Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nin yazar ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 2’si tutuklu 9 kişinin, “Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” ve “Terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla yargılandığı dava görüldü. Davada mahkeme heyeti İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı’nın tahliyesine karar verdi, duruşma 6 Mart’a ertelendi. İnan Kızılkaya, “Benim kalemimi kıramayacaklar. Ben vicdanlı bir gazeteciyim. Tahliyemi istiyorum” dedi.
CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Hilmi Yarayıcı, HDP Milletvekili Erdal Ataş, Alman Konsolosluğu yetkilileri, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Cumartesi Anneleri, insan hakları savunucuları ve çok sayıda gazeteci destek için davayı takip etti.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Özgür Gündem ana davasının 5’inci duruşmasına tutuklu sanıklar Kemal Sancılı ve İnan Kızılkaya ile tutuksuz sanıklar Necmiye Alpay ve Av. Eren Keskin ile avukatları katıldı.
“ISRARLA ÖRGÜTSEL BAĞ ARIYORSUZ”
Duruşmada ilk olarak konuşan Avukat Özcan Kılıç, Eren Keskin’in yurt dışı yasağının kaldırılmasını istedi. Kılıç, AİHM’nin Özgür Gündem’in kapatılmasına ilişkin verdiği cezaları hatırlatarak, tahliye edilmemelerine ilişkin verilen ara kararları eleştirdi. Kılıç, “Bu dosyada aranan birilerinin olması bu kişilerin suçu değil. O kişiler kaçak değil. Israrla örgütsel bir bağ aranıyor. Müvekkillerin örgüt bağlantısı çıkacak diye beklemeyin, çıkmayacak. Kendileri de anlattı herhangi bir örgüt bağı yok” dedi. Gazetecilerin tutuksuz yargılanmalarına dair Anayasa Mahkemesi’nin kararı olduğunu belirten Özcan, dosyaya itiraz etti.
“TUTUKLUK GEREKTİRECEK BİR DURUM YOK”
Av.Kılıç, Kemal Sancılı’nın da haberlerden cezai sorumluluğu olmadığını söyleyerek Sancılı’nın gazetenin masraf durumuna ilişkin işlerle ilgili olduğunu söyledi. Av. Kılıç, “Basın Kanunu kapsamında sorumluluğu olmamasına rağmen savcılık tarafından ısrarla haberlerden sorumlu tutuluyor. Burada yayın politikasıyla ilgili bir dava var. Ekonomik işleyişi konu alan bir dava olmadığı için Kemal Sancılı yargılanmamalı” diye konuştu.
Gazetenin gider durumunun araştırılmasını ve bu hususta bu dosyadan ayrılmasını talep ettiklerini ancak bu talebin “gereksiz bulunarak” reddedildiğini hatırlatan Özcan, “Mevcut davanın haberlerine ve yayın çizgisine dair olduğunu görüyoruz. Yargılanan bu. İnan bir yıldan fazladır tutuklu. Bu aşamada ikisinin de tutukluluğunu gerektiren bir durum yoktur. İkisinin de serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
Duruşmada söz alan Kemal Sancılı, “Avukatımın beyanlarına katılıyorum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
“GAZETECİLER VİCDAN VE CÜZDAN ARASINDA KALIYOR”
İnan Kızılkaya da avukatının beyanlarına katıldığını söyleyerek şunları söyledi: “Ben 441 gündür özgürlüğümden yoksunum ve tecrit altındayım. 16 Ağustos günü Özgür Gündem gazetesi yüzlerce polis tarafında basıldı. Polisler sanki düşman kalesini dağıttılar. Oysa bizi normal şekilde gözaltına alıp götürebilirdi, bizim elimizde top tüfek yoktu bize ‘biz size devletin gücünü göstereceğiz’ diyorlardı. Benim elimde kalemimden başka bir şey yoktu. Gazetemiz muhalif bir gazete o gün gerçekleşen şey gazetenin perspektifinin de doğrulandığı bir noktaydı. Ben Kürt’üm, hayatım boyunca hep devletin gücünü hissetim. Oysa demokratik devlette vatandaş devletin gücünü değil özgürlüğünü hisseder. Ben bir gazeteciyim” dedi. Gazetecilerin vicdan ve cüzdan arasında kaldığını ve bazılarının vicdanı tercih ettiğini bazılarının cüzdanı tercih ettiğini ve kalemlerinin kırıldığını söyleyen Kızılkaya, “Benim kalemimi kıramayacaklar. Ben vicdanlı bir gazeteciyim. Tahliyemi istiyorum” dedi.
Daha sonra söz alan savcı esas hakkında mütalaa için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmesini ve tutukluluğun devamını istedi.
Mahkeme heyeti ise İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı’nın tahliyesine karar verdi.
KIZILKAYA’YA 92 DAVA AÇILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu Cumhuriyet Savcısı savcı Umut Tepe tarafından hazırlanan iddianamede yargılanan 9 gazeteci “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla suçlanıyor. İddianamede Özgür Gündem gazetesi ise “örgüt yayını” olarak nitelendiriliyor.
Dava kapsamında 4 buçuk ay tutuklu kalan Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve Zana Kaya 29 Aralık 2016 tarihinde görülen ilk duruşmada tahliye edildi. 22 Haziran 2017 tarihinde görülen davanın dördüncü duruşmasında mahkeme heyeti, Kızılkaya ve Sancılı’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, Erdoğan ile Alpay’ın yurt dışı yasağını kaldırdı. Eren Keskin için de imza koşullu adli kontrol kararını kaldıran mahkeme heyeti, Anadolu Ajansı ve Turkuaz Dağıtım’a abonelik karşılığında ne kadar ücret ödendiğine dair talebi ise reddetti. Kararda, Özgür Gündem gazetesinin “PKK ile organik bağı”nın bulunup, bulunmadığının Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sorulmasına, gazetede hakkında daha önce yürütülen adli soruşturmalar hakkında ve gazete hakkında kapatma kararları hakkında bilgi istenmesine karar verdi.
Kızılkaya’ya, Özgür Gündem gazetesi yazı işleri müdürlüğü yaptığı için hakkında 92 dava açıldı. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Özgür Gündem Gazetesi Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği Kampanyası başladı. Bu kampanyaya katılan her isim için açılan dava aynı zamanda Kızılkaya içinde açıldı.