Pandemi döneminde intihara sürüklenen çok sayıda arkadaşlarının olduğunu ve maddi sıkıntı çekenlere çağrıda bulunan Ankaralı müzisyenler, “Kendimizi değil bu kapitalist sistemi öldürmek gerekiyor” dedi.
Koronavirüs (Kovid-19) kapsamında kısıtlamaların başlamasıyla beraber müzisyenler en çok mağdur olan kesimler arasında. Bir yıl içinde yaşadığı işsizlik ve ekonomik sıkıntılardan dolayı birçok müzisyen intihara sürüklendi. Ankara’da geçimini müzikle sağlayan müzisyenler, pandemi döneminde yaşadıkları psikolojik ve maddi zorlukları ajansımıza anlattı.
Kafe ve barlarda sahne alan müzisyen Ulaş Akyol, pandemi öncesinde de iyi bir durumda olmadıklarını belirterek, bunun en büyük sebebinin toplumda müzisyenliğin “iş olarak kabul edilememesi” olduğunu söyledi. Yaşadıkları en büyük problemlerden birinin de güvencesiz ve sigortasız çalışmak olduğunu dile getiren Akyol, “Pandemiyle beraber tamamen kötü bir durumda kaldık. Çalıştığımız iş yerleri kapandı. Yazın kısmen bir açılma oldu onda da saat sınırlamaları dolayısıyla çok fazla iş yapılamadı. Bu süreçte sadece müzisyenlerin kendi aralarında dayanışma ağları oluşmaya çalıştı ve beraber devletten bazı yardımlar talep edilip alınmaya çalışıldı” dedi.
‘Bitik durumdayız’
Ekmek kapılarının yüzlerine kapanmasıyla farklı iş kollarına yönelmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Akyol, “Çalışabileceğimiz alanlar bulmak konusunda da büyük zorluk çekmeye devam ediyoruz. Her yer pandemi döneminde kepenk kapatmak zorunda kalmış durumda. Çalışabileceğimiz alanlar neredeyse yok. Müzisyenlik yaparak ailesini çocuklarını geçindiren arkadaşlarımız var. Onlardan kimileri aile desteği ile ayakta durdu. Kimimiz onu da bulamadı. Ekonomik açıdan bitik durumda kaldık” ifadelerinde bulundu.
İşsizlik maaşından yararlanamıyorlar
Akyol, devletin iş yerleri çalışanları için verdiği kısa çalışma ödeneğinden de faydalanamadıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Müzisyenlerin işsizlik maaşını hak kazanacak şekilde çalışması söz konusu değil. Çünkü sigortamız yok. Bununla ilgili geçmişte BAĞKUR vardı. Bir esnaf gibi kendiniz yatırırsanız sigortanız olabiliyordu. Genellikle kazandığınız para da bunu karşılamıyordu karşılasa bile aç kalıyordunuz. O nedenle yüzde 90 – 95’imizin sigortası yok. Ona göre devlet bizden SGK primi kesmediği için herhangi bir işsizlik ödeneği yapmıyor.”
‘Devletin umurunda değiliz’
Büyükşehir Belediyesi’nden Nisan ve Mayıs aylarında 500 TL para yardımı altıklarını kaydeden Akyol, şunları söyledi: “Daha sonra belediye yardımlarının önü kesildi. Valilik üzerinden yürütmeye çalıştılar ama Valiliklerin bizimle ilişkilendikleri durumu olmadı. Hükümet daha sonra Kültür Bakanlığı üzerinden bir kampanya açtı bundan da müzisyen arkadaşların küçük bir kısmı yararlanabildi. Buna başvurup da para alamayan çok arkadaşımız oldu. Ben de yararlanamadım. Müzisyenleri geçtim diğer çalışanlara ne kadar destek verdiler ki müzisyenlere verdiler diyelim. Emekçiler olarak devletin umurunda değiliz, ‘Herkes ne yaparsa yapsın’ kafasıyla hareket ediliyor.”
Fabrikalar çalıştı müzik sustu
Mamak’ta özel kurs veren müzik eğitmeni Deniz Gündoğdu, iktidarın salgınla beraber her şeyi lehine çevirdiğini ifade ederek, “Bu pandemi döneminde bir sürü insan işsiz kaldı. İktidar bunun üzerinden muhalefeti susturmaya çalıştı. İşsiz kalan insanların işsizliğini meşrulaştırmaya çalıştı. Sanayi sektörü açısından fabrikalar harıl harıl çalışıldı. Ama müzik meselesine gelince, eğlence sektörü büyük sermaye sahiplerinin ilgi alanı olmadığı ve buradan bir rant elde edemedikleri için müzisyenlerin çalışabileceği tüm bu alanlar kapandı” dedi.
Devlet rengini belli etti
20 yılı aşkın süredir müzikle ilgilendiğini ve pandemi dönemi öncesinde 7 öğrenciye özel kurs verdiğini anlatan Gündoğdu, şunları dile getirdi: “İnsanların evine giremiyorsunuz bu dönemde. Ben insanlara bir şey diyemem bu konuda sağlık sonuçta. Ama devlet sınıfsal anlamda rengini belli ettiği için tamamen sermaye çıkarlarının doğrultusunda hareket etti ve bize geçimimizi sağlayabileceğimiz bir alan bir mekan bırakmadı. AVM’ler fabrikalar açıktı fakat küçük işletmelerin yaşamı tamamen bitti.”
‘Kendimizi değil kapitalizmi öldürelim’
Gündoğdu, pandemi dönemiyle beraber müzisyen intiharlarının arttığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: “İntiharlar psikolojik durumun sonucu. Psikolojik durumunu belirleyen de insanın yaşam koşulu. Bu sadece geçinememek değil ‘çaresizlik’ durumu. Örneğin mağaraya giren bir insan korkar, korkan insan da çaresizdir ve yönetilmeye mahkumdur. İntihar yöntemini seçen bir insan da karşısına çıkan sorun karşısında çözüm bulamamıştır. Tek başına kaldığından kaynaklı çözümü bir cinnet ruh haliyle beraber kendi yaşamına son vererek buluyor. Bu kapitalist dünyanın gelmiş olduğu noktayı gösteren bir şey. Bence kendimizi değil bu kapitalist sistemi öldürmek gerekiyor. Bunun tek yolu da birlikte mücadeleden geliyor. Birlikte mücadele ederek bütün olanakları yaratmamız gerekiyor.”