KHK ile kamudaki görevlerinden ihraç edilen ve “İşimizi geri istiyoruz” diyerek başladıkları açlık grevinin 268. gününde olan Nuriye Gülmen Ve Semih Özakça’nın yargılandığı davanın 6. duruşması bugün Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Nuriye Gülmen örgüt üyeliğinden 5 yıl hapis cezasına, cezanın artırımla 7,5 yıla çıkmasına, indirimle 6 yıl 3 ay cezasına karar verilerek, tahliyesine karar verildi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamudaki görevinden ihraç edilen Nuriye Gülmen, Yüksel Caddesi’nde “İşimi geri istiyorum” diyerek bir direniş başlatmış bu direnişe ilerleyen günlerde Semih Özakça, Veli Saçılık ve Acun Karadağ da katılmıştı. Direnişin 120. gününde açlık grevine başlayan Nuriye ve Semih, 23 Mayıs’ta tutuklanmıştı.
Geçtiğimiz duruşmada savcı Nuriye Gülmen’in tahliyesi yönünde mütalaa vermiş fakat mahkeme heyeti savcının mütalaasını reddetmişti.
Nuriye ve Semih’in yargılandığı davanın 6. duruşması ise bugün (1 Aralık) görülüyor. Nuriye bu duruşmaya da getirilmedi.
20.44 Mahkeme Nuriye’nin bir kez örgüt üyeliğinden 5 yıl hapis cezasına, artırımla 7,5 yıla çıkmasına, indirimle 6 yıl 3 ay cezasına karar verilip, tahliyesine, Semih ve Acun’un ise beraat etmesine karar verdi.
19.31 Duruşmaya kararın açıklanması öncesinde ara verildi.
19.28 Mahkeme heyetinin sorusu üzerine Nuriye’nin sözleri şöyle:
Yaşar Kemal’in İnçe Memed romanında içimizdeki insanlığın iyi yanını, direncini temsil eden “içimizdeki kurttan” bahseder.Direnişimiz bizim bu kurdumuzdur. Faşizm Kahrolsun! Yaşasın direnişimiz! Yaşasın açlık grevi direnişimiz! Yaşasın Yüksel direnişimiz! Son sözüm budur!
19.26 Avukat beyanları bitti. Mahkeme heyeti Nuriye, Semih, Acun ve Veli’nin son sözleri olup olmadığını sordu.
19.22 Nuriye’nin yanında bulunan Avukat Duygu Demirel söz alarak “Bir metnin altında savcı adı ve imzası olması o metni iddianame yapmıyor. Bu dosyada gördüğümüz şey bu, hukuki bir metin yok, delil yok”dedi.
19.20 Kozağaçlı’dan sonra söz alan Avukat Levent Yavuzer, “Nuriye bütün hukuki yollarını denedikten sonra gitmiş kendisine en çok benzeyen insan hakları anıtının önüne oturmuş, siz şimdi onu tutuklayıp anıtı da gözaltına aldınız. Durum budur, buyurun verin kararınızı” dedi.
19.17 Kozağaçlı duruşmada dinlenen Ömer Lütfi Zeren ile tanık Fatih Solak’ın aynı anda gözaltında olduğunu ve Zeren’in avukatıyla görüştüklerini belirtti. Kozağaçlı, tanık olarak bugün dinlenen Zeren’e gözaltında iken “Köprüden önce son çıkış, sen de ifade ver, kurtul” denildiğini aktardı. Zeren’in tutuklu olduğunu belirten Kozağaçlı Fatih Solak’la Berk Ercan’ın ise serbest olduğunun altını çizdi.
