Okmeydanı’nda özellikle son bir kaç aydır halk tamamen tedirgin durumda. Mahallede polis baskısı gün geçtikçe artıyor. Görüştüğümüz mahalle halkı, özellikle Ekim sonu gibi yaşanan (26 Ekim) ve ölülerin olduğu 2 aile arasında ki çatışmadan sonra baskıların had safhaya ulaştığını belirtiyor.
Okmeydanı’nda 26 Ekim sabahı silahlı bir saldırı düzenlendi. Saldırı da 1 kişi yaşamını yitirirken 3 kişi de yaralandı. Yaşanan bu olaydan sonra ise, Okmeydanı’nda polis baskısı gün gün artmaya başladı. Mahallede görüştüğümüz mahalle halkı, yaşanan bu olaydan sonra özel harekat polislerinin mahalleye geldiğini, haftanın 3-4 günü ellerinde uzun namlulu silahlarla mahallede gezdiğini, sokaktan çevirdiği kişilere GBT yaptığını, üst araması gerçekleştirdiğini söyledi.
KADINLARI ERKEK POLİSLER ARIYOR
Özel Harekat polislerinin yaptığı devriye sırasında durdurulan kadın yurttaşlarında erkek polisler tarafından arandığını belirtilen mahalleli, mahalle de uyuşturucu satışı ve kullanımı ise ciddi oranda artmış durumda. Mahallenin bir çok köşesinde uyuşturucu satıcılarına rastlamak mümkün. Polisin uyuşturucu satışına yönelik ise herhangi bir yaptırımı olmuyor. Onun yerine mahalle halkı kendi imkanlarıyla uyuşturucu satıcılarını mahalleden uzaklaştırıyor. Görüştüğüm mahalle halkı, “polise uyuşturucu satılan yerleri, satıcıların buluştuğu mekanları gösterdiğimiz halde hiçbir şekilde uğraşmıyor” diyor.
“UĞUR KURT’U HATIRLA. SADECE 12 BİN LİRA”
Okmeydanı demokratik kurumlar ise neredeyse hemen hemen her gün polis tarafından basılıyor ve içeride bulunan kişiler GBT’den geçiriliyor. Okmeydanı’nda bulunan Devrimci Gençlik Federasyonu ise her gün gaz bombalarıyla saldırıya uğruyor. Rutine dönen bu baskınların dışında ise mahalle de muhalif olarak tanınan gençler polis tarafından keyfi olarak gözaltına alınıp, ya ajanlık teklif ediliyor, ya dövülüyor ya da zırhlı araç içinde gezdirilip, tehdit edildikten sonra bırakılıyor. ‘İçeri de oyun makinesi var’ denilerek mühürlenen bir kahvehane önünde, ‘Uyuşturucu satıcılarının takıldığı kahveleri bassanıza’ dediği için gözaltına alınan bir gencin ise polis tarafından zırhlı araç içinde dövüldükten sonra, babasına teslim edildiğini, babasına ise “Oğluna sahip çık. Uğur Kurt’u hatırla! Sadece 12 bin lira” dediğini söyleyen mahalleli, akşam belli bir saatten sonra çocuklarının dışarıda olmasını istemediklerini belirtiyor.
Okmeydanı girişinde bulunan Tülin Manço İlköğretim Okulu arkası ise, gayri-resmi olarak polis karakolu haline getirilmiş durumda. Mahalleli, orada bulunan binaya nöbet kulübeleri konulduğunu belirtiyor. Mahalle de ki duvar yazıları ise, günün herhangi bir saati polis tarafından silinip, yerine ırkçı yazılar yazılıyor.
Mahalle de tanınan, köklü esnafın da polis baskısına maruz kaldığını belirten mahalleli, polisin bir kaç hafta içerisinde mahallenin en eski, köklü bir kaç kahvehaneyi mühürlediğini belirtiyor.
Okmeydanı’nda yaşanan polis ablukası ve baskılardan dolayı zor günler yaşayan halk, kamuoyunun bu baskılara karşı mahalle halkı ile dayanışma içinde olmasını istiyor.
Hayri Tunç / direnisteyiz14.org / @hayriituncc
