Evli olduğu erkek tarafından öldürülmek istendi. 8 yaşındaki çocuğu komşusunun cinsel istismarına uğradı. Her iki fail de serbest bırakılmasına tepki gösteren S.A., tek başına adalet arıyor.
İstanbul’da, 40 yaşındaki S.A.’nın yaşadıkları kadına ve çocuklara karşı işlenen suçlarda devreye giren cezasızlık politikasının en somut örneklerinden. S.A., evli olduğu erkek tarafından kesici aletle ağır yaralandı, fail kısa bir süre tutuklu kaldı ve daha sonra serbest bırakıldı. S.A.’nın 8 yaşındaki oğlu komşusu olan bir erkeğin cinsel istismarına uğradı, işkence gördü ancak onun faili de serbest bırakıldı. Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’e konuşan, çocuğuna ve kendisine yapılanlara karşı hukuk mücadelesi veren S.A., cezasızlık politikasının devam etmesi durumunda Türkiye’yi terk edeceğini söyledi.
Ağır işkence gördü
Çocukluğunu yatılı okulda geçiren S.A., İstanbul’da ailesiyle yaşarken babasından sistematik şiddet gördü. Babasının şiddetinden kaçan S.A., evlendikten sonra, bu defa eşinin şiddetine maruz kaldı. 6 aylık bir bebeği olan S.A., eşi tarafından işkence gördü, kesici aletle ağır yaralandı. Gördüğü işkence nedeniyle vücudunda ciddi hasarlar oluşan ve bir böbreğini kaybeden S.A., eşinden şikayetçi olduktan sonra boşandı. S.A.’nın boşandığı kişi tutuklandı. Ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.
Cinsel istismar
Eşinden boşandıktan sonra ailesi tarafından kabul edilmeyen S.A., çocuğuyla birlikte yaşama tutunmaya çalıştı. S.A.’nın 8 yaşındaki çocuğu 2013 yılının Temmuz ayında komşusu A.Ö.’nün cinsel istismarına uğradı.
S.A., yaşananları şu sözlerle anlattı: “Çocuğum o gün sokakta oynuyordu. Akşam saatlerinde sokağa çıkıp çocuğumu aramaya başladığımda bulamadım. Komşumun evine gidip sordum. ‘Burada yok’ dediler. İçeriye girdiğimde ise çocuğumun ellerinin bağlandığını ve cinsel istismara maruz kaldığını gördüm. Çocuğuma işkence yapmışlardı. Eğer biraz daha geç kalsaydım oğlumu belki yok edeceklerdi.”
Polis gelmedi
Polise ihbarda bulunduğunu, ancak polisin olay yerine gelmediğini söyleyen S.A., “Çocuğumu Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne götürdüm. Failin ailesi de hastaneye geldi. Polisi aradım polis hastaneye gelmedi” diye belirtti.
Hastane rapor vermedi
Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nin cinsel istismara dair bulguların olmasına rağmen doktorun cinsel istismara uğradığına dair rapor vermediğini belirten S.A., “Doktor çocuğuma baktı, ve bana ‘Çocuğun bir şeyi yok’ dedi. Bu doktor hala görevinin başında. Rapor alamayınca çocuğumu Yeni Bosna Adli Tıp Kurumu’na götürdüm. Buradaki doktor, çocuğumu muayene ettikten sonra cinsel istismara uğradığına dair rapor verdi. Çocuğumu Çapa Tıp Fakültesi’ne sevk etti. Burada çocuğumun cinsel istismara maruz kaldığı ve psikolojisinin bozulduğuna dair rapor verdiler” ifadelerinde bulundu.
‘Savcı raporu yırttı’
Daha sonra Küçükçekmece Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu ve Yeni Bosna Adli Tıp Kurumu’nun çocuğunun cinsel istismara maruz kaldığına dair verdiği raporu savcılığa sunduğunu belirten S.A., “Ben savcıya, ‘Oğlum cinsel istismara maruz kaldı, faili neden tutuklamıyorsunuz’ diye sorunca, savcı verdiğim raporu gözümün önünde yırtıp çöpe attı. ‘Neden yırtıyorsun’ diye bağırınca polis çağırtıp beni odadan çıkarttı. Suç duyurusunda bulunduktan yaklaşık 2 ay sonra dava açıldı. Küçükçekmece’de çocuk mahkemesi olmadığı için davayı Bakırköy Adliyesi’ne sevk ettiler. Savcı ilk raporu yırttığı için Çapa Tıp Fakültesi’nin verdiği raporu yok etmesinler diye raporu savcıya sunmadım” dedi.
Öldürmek istedi
Yargı sürecinin hala devam ettiğini belirten S.A., çocuğunun 2021 Mayıs’ında yolda faille karşılaştığını, failin çocuğuna “Tecavüz ettim, şimdi canını almaya geldim” diyerek bıçakladığını belirtti. Çocuğunun iki gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildiğini aktaran S.A., “Gittiğimde çocuğumu kanlar içinde gördüm. Ertesi gün suç duyurusunda bulundum. Görgü tanıkları var, kamera görüntüleri var ama fail tutuklanmadı. Benim çocuğum bu ülkeye fazla mı? Neden oğlumun yaşamına kast eden bu kişiyi tutuklamıyorlar? Bu kişi şuanda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Artık yeter. Bu nasıl bir adalet, bu nasıl bir dünya?” sözleriyle isyan etti.
Tehdit ediliyor
Failin madde bağımlısı olduğunu ve ölüm tehditleri aldıklarını belirten S.A., birçok acıyı yaşadığını söyleyerek, “ Diğer acılar unutulur ama evlat acısı başka. Çocuğuma zarar gelmesin diye İstanbul’dan taşınacağım. Eşyalarımı toparladım, işi de bıraktım. Koruma kararı verildi ama uygulamada yok. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile görüşmek istedim görüştürmediler. Sesimi kimse duymadı. Valilik de olmak üzere birçok yere başvurdum. Ama kimse beni dinlemedi bile” dedi.
Psikolojik tedavi görüyor
Çocuğunu tek başına korumaya çalıştığını ifade eden S.A., yıllardır “adalet yerini bulsun” diye adliye koridorlarında olduğunu belirtti. Tehditlere, saldırılara ve karşılaştığı uygulamalara rağmen pes etmeyeceğini belirten S.A., “ Oğlum birkaç kez intihara kalkıştı. Kendi imkanlarımla tedavi ettiriyorum. Psikolojik destek alıyor” diye belirtti.
Kadın ve çocukları koruyamıyorlar mı?
Türkiye’de kadın ve çocuk haklarının olmadığını belirten S.A., sözlerini şu çağrıyla sonlandırdı: “Bir çocuğu, bir kadını koruyamıyorlar mı? Cumhurbaşkanı, siyasi partilerle görüşmek istiyorum. Kadına, çocuğa karşı şiddet konusunda adım atsınlar. Bu failin en ağır cezayı almasını istiyorum. Tecavüzcülere ve kadına şiddet uygulayanlara af yasası çıkmasın, sesim duyulsun istiyorum. Sadece adalet istiyorum. Doğduğum toprakları terk etmek zorunda kalıyorum. Artık kadın ve çocuklar gönüllerince yaşasın, yaşama hakkı olsun.”