Özak Tekstil işçileri, direnişlerinin 80. gününde İstanbul’da Özak Holding önündeki çadır eylemini sonlandırdı. İşçilerin örgütlü olduğu BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “İşçiler işe geri alınıncaya, sendika seçme özgürlükleri tanınıncaya kadar kampanyamız ve mücadelemiz sürecektir” dedi.
BİRTEK-SEN’e üye olan Özak Tekstil işçilerinin işten atılması üzerine 27 Kasım’da eyleme başlayan 23 Ocak’ta ise eylemlerini İstanbul’a taşıyan işçiler, direnişlerinin 80. gününde Özak patronuyla diyalog yolunun kapanması, Özak Holding’in bulunduğu Zeytinburnu ve Özak Tekstil’in İstanbul’daki fabrikasının bulunduğu Başakşehir’de bir hafta süreyle eylem yasağı gelmesi üzerine direnişlerini sonlandırdı. Atılan işçilerin işe geri alınması ve sendika seçme haklarına saygı gösterilmesi konusundaki taleplerinin baki olduğunu söyleyen işçiler, Özak Tekstil’in üretim yaptığı uluslararası firmalarla görüşmelere devam edeceklerini söyledi. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Özak işvereninin bu işçi ve sendika düşmanı tutumu yüzünden Levi’s ve diğer markalar çekilir ve fabrika kapanırsa, işçilerin sendikal tazminatları konusunda, Uluslararası düzeyde Levi’s’ı sorumlu tutmaya ve bu mağduriyetin giderilmesi için meşru, fiili, demokratik ve hukuki her yolla mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ederiz” dedi.
“Özak patron diyalog yolunu kapattı”
Türkiye Gazeteciler Sendikası Akademi bürosunda gerçekleştirilen basın toplantısında Özak Tekstil işçileriyle beraber açıklama yapan Türkmen, başlattıkları eylem boyunca diyalog yolunu hep denediklerini ancak 1 Şubat gününe kadar patronun görüşmeye yanaşmadığını 1 Şubat günü yaptıkları görüşmenin de son görüşme olduğunu söyledi. Daha sonra Özak patronuna yazılı bir şekilde taleplerini ilettikleri anlatan Türkmen, “Görüştüğümüz işçilerin tamamının, işe dönmek isteyen işçilerin koşulsuz ve aynı anda topluca işe alınması talebinde ısrarcı olduğunu ifade ettik. Eğer işçilerin işe geri alınması ve sendika seçme hakkının tanınması ile ilgili taleplerimiz kabul edilirse, dışarıda geçen günlerin ücretleri ile ilgili talebimizde de esneyebileceğimizi söyledik. En önemli taleplerimizden biri de işçilerin işe geri alınmasıyla ilgili koşulların ve üç talebimizin karşılıklı bir protokolle imza altına alınmasıydı. Ancak biz yine de işverenin bu konudaki olumsuz tavrı yüzünden diyalog ve çözüm sürecinde bir tıkanma yaşanmaması ve çözüme hizmet etmesi adına farklı bir öneride bulunduk. Bizimle protokol yapmak yerine, işveren tarafı, protokolde yer almasını istediğimiz taleplerin kabul edildiğini ve bu konuda güvence verdiğini kamuoyuna açık bir şekilde deklare etmesi ve markalara da bunu yazılı olarak taahhüt etmesi bizim için yeterli olur dedik. Siparişler kesilmesin, bu fabrika kapanmasın, işçileri işe geri alın, işçilerin yasal haklarına ve sendika tercihine saygı duymayan tutumunuzdan vazgeçin dedik. Hatta bununla da yetinmedik, Levis’a çekilmek yerine kalmakta ısrar etmesi ve bunun için işvereni anlaşmaya zorlamak için daha fazla sorumluluk alması için yazılar yazdık” dedi.
“Çalışma Bakanlığı işçilerden habersiz rapor hazırlamış”
Türkmen tüm çabalarına rağmen patron tarafının diyalog yolunu kapatan uzun bir mail ile cevap verdiğini söyledi. Türkmen, “Hem suçlu hem güçlü bir özgüvenle ve son derece şımarıkça yazdıkları yanıtın tek dayanağı ise, çalışma bakanlığı müfettişlerine yazdırdıkları rapordur. Çalışma Bakanlığı tarafından, bizzat Özak patronunun talimatıyla ve patron ne söylemişse olduğu gibi rapor yazmak için yapılan denetimden, mağdur ve şikayetçi taraf olarak ne işçilerin ne de sendikamızın hiçbir şekilde haberi olmadığı gibi, denetim sırasında işten atılan ve direnişte olan sendikamız üyesi 450 işçiden ve sendikamızdan tek bir kişiyle dahi görüşülmemiştir. İşçi ve sendika düşmanı bir patronu korumak ve anayasal hakları için mücadele eden Özak işçilerinin direnişini boğmak için, valisinden kaymakamlarına, jandarmasından emniyetine, yargısından müftüsüne kadar bütün devlet güçlerini seferber eden iktidar, bu skandallara Çalışma Bakanlığını da dahil etmiştir” diye konuştu.
“İşçilerin yüzde 96’sı kıdem ve ihbar tazminatını aldı”
Diyalog yolunun tamamen kapanması üzerine İstanbul’daki eylemlerini sonlandırdıklarını söyleyen Türkmen, Özak Tekstil direnişinin Türkiye işçi sınıfı adına birçok kazanımı olduğundan bahsetti. Türkmen, “Urfa’da kurulduğu 13 yıldan beri yüzlerce işçiyi tazminatsız işten atmış, tarihinde tek bir işçiye bile tazminatını tam vermemiş bir fabrika olan Özak Tekstil’de, ilk defa işçilerin ve sendikamızın kararlı mücadelesi ve direniş sayesinde işten atılan işçilerin yüzde 96’sının kıdem ve ihbar tazminatları ve senelik izin gibi alacakları tam olarak alınmıştır” dedi.