ODTÜ öğrencileri, Boğaziçi öğrencileri ile dayanışma amacıyla üniversitenin fizik Bölümü önünde eylem yaptı. Eylemde yapılan konuşmada, “Üniversitelerde polis telsizleri değil özgürlük türküleri duyulana kadar alandayız” denildi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, “Aşağı bakmayacağız, baş eğmeyeceğiz, üniversitelerimizi savunacağız” şiarıyla Fizik Bölümü önünde Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma eylemi yaptı.
“Aşağı bakmıyoruz, baş eğmiyoruz. Üniversitelerimizi savunacağız” yazılı pankartın açıldığı eylemde “Aşağı bakmayacağız” yazılı dövizler taşındı. “Kayyum rektör istemiyoruz”, “Ne iktidar ne rektör, üniversiteler bizimdir” sloganlarının atıldığı eylemde Eğitim-Sen ODTÜ temsilciliği adına yapılan konuşmada, kendisinden olmayan herkesi iktidarın terörist ilan ettiğine dikkat çekilirken, kayyum rejimini üniversitelerde terör estirerek kurduğuna işaret edildi.
İktidarın saldırganlığına karşı yükseköğretimin savunulacağı kaydedilen konuşmada, “Üniversite özerkliğine, ifade özgürlüğüne, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesin eşit biçimde sahip olduğu insan haklarına ve demokrasinin en temel ilkesi olan laikliğe sonuna kadar sahip çıkacağız” denildi.
Konuşmada Eğitim-Sen olarak talepler şöyle sıralandı:
🔸Tutuklanan, ev hapsine çarptırılan ve gözaltına alınan tüm öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz,
🔹Öğrencilerimizi hedef alan her türden ayrımcı, dışlayıcı, ötekileştirici yaklaşıma son verilmesini istiyoruz,
🔸Üniversite’nin değil, Saray’ın iradesiyle o koltukta oturan kayyum Melih Bulu’nun derhal istifa etmesini bekliyoruz.
Ardından öğrenciler adına açıklamayı okuyan Resul Altınok, kayyum rektörlere karşı üniversitelerin sessiz kalmayacağının altını çizdi ve “Üniversitesi’nde akademisyenler ve öğrenciler demokratik ve özgür üniversite talebi etrafinda güçlü bir muhalefet örüyorlar” diye konuştu.
‘Renklerimiz ve onurumuzla..’
İktidarın bu gelişmelerden sonra öğrencileri hedef gösterdiğini vurgulayan Altınok, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunun en gözle görünür örneği ise LGBTİ+’ların yandaş medya tarafından hedef gösterilmesi oldu. LGBTİ+’lara karşı yürütülen bu linç kampanyasına ve nefret suçuna karşı her zaman yanyana ve dayanışma içinde olacağız. LGBTİ+’Iarın ayrımcılığa uğramadığı özgür yaşam alanlarımızı yaratana kadar mücadelemiz sürecek. ODTÜ’de topluluk faaliyetlerini engelleyen, topluluk kapatan, öğrencilerin etkinliklerini yasaklayan kişiler üniversiteleri biat ettirme çabalarından sonuç alamayacaklar. ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne saldırdıklarında da öğrenciler olarak buradayız, gitmiyoruz demiştik. Truva atı KYK yurduna karşı Kavaklık’ta bir olup kenetlenmiştik, şenliklerimizi yasakladıklarında da sesimizi yükseltmiştik, şimdi de aşağı bakmayacağız. Renklerimiz ve onurumuzla dimdik durmaya devam edeceğiz.”
Boğaziçi Üniversitesine gerçekleştirilen polis baskınında şiddetin dozunun arttığını ve 159 kişinin işkence ile gözaltına alındığını anımsatan Altınok, “Bizler üniversiteye kelepçe vuran, öğrencisinden akademisyenine herkesi terörist ilan eden bu iktidarı kabul etmiyoruz. Üniversitelerimizi savunuyoruz” diye belirtti.
“Üniversitelerde polis telsizleri değil özgürlük türküleri duyulana kadar alandayız” diyen Altınok, talepler etrafında herkesi birleşmeye çağırarak, ODTÜ öğrencilerinin taleplerini açıkladı:
🔹Gözaltına alınan bütün öğrenci dostlarımız derhal serbest bırakılsın. Polis ablukası dağıtılsın,
🔸Tüm üniversitelerdeki atanmış rektörler istifa etsin. Öğrencilerin yaralanmasına ve şiddete maruz kalmasına neden olan rektörler yargılansın. Rektörlük seçimleri demokratik bir şekilde üniversite bileşenlerinin katılımını sağlayacak şekilde geri getirilsin,
🔹Resmen yetkisiz kılınan ÖTK yönetmeliği en demokratik şekliyle, öğrencilerle birlikte yeniden düzenlensin. Üniversite yönetimlerinde öğrenciler, akademisyenler ve emekçiler söz sahibi olsun,
🔸Antidemokratik bir uygulama olan KHK’lerle ihraç edilen akademisyenler, Barış akademisyenleri de dahil olmak şartıyla göreve iade edilsin,
🔹Kayyum Melih Bulu’nun kapattırdığı BOUN LGBTİ+ Çalışmaları Topluluğu açılsın. Topluluklar üzerindeki baskılar son bulsun,
🔸’Kadın Üniversiteleri’ gibi kadın düşmanı politikaları kabul etmiyoruz. Kampüslerde kadın ve LGBTİ+ bireylerin haklarını gözeten uygulamalar ve birimler istiyoruz.