Tanık beyanları konusunda ek olarak, bu celse dinlenen ömer Lütfi Zeren tanık Fatih Solak ile aynı anda gözaltında imiş.Ömer Lütfi Zeren’ in avukatı ile görüştük. Muvekkiline gözaltında iken “köprüden önce son çıkış,sen de ifade ver, kurtul”denmiş
19.13 Avukat Betül Vangölü Kozağaçlı söz alarak şunları söyledi:
Bu bitmiş bir yargılama değil, Nuriye daha savunmasını vermedi. Nuriye ile daha bir kez bile düzgün bir şekilde avukat görüşmesi yapamadık. Şimdi dosyanın işlemleri bitmiş mi oluyor gerçekten? Siz apar topar karar vermeye çalışıyorsunuz. Karar verilmiş zaten. Hükümet yetkilileri, bakanlıklar sürekli beyanlarda bulunarak ve bu beyanlarda onlardan hükümlü olarak bahsederek kararını açıklıyor zaten. Adalet Bakanlığı, bunlar örgüt üyesi ve ölebilirler, eylem yapılır dikkatli olun diyor. Sağlık bakanlığı sürekli zorla müdahale edeceği yönünde açıklamalar yapıp Nuriye’ye kendini tehdit altında hissettiriyor
19.00 Avukatlardan Refik Atalay savunma yapıyor. Atalay şunları söyledi:
Siyasi iktidar sürekli dosya üzerinde konuşuyor. OHAL Komisyonu’na başvurmamız söylendiğinde, beş meslektaşım ile birlikte komisyon ile görüşmek için bulundukları yere gittik. Daha görüşme talebimize yanıt beklerken polis tarafından gözaltına alındık. Ne kadar etkili bir hukuk yolu olduğunu buradan anlamalıyız zaten! İki yıllık meslek hayatımın sadece son bir yılında bana nasıl bir avukat, nasıl bir insan olmam gerektiğini gösterdikleri için Nuriye ve Semih’e tüm Yüksel direnişçilerine Mahkeme huzurunda teşekkür ediyorum.
18.00 Verilen aranın ardından duruşma devam ediyor.
17.45 Avukatların yaptığı savunmanın ardından duruşmaya 15 dakika ara verildi.
16.48 Nuriye ve Semih’in avukatlarından Murat Yılmaz söz aldı.
16.43 Nuriye “Sevgili direniş dostları, bu son sözüm değil ama şimdilik şunu söyleyeceğim: Burası tam kavganın ortası!” sözleriyle alkışlar arasında konuşmasını sonlandırdı.
16.41 “Bizim gönlümüz rahat” diyen Nuriye heyete seslenerek “Tavsiye ediyorum heyete siz de direnin. Talimat mı geliyor size, direnin. AKP iktidarının halka karşı saldırgan tutumuna set olmak açısından hem çorbada tuzunuz olur hem de asıl olarak alnınız ak olur!” dedi.
16.36 “268 gün Semih’in de benim de düşündüğümüz bir şey değildi ama buna siz sebep oldunuz!” diyen Nuriye “Ne kadar çok saldırı olursa biz o kadar direnişe tutunuyoruz. Biz direnişe tutundukça bizi yenebilecek hiçbir şey yok çünkü. Hakkımızda vereceğiniz ara karar ya da hüküm asıl sizin hakkınızda olacaktır. Çünkü halk, bizim hakkımızdaki kararını çoktan verdi!” ifadelerini kullandı.
16.23 Nuriye verilen aranın ardından beyanına devam etti:
Daha açlık grevi gündemimizde değilken bir Alman televizyonu belgesel çekmek istediğini söyledi. İki gün bizimle birlikte vakit geçireceklerdi. Sonunda peki ne olacak diye sordular, vallahi canımı sokakta bulmadım açlık grevine başlarım demiştim. O zamanlar daha ihraç bile edilmemiştim, sadece açığa alınmıştım.Açlık grevi o kadar güçlü bir eylem ki açlık grevine başlarsam hemen sonuç alacağımı düşünüyordum. Ben açığa alınmış halimle eylem yapıp işime dönmeyi beklerken beni dalga geçer gibi ihraç ettiler.
