Ankara’da özel sektörde çalışan öğretmenler insanca yaşam ve ücret talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.
2014 yılında yapılan kanun değişikliğiyle devlet okullarındaki öğretmenlerle var olan maaş denkliğinin yani eşit işe eşit ücret hakları ellerinden alınan özel özel sektörde çalışan öğretmenler Ankara’da basın açıklaması düzenledi. Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği Başkan Yardımcısı Volkan Dağlı, özel sektörde çalışan öğretmenlere “Eğitime sadece ticari bir kâr aracı gözüyle bakan patronlara karşı bir araya gelmeye, dayanışmaya, hakkımız olanı almak için birlikte hareket etmeye, örgütlenmeye çağırıyoruz” diye seslendi.
Ulus Meydanında yapılan açıklamaya Özel Sektör Öğretmenleri Birlikteliği Derneği (ÖSÖB-DER) Birlik Sendikası Özel Okul Öğretmenleri Bürosu, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Öğretmenleri Derneği (ÖZRÖ-DER) katıldı.
Açıklamada konuşan ÖSÖB-DER Başkan Yardımcısı Volkan Dağlı, “Bizler özel okullarda, kurs- etüt merkezlerinde veya özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan ve her gün biraz daha yoksullaşan öğretmenleriz. Her yeni güne yeni zamlarla uyanıyoruz ama ücretlerimize bir türlü zam gelmiyor” dedi.
“Öğretmenlere yoksullaşmayı dayatıyorlar”
Özel sektör öğretmenlerinin zamlara rağmen bir yıl önceki maaşlarla geçinmeye çalıştığına dikkat çeken Dağlı, “Bizlerin asgari ücretle ve hatta asgari ücretin de altında kalan maaşlarla çalışmamız isteniyor. Sayıları çok az da olsa: ülkemizde bazı kurumların öğretmen ücretlerinde iyileştirmeler yaptıklarını biliyoruz. Ancak çalıştığımız kurumların büyük çoğunluğu bu şartlarda iyileştirme yapmanın mümkün olmadığını ifade ediyorlar. Yüksek karlar elde ederken öğretmenleri görmezden gelenler, şimdi zarar etme feryadıyla öğretmenlerden özveri bekliyorlar. Hatta bazı kurumlarda; asgari ücretteki artışı elden geri alma cüreti bile gösteriliyor. Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler-emekçiler olarak; yoksulluk sınırının altında, insani olmayan koşullarda çalışarak, öğrencilerimize iyi bir eğitim vermeye çalışıyoruz. Özel öğretim kurumları patronları kendileri söz konusu olduğunda yeni dönem öğrenci kayıt ücretlerinde yüzde 60’lara varan ücret artışını uygun görürken; öğretmelere yoksullaşmayı, geleceksizliği, kuralsız ve güvencesiz çalışmayı dayatıyorlar” diye konuştu.
“Bizler artık mesai saatleri dışında, karşılığı olmadan, tükeninceye kadar çalıştırılıp ertesi güne dinlenemeden başlamak istemiyoruz, mesleki onurumuzu istiyoruz. Bizler özel eğitim-öğretim kurumları öğretmenleri, eğitimcileri olarak mevcut durumu hayatımız pahasına idare etmeyi değil, hakkımız olanı istiyoruz. Sınıfın kapısını kapattığımızda ev kirasını, faturaları, mutfak masraflarını değil, sadece öğrencilerimizi düşünmek istiyoruz” diyen Dağlı velilere çocukları için öğretmenlerin çalışma koşullarını sorgulama çağrısında bulundu.
“Zorunlu taban ücret uygulaması derhal geri getirilmeli”
2014 yılında yapılan kanun değişikliğiyle devlet okullarındaki öğretmenlerle var olan maaş denkliğinin yani, eşit işe eşit ücret haklarının ellerinden alındığına dikkat çeken Dağlı şöyle konuştu:
“Son 7 yıldır maaşlarımız, patronların vicdanına terk edildi. Bunun sonucu olarak bugün ne yazık ki açlık sınırının altında maaşlarla çalıştırılan öğretmenler görüyoruz. Maaş denkliğimiz kişilerin vicdanına bırakılmamalı, sıkı denetimle korunan kanun ve yönetmelikle düzenlenerek güvenceye alınmalı, zorunlu taban ücret uygulaması derhal geri getirilmelidir. Öğretmenlerin sorunları görmezden gelinerek daha iyi bir eğitim sistemi inşa edilemez. Ekonomik krizin bedeli gün geçtikçe ağırlaşırken özel sektörde çalışan tüm öğretmenlere sesleniyoruz; Sizleri, eğitime sadece ticari bir kâr araci gözüyle bakan patronlara karşı bir araya gelmeye, dayanışmaya, hakkımız olanı almak için birlikte hareket etmeye, örgütlenmeye çağırıyoruz!”