Fransa, yakın tarihin en önemli isyanlarından biriyle karşı karşıya. Hareket tüm Fransa’ya ve Belçika, İsviçre ve Kanada gibi ülkelere yayıldı. Cezayir asıllı 17 yaşındaki Naël’in polis tarafından öldürülmesinin ardından protestolar başladı. Naël için adalet arayan ve Fransız devletinin şiddetine karşı mücadele eden bu protestoların tüm katılımcılarını selamlıyoruz.
Bu protestoların arka planında Fransız devletinin başta Araplar, Afrikalılar ve Müslümanlar olmak üzere beyaz olmayan nüfusa karşı uyguladığı ırkçı politikalar var. Bu politikalar, sömürge döneminin en vahşi eylemlerinden bazılarını Afrika’da gerçekleştiren Fransa’nın sömürgeci geçmişiyle birlikte gelişti. Fransa, mali ve askeri varlığıyla Afrika’yı sömürgeleştirmeye, işgücünü sömürmeye ve kaynaklarını yağmalamaya devam ediyor.
Fransız devleti ve işbirlikçileri, Afrika’da emperyalist politikalarını sürdürürken, protestocuları karakterize etmek için asırlık “barbarlar”, “yağmacılar”, “yığınlar” vb. söylemleri kullanmaya devam ediyor. Bunlar bizim coğrafyamızda da gördüğümüz klasik devlet propagandası mekanizmalarıdır. Yağma görmek isteyenlerin Fransa’nın tarihine ve bugünkü emperyalist ekonomisine bakması yeterlidir.
Sömürünün, sınırların ve sınıfların olmadığı bir dünyaya ancak halkların dayanışmasına dayalı gerçek bir uluslararası işçi sınıfı birliğiyle ulaşılabilir. Fransız proletaryası yarım yılı aşkın süredir emeklilik yaşı artışına ve işçi sınıfına yönelik devlet şiddetine karşı mücadele ediyor ve şimdi Fransa’nın tüm ezilen halkları Fransız devletinin ırkçı politikalarına karşı mücadele ediyor.
Tüm dünya işçilerini ve halklarını Fransa’da direnen halklar ve emekçilerle dayanışmaya çağırıyoruz.
Kahrolsun kapitalist-emperyalizm!
Yaşasın enternasyonal dayanışma!