Hizbullah lideri Hasan Nasrallah yaptığı açıklamada, örgütün savaşçılarının işgalci siyonist İsrail sınırında devam eden çatışmalarda ağır savaş başlıklı füze dahil yeni silahlar kullandığını söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise İran destekli Hizbullah’ı tehdit ederek ‘Beyrut’un Gazze ile aynı kaderi paylaşabileceğini’ söyledi.
Sınırda İsrail’e baskı yapmaya devam edeceklerini de belirten Nasrallah, “Geçtiğimiz hafta boyunca Lübnan cephesindeki direniş eylemlerinde, operasyon sayısı, hedef sayısı ve kullanılan silahlar açısından güçlenme var. Lübnan’daki direniş tarihinde ilk kez İsrail hedeflerine saldırmak için kamikaze dronları kullanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Televizyonda canlı yayınlanan konuşmasında Nasrallah, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısını durdurabilecek tek ülkenin ABD olduğunu ancak Washington’ın bunu yapmadığını kaydetti.
Cumartesi günü sınırdaki bir İsrail askeri karakoluna Burkan roketi fırlattıklarını söyleyen Nasrallah, roketin 300 ile 500 kilogram arasında bir ağırlıkta savaş başlığı taşıyabildiğini belirterek, “Yarım ton patlayıcı İsrail karakollarına düştüğünde (neler olacağını) hayal edebilirsiniz” şeklinde konuştu.
Hizbullah lideri, örgütün artık İsrail’e “günlük olarak” derin keşif İHA’ları gönderdiğini ve bunların bazılarının İsrail’in kuzeyindeki Hayfa, Akka ve Safed’e kadar ulaştığını ileri sürdü.
Nasrallah, konuşmasında İsrail’e yönelik saldırıları sırasında Rus yapımı Katyuşa füzeleri kullandıklarını da aktardı.
Nasrallah’ın konuşmasının tamamı şu şekilde:
“11/11 (11 Kasım), 1982’den bugüne Direniş yolunda canını feda eden herkesin günüdür.
Fedakar şehit Ahmed Kassir’in 11 Kasım 1982’de Tire’deki İsrail askeri komuta karargahında gerçekleştirdiği kahramanca operasyonu anıyoruz. Şehit Ahmed Kassir’in kanı bölgemizdeki ABD’nin ve Siyonist yapının kılıcını mağlup etti. Şehit Ahmed Kassir’in operasyonu hâlâ Direniş tarihinin en büyük ve en anlamlı operasyonudur.
Güven ve izzet içinde yaşarken şehitlerimizin fedakarlıklarını derinden hissediyoruz.
Şehitlerimiz, bedeli ağır olmasına rağmen ümmete karşı sorumluluklarını yerine getirenlerdir. Şehitler Günü bu yıl Filistin ve Lübnan’da yaşanan önemli olaylara denk geldi. Direniş savaşçıları topraklarını kahramanca savunurken, düşman İsrail Gazze’ye yönelik acımasız saldırısını arttırıyor.
Düşman İsrail, tüm dünyanın gözü önünde Gazze hastanelerine ve sivil hedeflere pervasızca saldırıyor. İsrail’in işlediği insanlık dışı suçların ardındaki en büyük amaçlarından biri bölge halkını yıldırmak-iradesini yok etmek-boyunduruk altına almaktır.
75 yıldır İsrail’in zulmüne rağmen bu bölge halkı Direniş tercihinde ısrar ediyor, Direniş’ten vazgeçmiyor. Düşman İsrail, Filistin halkına boyun eğdirmeyi başaramayacak. İsrail’in vahşiliği ve zulmü tüm çıplaklığıyla açığa çıkarken uluslararası kamuoyunda bir değişime tanık oluyoruz. Siyonist çete ve onu destekleyenler için zaman daralıyor.
Savaşı yürüten ve ateşkese karar veren taraf ABD’dir, Siyonist çetede sadece kişisel siyasi geleceklerini düşünen aptallar vardır.
(Seyyid Nasrallah Arap ülkelerini eleştirerek) 57 devlet Gazze’ye yardım ve yakıt dağıtımını kolaylaştırmak için (Refah sınır kapısı) geçidi açamaz mı?
Korkunç koşullara rağmen Gazze’deki savaşçılar İsraillilere karşı dimdik ayakta duruyor. ‘İsrail’ Gazze’ye en elit güçlerini gönderdi ama bu bir başarısızlıkla sonuçlandı. ‘İsrail’ kendisini muzaffer güç olarak göstermede başarısız oldu. Gazze’deki savaşın gidişatında belirleyici faktör, şerefli ve efsanevi savaş alanıdır.
(Seyyid Nasrallah, Yemen’in Gazze’ye destek veren direnişini överek) Yemen tehdidi, İsrailli düşmanı savunma sistemlerinin bir kısmını Eilat’a nakletmeye zorladı.
Irak direnişinin saldırıları, Arap ülkesinde konuşlanmış ABD işgal güçlerine karşı gösterilen yüksek cesareti temsil ediyor. ABD, Batı ve Arap kanalları üzerinden Irak, Lübnan ve Yemen’deki direnişe boşuna baskı yapıyor. Irak ve Suriye’den gelen saldırıları durdurmanın tek yolu Gazze’deki savaşı durdurmaktır.
(Seyyid Nasrallah İran’ın bölgedeki direniş hareketlerine verdiği sarsılmaz aşikar desteği övdü)
Lübnan’da Direniş operasyonları, çoğunlukla İsrail insansız hava araçlarının oluşturduğu tehditlere rağmen 8 Ekim’den beri sürüyor. Geçtiğimiz hafta Lübnan’daki Direniş, İsrail düşmanına yönelik operasyonlarını hem niteliksel hem de niceliksel düzeyde artırdı. Hücum İHA’ları ve Burkan füzeleri geçen hafta hizmete girdi.
Lübnan’daki Direniş, geçen hafta Aynata’da Lübnanlı kadınları ve üç torununu şehit eden korkunç suça anında misilleme yaptı. Sivilleri hedef alma konusunda hoşgörülü olmayacağımızı İsrail’e söylemiştik.
Savaş alanındaki eylemler kelimelerden daha yüksek sesle konuşur. Filistin’in zaferini ve İsrail’in yenilgisini sabırsızlıkla bekliyoruz. Zafer geliyor, nesillerimiz Kudüs’ün kurtuluşuna tanıklık edecek, Mescid-i Aksa’da namaz kılacaklar.”
İsrail Savunma Bakanı: Beyrut’u Gazze gibi yaparız
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise İran destekli Hizbullah’ı tehdit etti.
Gallant, Hizbullah’ın Lübnan’ı savaşa sürüklemesi halinde ‘Beyrut’un da Gazze ile aynı kaderi paylaşabileceğini’ söyledi.
İsrailli Bakan, Lübnan sınırına yakın bir noktaya yaptığı ziyarette, “Gazze’de yaptıklarımızı Beyrut’ta da yapabiliriz. Eğer Hizbullah böyle hatalar yaparsa, bunun bedelini ilk olarak Lübnan vatandaşları ödeyecektir.” ifadelerini kullandı.
İsrail-Filistin savaşı devam ederken Hizbullah, Lübnan sınırında İsrail’e karşı düşük ölçekli saldırılar düzenliyor. İki taraf topyekun bir savaşa girmiş değil.
AFP’ye göre, çatışmaların başlamasından bu yana İsrail saldırılarında çoğu Hizbullah üyesi olmak üzere 91 kişi öldü.
Öte yandan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin liderliğindeki Şii Emel Hareketi’nden yapılan açıklamada, İsrail’in Lübnan’ın güneyine yönelik düzenlediği saldırıda grubun bir savaşçısının hayatını kaybettiği aktarıldı. İsrail tarafında ise 6 asker ve 2 sivil yaşamını yitirdi.
