Eğitimle ilgili her konuda konuşamayacağını ‘rahatlıkla’ ifade eden ve “haddini bilen”, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ortaöğretimde yeni sisteme geçileceğini açıkladı. Her zamanki gibi “eğitimin kalitesini yükseltmek” klişesi ile yaptığı açıklamalar, eğitimi daha ne kadar dibe indirebilirler sorusunu akla getirdi.
“Ziya Öğretmen ile Eğitim Buluşmaları” kapsamında 22 Mart’ta Haymana ilçesinde görev yapan öğretmenlerle bir araya geldi. Selçuk, “Ortaöğretimdeki ders çeşitliliğinin azaltılması ile ilgili çalışmayı birkaç hafta içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
Ağrı’dan Antalya’ya, Rize’den İzmir’e, Tokat’tan Tunceli’ye 30’un üzerinde ilde gerçekleşen buluşmaların önemi ve eğitimde hayata geçirilecek yeni çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Selçuk, “Ortaöğretimdeki ders çeşitliliğinin azaltılması ile ilgili çalışmayı birkaç hafta içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
Selçuk, “Eğitim sisteminde bir şeyi yeşertme talebimiz var, bu mutfaktan, sahadan olacak. Öğretmenlerimizin gönülden katılımıyla, desteğiyle, okul müdürlerimizin liderliğiyle başaracağız.” diye konuştu.
Ortaöğretimin yeniden yapılandırılması
Liselerde ders sayılarının azaltılmasının “öğretmenleri mağdur edebileceği” iddialarına değinen Selçuk, şunları kaydetti:
“Ortaöğretimdeki ders çeşitliliğinin azaltılması ile ilgili çalışmayı birkaç hafta içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız. Fakat genel ilke olarak hiçbir öğretmenimizin açıkta kalması ya da norm kadro sorunu yaşaması, belirli birtakım gerekçeler nedeniyle öğretmenlerimizin derslerinin ellerinden alınması asla söz konusu olmayacak. Burada sadece ders sayısının çocukların ihtiyacına göre yeniden yapılandırılması ile ilgili bir çalışma var. Bu sadece ders sayısıyla ilgili değil, ortaöğretimin yeniden yapılandırılması ve ortaöğretimde kalitenin yükseltilmesiyle ilgili bir çalışma. Yoksa bu ne bir dershane ne sadece ders sayısıyla ilgili bir çalışma. Bu, ortaöğretime bakış açımızın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili. Gelişmiş ülkelerde ortaöğretimde 5,6,7 ders varken, bizde 16, 17 ders var. Bunun getirdiği yüzeysellikten kurtulmayı hedefleyen bir çalışma bu. Öğretmenlerimizin herhangi bir sıkıntıya girmesi söz konusu değil. Bizim belirli alanlarda özellikle daha fazla öğretmen ihtiyacımız var.”