Sonra açlık grevi gerçekten gündemimize geldi. Tamamen bir keyfilik içerisinde bize her gün saldırmaları öfkemizi büyütüyordu. Ama biz yılmadan her gün Yüksel’e çıkmaya devam ettik. Kemik acısı geçer deyip direnişimize devam ediyorduk. Açlık grevi fikri bu saldırılardan sonra, insanlarla, milletvekilleri ile, dostlarımızla konuştuktan sonra iyice olgunlaştı. Nihayet mecliste basın açıklaması ile açlık grevine başlayacağımızı duyurduk. O gün meclis çıkışında bizi gözaltına aldılar. 5 gün gözaltında kaldık ve açlık grevine böyle başlamış olduk. Biz gözaltında iken meydan boş kalmamıştı. İnsanlar gelip pankartlarımızı yapıp, anıtı her günkü haline dönüştürmüşlerdi. Açlık grevi insanlarda büyük bir patlama yaşattı. Her zamankinden çok daha kalabalık oluyordu meydan. O en kalabalık olduğu bir günün fotoğrafı var, işte o fotoğrafın alındığı günden çok kısa bir süre sonra gözaltına alındık zaten. Anıtta açlık grevi yaparken canlı yayın yapıyorduk bazen. 38. günde yanlışlıkla bugün açlık grevinin 58. günü dedim. Sonra Allah korusun ne 58’i diye düzelttim. 58 gün o kadar uzaktı ki, oraya varmaz bizim işimizi geri vermeleri diye düşünüyordum çünkü.
15.52 Verilenin aranın ardından duruşma devam ediyor.
15.25 SEGBİS’teki arıza nedeniyle duruşmaya 10 dakika ara verildi.
15.13 Nuriye geçtiğimiz duruşmada savunma vermemiş olmasına rağmen söylediklerinin savunma olarak sayılabileceği söylendiğinden konuşmadığını belirterek “Ama şimdi umurumda değil, savunma mı sayacaksınız, sayın ya da saymayın, kendimi anlatmıştım yine kendimi anlatacağım. Biz direnerek kendimize hatırlatıyorduk öncelikle haksız yere işten atıldığımızı. Kimseye anlatamasak bile kendimize hatırlatıyorduk. Haksız yere işimizden atılmayı kanıksamadık çünkü. Bunun için kendimle de arkadaşlarımla da gurur duyuyorum. Bizim direnişimizi besleyen şey haklılıktı” dedi.
15.03 Beyanına devam eden Nuriye “Benim ne söylediğimin bir önemi yok çünkü onlar için. Ben tek bir sözümün çok kıymetli olduğu halkımız için konuşacağım! Dünyanın bir ucundan küçük bir çocuk bana mektup göndermişti, ‘Öğretmenim size bir şey olsun istemiyorum’ diye. Ben o çocuk için konuşacağım” dedi.
14. 58 Nuriye, Fatih Solak’la ilgili Yılmaz ve Zeren’in dediklerini doğru olduğunu söyledi. Nuriye sözlerine şöyle devam etti:
Madde bağımlısı olduğu çok açıktı.Önünüzdeki pespaye dosya içinde ne vardı? Hiçbir şey. İlk iki duruşmada bu tanık beyanları da yoktu.Yine de bırakmadınız bizi.Sonra çürütülen tanık beyanlarına dayanıyorsunuz. Benim hakkımda zaten bir hüküm kurulmuş durumda. Öyle davranıyorsunuz çünkü. Artık bugün mahkemenin çok acelesi olduğu için o hükmü açıklayacak. Ama kendi hükümleri değil tabi ki bu. Bu zamana kadar kendileri hiçbir şey yapmadıkları için hüküm de onların olmayacak.
14.30 Nuriye Gülmen sözlerine şöyle devam etti:
Mahkeme başkanı ve heyetin yüzlerine bakmak ve öyle konuşmak istiyorum. Bu sağlanmadı. Bu sefer başka bir şey oldu: Mahkeme, eğer doktorlar olumsuz rapor verse bile Nuriye tüm riskleri göze alarak salona gelirim derse gelsin, dedi. Savcı tahliye talep etmesine rağmen beni tahliye etmektense böyle bir çözüm buldular. Sağlık koşulları sedye gibi şeyler sağlanırsa gelirim dedim yine de. Ama getirmediler. Yine SEGBİS’e mecbur bırakılıyorum. Heyet benim savunmamı alamaz mıydı, beni ilk duruşmaya getiremez miydi? Ya da tahliye edip kısa bir süre verilirdi ben gelirdim. Hiçbiri yapılmadı ve benim özellikle ‘ölüm riskini göze alıyorum’ diye yazarak onay vermemi istediniz.
