Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
11 C
İstanbul
17 Kasım Pazar, 2024
spot_img

ODTÜ’lü öğrenciler ‘Truva Atı’na karşı direniyor

ODTÜ’de bir grup öğrenci YKYK yurduna karşı eylemlerini sürdürüyor.

ODTÜ’de öğrenci yurdu yapımı için 49 yıllığına bedelsiz olarak Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na tahsis edilen arazide öğrenciler 13 gündür eylem yapıyor. İnşaatı başlayan fakat henüz adı netleşmeyen KYK yurdunu “Truva Atı” olarak adlandıran ODTÜ’lü öğrenciler, “Burayı ya hep beraber kazanacağız ya da hep beraber kaybedeceğiz” diyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne (ÖDTÜ) ait arazinin Yükseköğrenin Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (YKYK) bedelsiz tahsisinin ardından başlayan inşaatı öğrenciler nöbet tutarak engellemeye çalışıyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davayla, ODTÜ’ye ait 40 dönüm arazinin Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı YKYK’ye yurt yapımı için 49 yıllığına bedelsiz tahsis edildiği ortaya çıkmış, 16 Mayıs itibariyle de yüzlerce ağacın olduğu alanda inşaat başlamıştı.

Serkan Alan’ın Gazete Duvar’da yer alan haberine göre, henüz adı net olmasa da mimarların ve öğrencilerin “Truva Atı” olarak adlandırdıkları KYK yurduna karşı bir grup ODTÜ’lü öğrenci, yurdun yapılması planlanan arazide nöbet tutmaya başladı. Bugün itibariyle 13 gündür “ODTÜ’de KYK İstemiyoruz” pankartının gölgesinde çadırlarında kalan öğrenciler taleplerini ve yurda neden karşı çıktıklarını anlattılar.

‘Bu yurdu yaptırmamalıyız dedik’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okulu ziyareti nedeniyle akademik takvimin değiştiği, Onur Yürüyüşü’nün rektörlük tarafından yasaklandığı ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı ODTÜ’de bir grup öğrenci YKYK yurduna karşı eylemlerini sürdürüyor. Eylemin devam ettiği ‘Kavaklık’ olarak adlandırılan yerde konuştuğumuz ODTÜ’lü öğrencilerin isimlerini yönetimin soruşturma açma ihtimalini gözeterek yayınlamadık.

Etrafı çitlerle çevrilen ve şantiyede çalışacak işçilerin kalacağı yerin temeli atılan arazide, kesilmeyi bekleyen ağaçların gölgesinde konuştuğumuz öğrencilerin sorularımıza verdikleri ortak yanıtlar şu şekilde:

YKYK yurduna karşı eylem kararını nasıl aldınız?

YKYK yurdunun inşaatının başladığı gün aynı zamanda onur yürüyüşünde yaşananlar nedeniyle rektörlüğü boykot ediyorduk. Buraya malzemeleri yığdıklarını fark ettik. Bir anda buna karşı ne yapacağız diye kendimize sorduk. Sonrasında ‘Bu yurdu yaptırmamalıyız’ dedik. Rektörlük 49 yıllığına bu gördüğünüz (etraftaki ağaçları göstererek) 40 dönüm araziyi YKYK’ye karşılıksız verirken buna karşı bir bilinçlendirme çalışması olmuştu mimarlar odası tarafından. Sonrasında bu konuyla ilgili ODTÜ bileşenleri arasında bir sessizlik hakimdi. İnşaat malzemelerini getirmeleriyle tekrar gündeme geldi. Bu yurdu engelleyebileceğimizi düşündük ve burada çadırlarımızla eyleme başladık.

‘Polis müdahalesinin daha büyük tepki doğuracağının farkındalar’

Burada eyleminizi sürdürmenize karşı çıkanlar oluyor mu? Üniversite yönetimi doğrudan sizinle görüştü mü?

Rektörle görüşüldü. “Buraya kolluk kuvvetlerinin bir saldırısı olacak mı” diye soruldu. Bize “olmayacak” şeklinde bir cevap verdi. Dün yaptığımız toplantıda Öğretim Elemanları Derneği de vardı. Oradan bir hocaya, “Ben onun sözünü veremem. Yarın bir gün karşıt grupların müdahalesi olursa mecburen içeriye polisi sokmak zorunda kalırım” gibi bir cevap vermiş. Bu tehdit de olabilir ama buraya karşıt grupların saldırısını sağlamak çok zor değil. “Git sen şurayı provoke et de biz de içeriye polis sokalım” denilebilir. Bize ODTÜ’lü öğrencilerin karşı durması söz konusu değil. Şimdiye kadar ciddi bir tehdit olmadı fakat fotoğraflarımızı çektiler. Saydılar kaç kişi var diye. Ne yaptığımızı öğrenmeye çalışıyorlar.
Böyle bir müdahale çok tepki toplayacağı için bunu yapmayacaklarını düşünüyorum. Biz sesimizi şu an kendi çabamızla duyurmaya çalışıyoruz. Öyle bir polis müdahalesinin daha büyük bir tepki doğuracağının farkındalar.

‘Başka üniversiteden öğrencilerin yerleştirilmesinden korkuyoruz’

ODTÜ’lü öğrencilerin yurt ihtiyacı var mı? Böyle bir ihtiyaç varsa bu YKYK ile protokol yapılmadan mı hayata geçmeliydi?

