Pandeminin en çok etkilediği meslek gruplarından biri de müzisyenler oldu. Etkinlik ve eğlence sektöründeki kısıtlamalar nedeniyle kafe ve barlar kapandı, konserler iptal edildi, pek çok müzisyen işini yapamaz duruma geldi. Süreç içerisinde memleketine geri dönüp hayvancılık yapan da oldu, dedesinin elinde kalan son ineğini satarak kendisine hediye ettiği bağlamasını satmak zorunda kalan da
Yaklaşık bir yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını çoğu sektörü olduğu gibi müzik sektörünü de olumsuz etkiledi. Etkinlik ve eğlence sektöründeki kısıtlamalar nedeniyle kafe ve barlar kapandı, konserler iptal edildi, pek çok müzisyen işini yapamaz duruma geldi. Kısıtlamalar nedeniyle işsiz kalan bazı müzisyenler geçinebilmek için enstrümanlarını satmak zorunda kaldı. Süreç içerisinde memleketine geri dönen de dedesinin hediye ettiği bağlamasını satmak zorunda kalan da oldu.
Pandemi nedeniyle zor günler geçiren, enstrümanlarını satmak zorunda kalan müzisyenler yaşadıkları zorlukları ANKA’ya anlattı.
“Dedemin elindeki bir ineği satıp bana aldığı bağlamayı çaresizlikten sattım”
Uzun yıllardır müzik sektörünün içinde olan Erkan Bulut, yaşadığı maddi zorluk nedeniyle bağlamasını satmak zorunda kaldı. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak çalışan ve metro istasyonlarında bağlama çalan Bulut, kısıtlamalar nedeniyle gelir kaybı yaşadı. Dedesinin elinde kalan son ineğini satarak kendisine hediye ettiği bağlamasını satmak zorunda kalan Bulut, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“11 Mart’ta okullar tatil oldu, Halk Eğitimler de tatil oldu. Hiçbir maaş alamadık, sigorta kesildi, maaş kesildi, metro da kesildi. Büyük bir sıkıntı içine girdik. Kredi çekmeyi düşündük, kredi de çıkmadı çünkü bordro istiyorlar. Gitarım vardı, bağlamam vardı. Normal fiyatının çok altında fiyatlar verildi, 4 bin liraya yapılabilecek bağlamayı 500’ü verene verdik. O da öyle gitti. Dedem, ben burada üniversite okurken bana bir bağlama alacaktı. Ben de telefon açtım ‘Dede bağlama buldum, bunu alalım’ dedim. O da çok sıkışıkmış, elindeki bir ineği satıp bana o bağlamayı almıştı. Bu çaresizlikte onu sattım, en acısı bu.”
Gitarını sattı şimdi de davulunu satmaya çalışıyor
Konservatuvar öğrencisi Ömer Saib Baysal da pandemi sürecine kadar sahne işleri yapıyor, müzik eğitimleri veriyordu. Pandemiyle birlikte yaşadığı gelir kaybı nedeniyle müziği bırakmak, farklı sektörlerde çalışmak durumunda kaldı. Baysal, geldiği son noktada ise gitar çalmayı öğrendiği gitarını sattı, davulunu ise satmaya çalışıyor. Yardım için birçok kişiye mesaj attığını ifade eden Baysal, bir yerden sonra yardım istemekten vazgeçme sebebini ise şöyle açıkladı:
“Bu süreçte yardım için pek çok ünlü kişiye de mesaj attım. Sonrasında baktım aynı şey SMA hastaları için de yapılıyor, sonra kendi taleplerimden bir nebze olsun utandım. O yüzden taleplerimi ülkenin genel durumuna göre törpülemeye başladım.”
Baysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sahne işleri, müzik eğitimi gibi işlerle uğraşıyordum pandemi sürecine kadar. Eğlence sektörünün kapatılmasının ardından sahne işleri yapamaz olduk, sonrasında da eğitim yerleri kapatıldı. O yüzden müzikten yana yapabileceğim bir eğitim kolu kalmadı. Farklı işler yapmak durumunda kaldım ben de. Önce bir tersanede işe girdim, şu anda matbaa işi öğrenmeye çalışıyorum. Gitar ve bateri çalıyordum. Pandemi sürecinde de bu enstrümanlarımı satmak zorunda kaldım. Bir şeyleri öğrendiğin bir enstürman var ve onunla bir zamandan sonra duygusal bir bağın oluyor. O çok üzmüştü beni. İlk öğrendiğim şeyleri o gitardan öğrenmiştim ve o gitar artık yoktu…Davulumu 5 bin lira civarına almıştım şu an 3 bin liraya satmaya çalışıyorum.”