14.20 Nuriye söz aldı. Nuriye “Bana henüz savunmamı vermemiş olmama rağmen ısrarla tanık beyanları ve mütalaaya karşı beyanlarımı sormanızı anlamıyorum. Üç duruşmadır bu böyle, bana SEGBİS’i dayatıyorsunuz, ben bu şekilde savunma vermek istemiyorum” dedi.
14.17 Beyanına devam eden Semih, çğrencilerine seslenerek “Sizin için hala direniyorum, direneceğim ve yanınıza geleceğim. Özellikle yoksul çocuğum Serhad, ailenin bütün yükü senin omzunda gibiydi. Umarım bu yoksulluğun bitecek. Özellikle senin için direniyorum, tüm yoksul çocuklar için direniyorum, yoksul çocuğum Serhad” dedi.
14.13 Duruşmaya kaldığı yerden devam ediliyor.
12.35: Mahkeme heyeti Özakça beyanlarına devam ederken beyanı kesti ve 14.00 kadar ara verdi.
Semih Özakça: Ben talimatı vicdan örgütünden aldım. Vicdanım evde oturmaya el vermedi. Bu haksızlığa karşı çıkmak istedim. Ben talimatı öğrencilerimden aldım. Onlar gözyaşı dökerken, onlara söz verdim geri geleceğim diye. Bu eylemim, talebim terör örgütlerine nasıl yardım edebilir? Nasıl onların işine yarar? Onlara yardım etmez, onların işine yaramaz. İşime dönersem bu durum öğrencilerime yarar. İhraç edilmiş bekleyen binlerce emekçiye umut olur ona yarar. Ben açlık grevinde işime dönebilme umudumu gördüm. Diğer tarafta beklemekte bir umut göremedim. Dava dediler mahkemeler bakmadı. Komisyon dediler ortada tek bir karar dahi yok.
11.55: Savcı, Nuriye Gülmen için adli kontrolle tahliye talebinde bulundu.
11.40: Veli Saçılık tanık olarak dinleniyor: Ben ihraç edildiğimde Nuriye hoca Yüksel Caddesi’ndeki eylemine başlamıştı.
11.30: Tanık Yaprak Yılmaz Nuriye Gülmen’i tanıdığını, eyleme polisin müdahale ettiğini ve eylemde kimsenin bomba atmadığını kaydetti. Yılmaz, gizli tanığı tanıdığını belirterek, “Yalancı biriydi, her şeyi abartırdı. Ben yalanları sebebiyle arkadaşlığımı kestim” dedi.
11.20: Tanık Ömer Lütfi Zeren şunları söyledi: Nuriye ve Semih hoca ile Gezi direnişi sırasında tanıştım. Ben de akademi camiasından biriyim. Nuriye hocanın çevirdiği Milenaya Mektuplar kitabını görmüştüm ve Eskişehir’de yaşadığını öğrendiğimde dikkatimi çekmişti. Berkin Elvan eylemine katıldım. Nuriye Gülmen’i orada gördüm. Öncesinde buluşmadım. O gösteriye çok kalabalık bir katılım olmuştu. Nuriye hocayı kitlenin ortalarında gördüm. O gösteride bir patlama olduğunu hatırlamıyorum. Gizli tanık Berk’in söyledikleri gerçeği yansıtmıyor.
11.15: Nuriye Gülmen, Numune Hastanesi’nden SEGBİS yolu ile duruşma salonuna bağlandı. Tanık Ömer Lütfi Zeren de duruşma salonuna bağlandı.
11.10: Mahkeme heyetinin gelmesiyle duruşma başladı.
11.00: Duruşma başlamak üzere… Nuriye Gülmen 6’ncı duruşmaya da getirilmedi.
9.30: Duruşmaya destek olmak için İstanbul’dan yola çıkan araç Ankara girişinde durdurularak bağlandı.
***
Numune Hastanesi’nin tutuklu koğuşunda zorla tutulan Gülmen’in, Pazartesi günü görülen duruşmasında savcının tahliye talebine rağmen mahkeme, “tutukluluk halinin devamına” karar vererek duruşmayı ertelemişti.
BirGün – Sendika.Org