Aleviler için kutsal sayılan ve ibadet yeri olan Munzur Gözeleri, 2003’te “1. Derece Doğal Sit Alanı” olarak tescillendi. Munzur Gözeleri’nin de içinde bulunduğu Munzur ve Pülümür vadileri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararıyla 28 Temmuz 2023 yılında “Doğal sit-Nitelikli Doğal Koruma alanı” ve “Doğal sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım alanı” olarak tescil edildi. Munzur Gözeleri’nin 1. Sit alanından 2’nci derece Sit alanına dönüştürülmesine karşı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Dêrsim Şubesi tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararının iptali yönünde Erzincan İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Davada tescil edilen alanlardan yalnızca Munzur Gözeleri’ne ilişkin kısmın yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. Yapılan başvuru 4 kişilik bilim ekibi tarafından Munzur Gözeleri’nde keşif yapılacak.
“Ranta açılmak isteniyor”
TMMOB Dêrsim İl Koordinasyon Kurulu üyesi (İKK) Uğur Beycan, 2023 Temmuz ayında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Pülümür Vadisi ile Munzur Vadisi arasında nitelikli koruma alanının tescil edildiğini belirtti. Munzur Vadisi ve Gözeleri’nin Erzurum Doğa Tabiatlarını Koruma tarafından 1. Derece sit alanı ilan edildiğini ifade eden Beycan, “Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yayınlanan kararname ile Pülümür deresi ‘Nehir’ statüsü kazandı. O açıdan olumlu bir durum. 1’nci derece sit alanı, kesin korunacak hassas alan olan Munzur Gözeleri’nin de içinde olduğu yer hassas korumalı alanken ve çivi dahi çakılmazken, nitelikli koruma alanına alındı. Bu durumda kararnamenin koordinatlarını girdiğimizde Munzur Nehri’nin 65 kilometrelik sağı ve solu koruma statüsünde değil. Yöre balıkçılığı yapılabiliyor. 2a-2b kırma, taş, kum, çakıl gibi şantiyeler kurulabiliyor. Maden faaliyetlerinin keşfinin yapıldığı faaliyetler, güneş enerjisi santrali kurulabiliyor ve turizme açılabiliyor. Oradaki dengeyi her yönüyle sarsacak bir noktada her türlü rantsal baskıyı açan bir kararname” dedi.
“Munzur gözeleri inanç merkezidir”
TMMOB’un davayı Munzur Gözeleri ile ilgili kısım için açtığını belirten Beycan, “Kesin korunması alanından ‘nitelikli statüye’ düşürülmesiyle Tabiatlar Koruma Kurulu kararına aykırılık var. Ekolojik dengeyi bozacak, Dêrsim halkının inanç merkezi boyutu var. Munzur Vadisi ve Munzur üzerinde birçok inanç merkezi olduğunu biliyoruz. İnanç merkezlerinin örselenmemesi, Munzur’un Dêrsim halkı ve doğaya ait kalması için önümüzdeki dönemde planlanan rantsal politikaların önüne geçmek için davayı açtık” dedi.
“Keşif yapılacak”
Gün içinde bilirkişi ile bölgede keşif yapılacağını anımsatan Beycan, “TMMOB davacı ama davanın sahibi Dêrsim halkıdır. 2-3 haftadır emek ve demokrasi güçlerinden halkımıza kadar çağrılarımızı yapıyoruz. Hukuksal süreç önemli ama bunu toplumsallaştırmak, Munzur Vadisi’ni korumak, bölgeyi ve bütün ekolojik yaşamı korumak için mücadele yürüteceğiz” diye belirtti.
Munzur Çevre Derneği Dêrsim Temsilcisi Yusuf Topçu, Munzur Gözeleri’nin halklar için eskiden beri kutsal bir yer olduğunun altını çizdi. Sit Alanı’nın derecesinin düşürülmesinin temel amacının maden şirketlerinin önünü açmak olduğunu ifade eden Topçu, “Burada en kutsal yer olan ziyarete dönük saldırıyı kabul etmiyoruz. Bunun temel amacı maden şirketlerinin önünü açmaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne düşünüyor bilmiyoruz ama Dêrsim genelinde 250’nin üzerinde maden şirketinin ruhsatlandığını biliyoruz. Munzur Gözeleri’nin hemen üzerinde olan Karataş, Hanuşağı gibi birçok alanda altın madeninin olduğu tespit ettiklerini ve ruhsatlar verildiğini biliyoruz. Buralar talan edilecek. Statünün düşmesi ile maden şirketleri buranın akarsularını ve doğal güzelliklerini kirletecek, Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz” dedi.