Bu şekilde olmamalıydı. YKYK’nın talep ettiği başta 4 bin kişilik bir yurt. Bu sayı bizim için çok fazla. Sonrasında 2 bin 500’e düşürülüyor bu sayı. Protokolde öyle yazıyor. Protokole uyulmadığını çok rahat görüyoruz. Rektör bir hafta önce sayıyı 2 bine düşürdüğüne dair bir mail attı. İmzalanmış bir protokol ortadayken bu sayıyı nasıl indiriyor bilmiyoruz. Bu süreçte projeye başlandı ve burada hazırlıklar yapılıyor. 2 bin kişilik bir yurt da olsa bu sayı ODTÜ’nün ihtiyacından çok fazla bir sayı. Bizim korkumuz da boş kalan odalara başka üniversitelerden öğrencilerin seçilip yerleştirilmesi. Bütün kriterler YKYK’nın yönetiminde olacak ve böyle bir durumda başka bir üniversitelerde gördüğümüz gibi iç çatışmalar ön görüyoruz.

YKYK yurdu projesi size göre ODTÜ’nün öğrenci profilini değiştirmeye yönelik bir adım mı?

Geçen şubat ayında Erdoğan, Teknokent açılışına geldiği zaman rektörün konuşmalarının bir kaydı var. Orada, “Sayın Cumhurbaşkanım sizin çok önemsediğiniz yurt mevzusunu yakın zamanda yapacağız. İstediğiniz yere yapacağız” diyor. Bir şeyin planlandığı buradan az çok anlaşılıyor. Bu ekonomik tabloda devlet çoğu projeye başlamıyor. Sadece yapılmakta olan projeler devam ettiriliyor. Böyle bir durum varken ODTÜ’ye ısrarla bunun yapılması, 60 yurtluk bir projeden ilkinin ODTÜ’yle başlaması çok kasıtlı bir şey gibi görünüyor.

‘Ağaç kesilmeden yurt yapılabilir’

ODTÜ içerisinde ağaçlar kesilmeden başka bir alana yurt yapılabilir mi?

Bu yurt olayı ilk duyulduğunda biyoloji bölümünden bir hocamız buranın doğa açısından uygun bir bölge olmadığını ve alternatiflerini önerebileceğini söylüyor rektörlüğe. Birkaç bölge de gösteriyor ama rektörlük biz danışmanlık aldık, teknik açıdan tek uygun bölge burası diyor. Örneğin ileride kullanılmayan bir otopark alanı var. Oraya yurt düşünülebilir. Yani ağaç kesmeden de yurt yapılabilir. Zaten bizim 40 dönümlük kocaman bir alana yapılacak yurda ihtiyacımız yok.

‘Gerekirse inşaatta biz de çalışırız’

Yurt ihtiyacı için başka bir formül geliştirilebilir. Dün akşam mezunlar derneği ile toplantı aldık ve onlarla konuştuk. Bir şekilde bütün ODTÜ bileşenleriyle, mezunlar derneğiyle birlikte ortak bir yurt yapılabilir dendi. Bu konuda gönüllü olan ve en az 300 kişilik bir yurt yapabilecek insanlar var. Hem beraber bu yurdu yapabiliriz. Gerekirse inşaatta biz de öğrenciler olarak çalışırız.

Henüz yapılacak öğrenci yurdunun adı net olmamakla birlikte mimarlar ve öğrenciler bu yurdu ‘Truva Atı’ olarak adlandırıyor. Neden bu adı veriyorsunuz?

KYK’da da yurda alınacak kişiler müdürlüklerin inisiyatifinde olacak. İstedikleri kişileri yerleştirmek isteyecekler ve bunlar da faşistler olacak. Bunlardan bir yüz iki yüz kişiyi bu yurda getirdiklerinde burada her Allahın günü kavga olacaktır. Bu açıdan benzediği için bu ismi kullanıyoruz. Yurt, bir hediye ya da şirin bir şeymiş gibi gözüküyor.

‘Kontenjan artışının durmasını istiyoruz’

Yurdun haricinde öğrencilerin daha öncelikle giderilmesi gereken eksiklikleri var mı?

Kötü ve kirli yurtlarda kalıyoruz. Bunun yanında kontenjan artışıyla ODTÜ kapasitesinin üzerine çıkmış durumda. Ne yemekhane ne de kütüphane ihtiyaçlarımız tam olarak karşılanabiliyor. Kontenjan artışının durmasını da istiyoruz.

‘Ya hep beraber kazanacağız ya da hep beraber kaybedeceğiz’

Eyleminiz nasıl devam edecek?

Bu eylem bir şekilde devam edecek. Bir şey kazanılacaksa burada kazanılacak. Genel çağrımız buraya gelip insanlar 10 dakika vakit geçirse, buranın ne kadar güzel bir yer olduğunun farkına varacaklar. Ondan sonra bu mücadelenin parçası olmak isteyecekler. Buraya gelip bizi bir on dakika dinleseler neden KYK yurdu istemediğimizi de içten bir şekilde anlayıp destek verecekler. Art niyetli yaklaşmayan herkesin ikna edilebileceğini düşünüyoruz. Gelsinler ve bizi dinleyerek bir şans tanısınlar. Burayı ya hep beraber kazanacağız ya da hep beraber kaybedeceğiz.

Korkuyor musunuz?

Yok ya niye korkalım? Neyden kimden? Buranın kesilmesinden, kaybetmekten korkuyoruz ama Verşan Kök’ten ya da gelecek, provoke edecek insanlardan korkmuyoruz.

 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol