Öğrencilerin kaçırılmasını Meclis gündemine taşıyan HDP Milletvekili Oya Ersoy, Aziz Nesin’in sözünü hatırlattı.
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, son dönemde artan kaçırma olaylarına ilişkin Meclis’e araştırma önergesi verdi.
Son dönemde muhaliflere dönük kaçırma olaylarının artması Meclis gündemine taşındı. HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinde, son yıllarda ülkede insan hakları ihlallerinde ciddi bir artış gözlendiğini ve ihlaller içinde keyfi, kayıt dışı gözaltı ile kaçırma olaylarının da kaygı verici olduğunu vurguladı.
8 Şubat’ta Ankara’da üç üniversite öğrencisinin kendilerini polis olarak tanıtan sivil giyimli kişiler tarafından kaçırılarak darp ve tehdit edildiğini hatırlatan Ersoy, “Ankara’da kaçırılan bu öğrenciler, iktidara muhalif sol görüşlü gençler olup; nitekim bu olayda da, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması gündemli protesto etkinliklerine katılmamaları yolunda tehditlere maruz bırakılmışlardır” dedi.
‘FAİLİ MEÇHULUN FAİLİ DEVLETTİR’
Yaşanan bu olay sonrasında ilgili bakanlıklar ve emniyet birimleri tarafından bugüne kadar tatmin edici bir açıklama yapılmamış olması, öte yandan adli mercilere intikal ettirilen suç duyurularında da halen bir sonuç alınamamış olmasının da ayrıca kaygı verici olduğunu belirten Ersoy, Aziz Nesin’in “Faili meçhulün faili devlettir” sözünü de hatırlattı.
Kolluk güçleri tarafından zorla kaçırılma olaylarının kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının en ağır ihlal biçimlerinden ve ‘polis devleti’ uygulamalarının da en belirgin unsurlarından olduğunu belirten Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
“Gençlerimizin; kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce, gündüz vakti sokak ortasında zorla kaçırılıp alıkonulduğu bir ülkede; şüphesiz hiç kimse huzur ve güven içinde değildir ve o ülkede; demokrasiden, hukuk devletinden, insan haklarından söz etmek de olanaklı olmayacaktır. Başta gençlerimiz ve aileleri olmak üzere, toplumun talep ve beklentisi; bu olayların bir an önce aydınlatılması, doğrudan ya da dolaylı sorumluluğu bulunan resmi kişi ve kurumlar tespit edilerek cezalandırılması; her durumda devlet görevlilerinin ve organlarının söz konusu hak ihlallerinin önlenmesi ile birey ve toplumun hak ve özgürlüklerinin güvenceye alınıp korunması yolunda etkin ve samimi uygulamaları bir an önce yaşama geçirmesidir. Anılan bu son derece önemli beklenti ve talepler, öncelikle TBMM nezdinde gerçekleştirilecek bir Meclis Araştırmasını da ivedilikle gerekli kılmaktadır.”