The Elysium Otel önünde üyeleri Kezer’in uğradığı iş kazası sonrası mevcut yasaları kullanarak üyelerini korkutmaya çalıştığını belirten OTİS, örgütlü işçilerin sistemli olarak mobbinge maruz kaldığı The Elysium’da asla geri adım atmayacaklarını ve direneceklerini söyledi.
Otel ve Turizm İşçileri Sendikası (OTİS), üyeleri Gülşen Kezer’in işten atılmasını İstanbul Taksim’de bulunan The Elysium Otel önünde protesto etti. “Güvencesiz çalışmaya son. Gülşen Kezer yalnız değildir” ve “İşçi kazalarının çözümü işten atmak değil önlem almaktır” pankartların açıldığı eylemin basın metnini OTİS Genel Sekreteri Orhan Bertan okudu.
‘Kazaya zemin hazırlamışlardır’
Gülşen Kezer’in 21 Eylül 2021 tarihinde iş yerinin sağlamakla yükümlü olduğu işçi güvenliği tedbirlerinin eksikliğinden kaynaklı iş kazası geçirerek hastaneye kaldırıldığını söyleyen Bertan, “Daha önce de benzer sebeplerden dolayı Gülşen Kezer ve birkaç işçi daha iş kazası geçirmesine rağmen önlem alınmamış, işçiler suçlanmaya devam etmiştir. Son olayda ise Gülşen Kezer 25/2 bahane gösterilerek işten çıkarılmıştır. Gülşen Kezer Daha önce de aynı iş yerinde iş kazası geçirmiş ve yüzde yirmi iş göremez raporu almış ve bunun üzerine sendikamız tarafından ihtar yazısı çekilmiştir. Buna rağmen şefi olan Ali Kemal Güldal, Gülşen Kezer’in yüzde yirmilik iş göremez raporunu hiçe sayarak ve suç işleyerek durumuna uygun iş vermemiş ve kazaya zemin hazırlamıştır. Bu da yetmemiş gibi iş kazası sonrası hastanedeyken diğer işçilere Gülşen Kezer’in kendini attığını iddia eden bir tutanak imzalattırılmıştır” dedi.
‘Bu otelde asla geri adım atmayacağız’
Ofton yönetiminin gönderdiği mail ile mevcut yasaları çarpıtarak OTİS’i ve üyelerini korkutmaya çalıştığını belirten Bertan, şöyle devam etti: “Otel yönetimi sorunları çözmek yerine sendikamıza gözdağı vermeyi tercih etmiştir. Sendikamızda örgütlü işçilerin sistemli olarak mobbinge maruz kaldığı bu otelde asla geri adım atmayacağız.
Sendikamız Gülşen Kezer ve diğer bütün işçilerin haklarını almaları için gerekli bütün hukuksal olanakları sonuna kadar kullanacaktır. Gülşen Kezer’in derhal işe geri alınmasını, işçi sağlığı ve güvenliğine dair yasal zorunlulukların hayata geçirilmesini ve işçilerin sendikal örgütlenmeleri önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Mücadelemiz tek bir işçi sendikasız ve güvencesiz kalmayana kadar devam edecek.”