Güneydoğu Asya ülkesi olan Myanmar’da 1 Şubat’ta gerçekleşen askeri darbe ülkenin dört bir yanında emekçileri sokaklara döktü. Sağlık emekçilerinin başlattığı sivil itaatsizlik eylemlerine yüz binlerce emekçi katıldı ve polis şiddetine rağmen kitlesel protestolar devam ediyor. Emekçiler “askeri diktatörlüğe hayır” diyor, seçim sonuçlarının tanınmasını ve seçilmiş politikacıların derhal serbest bırakılmasını talep ediyorlar. Ordu protestoları etkisiz hale getirmek ve ülkeyi dış dünyaya kapatmak için derhâl interneti kesti. Yüzlerce insan gözaltına alınırken, yüzlerce insan yaralandı. Ancak emekçiler eli silahlı egemenlere karşı sokakta olmaya ve demokrasi talebini haykırmaya devam etti. “Tehlikeli olduğunu biliyoruz ama mücadele etmeye devam edeceğiz” diyen emekçiler, ülkedeki bazı karakolların önünde kamplar kurarak özgürlük şarkıları söylediler.
2007’den bu yana gerçekleşen en büyük eylemlere imza atan emekçiler, “Birlik miyiz? Evet!”, “Askeri diktatörlük değil, demokrasi istiyoruz” sloganlarını yükseltiyorlar. Özellikle gençlerin yoğun katılımıyla gerçekleşen eylemlerde gençler, “Bu, askeri diktatörlükten kurtulmak için son şansımız. Şimdi bunun kökünü yok etmezsek, diktatörlüğe tekrar devam etmeleri için fırsat vereceğiz” diyerek özgürlükleri ve gelecekleri için protestolara devam edeceklerini söylediler.
1962’den 2010’a kadar askeri diktatörlükle yönetilen ülkede 2011 yılında seçimler gerçekleşmiş ve ordu hile yaparak desteklediği partiyi iktidara oturtmuştu. İçişleri ve savunma gibi önemli bakanlıkları kendisi belirleyen, parlamentoda %25’lik kontenjana sahip olan, dilediği partinin seçimleri kazanmasını sağlayan ordu, 2015 yılında farklı bir sonuçla karşılaştı. Halkın büyüyen tepkisini arkasına alan Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi’nin (NLD) seçimleri kazanmasına engel olamadı.
Myanmarlı emekçiler NLD’yi Kasım 2020’deki seçimlerde de destekledi ve NLD oyların yüzde 80’ini aldı. Seçilen parlamentonun 1 Şubat’ta toplanması ve seçim sonuçlarını resmileştirmesi beklenirken ordu yeniden darbe yaparak iktidara el koyduğunu açıkladı. 1 yıllık olağanüstü hâl (OHAL) ilan eden ordu, darbenin gerekçesini “seçimlerde hile ve usulsüzlük yapıldığı” iddiasına dayandırıyor. Tüm bunların uydurmaca olduğunu ve ordunun amacının demokratik hakları yok etmek olduğunu ifade eden emekçiler, darbeye tepki gösteriyorlar.
Sivil İtaatsizlik Hareketinin facebook sayfasına göre, 5 Şubat sabahı ülke genelinde 79 ilçede 91 devlet hastanesi, 18 üniversite ve kolej ve 12 devlet dairesinde binlerce kamu çalışanı, doktor, hemşire, öğrenci, profesör ve öğretmen greve gitti.
Fabrika ve maden işçilerinin, hemşireler, doktorlar, öğrenciler ve diğer kamu çalışanlarının katıldığı eylemleri bastırmak isteyen darbeciler, artan protestolar nedeniyle 8 Şubat’ta halka açık toplantıları, 5’ten fazla kişinin yan yana gelmesini, yaya ya da araçlarla protesto ve siyasi konuşmalar yapılmasını yasakladılar. Ülke genelinde akşam 8 ile sabah 4 arasında sokağa çıkma yasağı getirdiler. Tepkilerini ve demokratik özlemlerini bastırmak isteyenlere inat, emekçiler, seslerini duyurmaya, yan yana gelmeye devam ediyorlar. Baskının, devlet şiddetinin eksik olmadığı karanlık, kasvetli günlere yeniden dönmek istemediklerini belirten emekçiler, mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.