“Bir daha saksafon ne zaman alabilirim bilmiyorum”
2015’ten bu yana müzisyenlik yapan Hazan Kaya ise yaşadığı zorluklar nedeniyle para biriktirerek aldığı saksafonunu satmak zorunda kaldı. Bir daha ne zaman bir saksafon alabileceğini bilemediğini söyleyen Kaya, şöyle konuştu:
“2015’ten beri müzisyenlik yapıyorum. Metroda çalmaya başladım sonra git gide çoğaldı işler. Pandemiye kadar…Bir anda işlerin hepsi durdu. Organizasyonlara gidemez olduk, metro bir süre durduruldu. Şimdi yeni yeni metroda çalışıyoruz. Maddi anlamda oldukça etkilendik. Ben de enstrümanını satmak zorunda kalanlardan oldum. Pandemiden birkaç ay önce saksafon almıştım, sonra işler durdu satmak zorunda kaldım. Biraz işe yaradı. Uzun zaman almak için para biriktirmiştim, bir daha ne zaman alabilirim bilmiyorum.”
Müzisyenler, mart ayından bu yana para kazanamıyor
Yaklaşık 30 yıldır şarkıcılık yapan Serhad Raşa ise müzik sektörünün pandemiden en çok yara alan sektör olduğunu ifade ederek, “Önce enstrümanını satıyor insanlar sonra da hayatına kıyıyor. Ailesinin yanına dönüp hayvancılıkla uğraşan da büfede çalışmaya başlayan da var” dedi. Farklı sektörlerdeki insanların kısıtlı da olsa bir şekilde işlerini yapmaya devam ettiklerini belirten Raşa, müzisyenlerin ise geçen yıl mart ayından bu yana hiç iş yapamadıklarına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Pandemi döneminde bütün dünya sorun yaşadı ama özelde müzik bu işten çok yara aldı. Önlemler alındı ama insanlar bir şekilde işlerine gittiler, dükkanlarını açabildiler. Ama mart ayından bu yana müzisyenler müzik yapamıyorlar, para kazanamıyorlar. Pandemi koşulları hala devam ediyor, ama insanlar AVM’lere girebiliyor, ancak müzik emekçilerin çalışacağı alanlar hala kapalı.”
Pek çok müzisyenin ailelerinin yanına yerleştiğini söyleyen Raşa, “Temmuz-ağustos gibi kısıtlı saatler dahilinde gerçekleştirilen açılmada bana bağlama ile eşlik eden arkadaşım İstanbul’da değildi, bir başkasını bulmak durumunda kaldım. Bir arkadaşımı arıyorum ‘Cuma günü konser var’ diye. ‘Ben Sivas’a yerleştim ailemin yanına, burada hayvancılık yapıyorum’ diyor. Diğer arkadaşımı arıyorum ‘Ben abimin büfede çalışıyorum, Tokat’a yerleştim’ diyor. İnsanlar memleketi terk edip ailelerinin yanına can havliyle kendilerini attılar” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar gittikçe büyüyen bir borç batağına giriyor”
Müzisyenlere yönelik bin liralık desteğin sorunları çözmediğini belirten Raşa, şöyle devam etti:
“Bu insanların aileleri var. Bin lirayla belki sadece o ayın faturalarını ödeyebiliyor. Geriye kalan bir 8 ay var, 2 aydır yardım alıyor müzisyenler, hiç kazanılmamış hiç üretilmemiş 8 aylık bir süre var. Bu böyle çözülemez, bu miktarların çok yukarılarda olması gerekir. İnsanlar çocuklarına bez alamıyorlar, ekmek alamıyorlar. İBB’nin gıda yardımı oldu, bin liralık bir devlet desteği var ama sorunlar çözülmüyor, insanlar gittikçe büyüyen bir borç batağına giriyor. Sonuçta da duyuyoruz önce enstrümanını satıyor insanlar sonra da hayatına kıyıyor.”