi. Yetkililer “İhtiyacı olan, dışarda kalan insanlar bizim insanlarımız hangi milletten olursa olsun yardım etmek zorundayız” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yenimahalle Şubesi Cemevinde bölge için harekete geçen kuruluşlardan bir tanesi. Bölgeye yaklaşık 10 tır malzeme, 58 çadır, 25 ton kömür göndermesinin yanı sıra depremzedeler için cem evini 100 kapasiteli bir yatakhaneye çevirdi. Evrensel, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yenimahalle Şubesi yöneticileriyle konuştu.
“HALKIN DESTEĞİYLE BURAYI YATAKHANE YAPTIK”
Depremin yaşanmasının ardından hızla acil ihtiyaç listesi yapıldığını ve yardım çağrısı yaptıklarını söyleyen Nurcan Altundaşar; “Zamanla yıkımın çok büyük olduğunu, kış koşullarında insanların mağduriyetinin arttığını bölgedeki insanların büyükşehirlere akın edeceğini düşünerek ortak bir karar ile burayı yatakhane yapma fikri ortaya çıktı. Halk duyarlı davrandı yatak, battaniye, yastık, ranza getirdiler. Biz de vatandaşlarımızın desteği ile burayı hemen yatakhane haline getirdik. Aslında fiziki koşullarımız çok da uygun değil. Bir de cem evimiz odalar şeklinde olmadığı için kadın ve erkeği aynı yerde yatıracaktık ortadan bir perde çekerek ayırabildik ve 100 kapasiteli bir barınma yeri yaptık. Şu an için bu durum çok sorun teşkil etmiyor sürekli olarak bir sirkülasyon mevcut ama ilerleyen zamanlarda daha kalabalık depremzede ekipleri geldiği zaman seyyar tuvalet ihtiyacımız doğacak, yemekle ilgili herhangi bir sorunumuz yok, halk gerekli olan bütün malzemeleri getiriyor. Zaten burada büyük bir mutfağımız var, kazanlarımız var yaklaşık 1000 kişiye kadar yemek çıkarma durumumuz var, yemek hanemiz halihazırda 250-300 kişiyi tek seferde ağırlayabilecek şekilde dizayn edilmiş durumda” dedi.
“HİJYEN İÇİN HAMAMLAR AYARLANDI”
Hijyen konusuna ilişkin çevrede bulunan hamamlar görüşüldüğünü söyleyen Altundaşar, “Bazı yerler sıcak bakmadılar fakat cemevimize yakın olan bir site yönetimi içinde hamam olduğunu söyleyerek depremzedelerin banyo ihtiyaçlarını burada karşılamaları için kapılarını açtı. Bölgeden gelen depremzedeler yerlerine yerleştirilmeden önce hamama götürdük sonrasında cemevimize getirdik. Şu an burada kalan 50 misafirimiz mevcut, sirkülasyon devam ediyor. Süreci derneğimiz adına iyi yönettiğimizi ve verimli olduğunu düşünüyoruz. şu an ki amacımız direkt olarak şehir merkezlerine değil de köylere ihtiyaçlarını götürmek çünkü köylere malzemelerin ulaşamadığı, engellendiği haberlerini alıyoruz” dedi.
“SICAK BİR EV ORTAMINA KAVUŞMALARI İÇİN ELİMİZDENDEN GELENİ YAPIYORUZ”
İnsanların sıcak bir ev ortamına kavuşması için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Altundaşar, “Bazı üyelerimizin de yardımıyla çeşitli kurumlarla ya da belediyedeki misafirhanelerle irtibata geçilerek insanlar oralara yönlendirildi. Buraya gelen insanların mezheplerini sorgulamadan buraya kabul ediyoruz çünkü bu bir insanlık meselesi. İhtiyacı olan, dışarda kalan insanlar bizim insanlarımız hangi milletten olursa olsun yardım etmek zorundayız. Alevi köylerine devlet tarafından yardımların gitmediğini duyuyoruz. Biz burada insan ayırmıyorsak devletin de orada Alevileri ayırmasını istemiyoruz. Alevilere Aleviler hizmet götürsün istemiyoruz” dedi.
Elbistan ve Adıyaman’da bir kriz masası oluşturulduğunu söyleyen Altundaşar, “Birçok alevi örgütle de irtibat halindeyiz. Çünkü yardım tırları yolda çevriliyor. AFAD’ın çadır kentlerine çekiliyor ya da el konuluyor biz de bunu engellemek adına bölgedeki kriz masasında görevli arkadaşlarla irtibata geçip tırları yönlendiriyoruz. Biz bu kadar organize olurken dahil Avrupa’dan gelen bazı tırlarımıza el konulduğunu, AFAD çadırlarına çekildiği hatta haklarında yasal işlem dahil başlatılacağı söylendiğini biliyoruz. Şah Kulu Dergahında tırlar yüklenirken silahlı saldırı olmuştu. Deprem çok büyük bir bölgeyi etkiledi bundan kaynaklı olarak çok büyük bir organizasyon eksikliği olduğunu düşünüyorum. Sivil toplum Kuruluşları bu noktada elini taşın altına koydu, elinden geleni yaptı ama bazı engellemelerle karşılaşıyorlar. Biz devletin sivil toplum kuruluşlarının önünü açarak bu süreci yönetmesinin daha doğru olduğunu düşünüyoruz” dedi.