İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘işkence ve eziyet’ suçundan yargılanan üç polisten biri beraat etti, ikisi 5’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
Duruşmaya Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı’nın katılmazken avukatları Gülyeter Aktepe hazır bulundu. Sanık polislerden S.E.K. ve C.B.P. de duruşmaya katılmazken, başka suçtan tutuklu polis L.M. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Sanık polis memurları S.E.K. ile C.B.P.’nin, Mücella Yapıcı ile Cansu Yapıcı’ya, ‘istisnai arama şekli’ olarak ‘tüm giysileri çıkarttırmak’ suretiyle arama yaptıkları belirtti. İşkence suçunun oluşması için işkence suçunu oluşturan fiillerin sistematik ve belirli bir süreç içerisinde yapılması gerektiğini ifade etti.
Sanıkların ‘arama gereklerine aykırı hareket ettiklerini’ söyleyerek sanıklar S.E.K. ile C.B.P.’nin ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan cezalandırılmasını istedi. Diğer sanık L.M.’nin de delil yetersizliğinden beraatını talep etti.
“Gezi döneminde öne çıkan isim olduğu için yapıldı
Mücella Yapıcı ile Cansu Yapıcı’nın avukatı Gülyeter Aktepe, mütalaaya karşı beyanda bulundu. Olay tarihinde çok sayıda hak ihlali yaşandığını, davanın ise 7 yıl sonra açıldığını söyledi.
Müvekkillerinin gözaltına alınma nedenlerinin narkotikle ilgili bir suçlama değil, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet olduğunu belirtti.
Buna rağmen çıplak arama yapıldığından bahseden Aktepe, ayrıca çıplak aramanın sadece olay günü gözaltına alınan kadınlara yapıldığını ekledi.
Aktepe, “Mücella Yapıcı, Gezi döneminde platform sözcüsüydü. O günlerde öne çıkan isimlerden biriydi. Çıplak arama Yapıcı ile yanındakilere eziyet etmek, rencide etmek, utandırmak ve taciz etmek için yapıldığı. Sanıklar da, çıplak arama yaptıklarını itiraf etti” dedi.
Eylemin ‘görevi kötüye kullanma’ değil, , ‘işkence’ olduğunu belirterek, sanıkların ‘işkence’ suçundan cezalandırılmalarını istedi.
“Hükümetten öç alma isteği”
Mütalaaya karşı savunma yapan polislerden S.K.’nın avukatı, Yapıcı’nın gözaltına alınmasına neden olan olayların, hükümete karşı ideolojik bir savaş olduğunu ve devletin ortadan kaldırmaya yönelik bir ayaklanma olduğunu savundu.
“Mağdur edebiyatı yapabilmek adına çıplak arama iddiasını ortaya atmaktadırlar. Müvekkillerimizin burada kurban edilmek istendiği ortadadır. İşkence amacıyla herhangi bir gruba karşı kötü niyet olmadığı ortadadır, cezalandırma için somut ve kesin bir delil de dosyada bulunmamaktadır. Mağdur rolü çizerek hükümete, devlete karşı cezalandırma ve öç alma çabasından ibaret bir durum söz konusu” dedi ve müvekkilinin beraatını istedi.
Mahkeme işkenceden hüküm kurmadı
Kararını açıklayan mahkeme, sanık L.M. hakkında ‘işkence’ suçundan dava açılmışsa da, eyleminin, ‘görevi kötüye kullanma’ olduğunu ancak atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut bir delil bulunmadığından beraat kararı verdi.
S.E.K. ile C.B.P’ye ise ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan 6 ay hapis cezası verdi. Sanıklar hakkında iyi hal indirimi uygulayan mahkeme cezayı 5 aya düşürdü. Ayrıca cezayı erteledi.