Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri, Fındıklı yerleşkesinde bir araya gelerek üniversitelerin uzaktan eğitime geçme kararına tepki gösterdi
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri, Fındıklı yerleşkesinde bir araya gelerek üniversitelerin uzaktan eğitime geçme kararına tepki gösterdi. Karardan vazgeçilmesi için iktidara çağrıda bulunan öğrenciler, Türkiye’de milyonlarca boş konut ve otel olmasına rağmen ilk feragat edilen kurumların üniversiteler olmasını kabul etmediklerini kaydetti.
6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, 10 ilde yaklaşık 13,5 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi yıkıma uğrattı. Deprem sonrası açıklamada bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üniversitelerin yaza kadar uzaktan eğitime geçeceğini ve KYK yurtlarının depremzedelere tahsis edileceğini açıkladı.
Türkiye’de TÜİK verilerine göre; milyonlarca boş konut ve otel olmasına rağmen öğrenciler, ilk vazgeçilen şeyin eğitim olmasına tepki göstererek bu yanlış karardan dönülmesini talep ediyor.
KYK yurtlarının depremzedeler için çözüm olamayacağını ifade eden öğrenciler, bir mağduriyeti başka bir mağduriyet açığa çıkartarak ortadan kaldırılamayacağını söyledi.
Mimar Sinan öğrencileri tarafından okunan basın açıklamasının tamamı ise şöyle:
“Basına ve Kamuoyuna;
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri olarak bugün bir araya geliş sebebimiz 6 şubat 2023’te meydana gelen 10 ili etkilemiş Maraş depremi ve bunun bizler, öğrenciler üzerindeki etkisi. Öncelikle depremin etkilediği 10 ile ve Suriye, Lübnan ve Irak’a başsağlığı diliyoruz.
Deprem haberini aldığımızdan beri Mimar Sinan öğrencileri olarak hem okulda hem deprem bölgelerinde hem de kentlerde birçok alanda olabildiğince dayanışma göstermeye çalıştık. Olabildiğince depremin yol açtığı hasarı, yaraları dindirmeye çalıştık.
Ancak bu süreçte bizlere üniversitelerde bahar döneminden yaz dönemine kadar uzaktan eğitime geçileceği belirtildi. Uzaktan eğitimin gerekçesi olarak da KYK yurtlarının depremzedelere tahsis edileceği söylendi. Çok kısa bir süre içerisinde biz, öğrenciler yurtlarımızdan atıldık.
KYK yurtları henüz üniversite öğrencileri için dahi yetersiz ve niteliksizken; depremzede bir ailenin, kişinin ihtiyaçlarını gidermesi için olanaksız gözükmektedir. Depremzedelere tahsis edilebilecek birçok boş konut, otel ve misafirhane gibi alanlar söz konusuyken KYK yurtlarını çözüm olarak sunmak üniversite öğrencilerinin, özellikle depremzede öğrenci arkadaşlarımızın mağduriyetini iki katına çıkartmaktır.
KYK yurtlarının çözüm olamayacağını söylüyoruz, çünkü bir mağduriyeti başka bir mağduriyet açığa çıkartarak ortadan kaldıramazsınız. Depremzedelere hak ettikleri konutları başka ve daha iyi biçimlerde sağlama imkanı varken öğrencilerin hâlihazırda bulunduğu barınma krizi perçinleniyor.
KYK yurtlarının tahsis edilmesi gerekçesiyle depremden sonra alınan ilk kararlardan birisinin online eğitime geçiş olması, üniversitenin kendisine yöneltilen bir diktedir aslında. Biliyoruz ki, ilerleyen süreçte de depremin etkisini olabildiğince azaltmak, travmayı pekiştirmeden dayanışma gösterme olanağımız da üniversitede bilgi üretim süreçlerimizi yan yana gerçekleştirmemizle mümkün olacak.
Bizler ancak üniversite gibi bir alanda, eğitim ve bilimle hemhal olabildiğimiz ölçüde deprem sonrası süreçte dayanışmayı arttırabiliriz. Pandemide deneyimlemiş olduğumuz online eğitim sürecinin yetersizliği ve niteliksizliğinin; üniversite öğrencilerini bizatihi kendi bilgi üretim süreçlerinden koparttığı, akademisyen-öğrenci ilişkisini ve mekânsal olarak üniversitenin kendisiyle olan ilişkisini yabancılaştırdığı dolayısıyla da eğitime yönelik bir kesintililik hali ortaya koyduğu çok açıktır.
Depremde hayatını kaybetmiş sıra arkadaşımız Merve Şen ve Şen ailesinin yakınlarından başsağlığı diliyoruz. Sıra arkadaşımızın vefatının sebebinin zamanında yapılmayan arama kurtarma çalışmaları olduğunu biliyoruz. Şimdi, alınmayan önlemler biz öğrencilerin eğitim hakkını gasp ediyor. Depremzede arkadaşlarımız da yaşadıkları travmayı normal yaşantılarına dönerek belki bir nebze hafifletme imkanı bulacaktı. Ancak online eğitim kararı ile travma, depremzede öğrenciler için pekişmiş olacaktır.
Tüm bunlarla beraber alınan online eğitim kararının hiçbir makul yanı olmadığı ortadadır; Biliyoruz ki Depremzedelere barınacak yerin tahsis edilmesi bir zorunluluktur ancak bunun öğrencileri kapı dışarı ederek yine barınma krizini arttıracak şekilde yapılması kabul edilebilir değildir. Bizler bir gece yarısı eşyalarımızın torbalara doldurulup kapının önüne koyulmasını kabul etmiyoruz.
Depremin yarattığı hasarı onarırken birtakım başka hasarlar yaratmak biz öğrenciler için şu an deneyimlediğimiz, online eğitim sürecine zorunda bırakılmaktır. Dün YÖK kararı ile hibrit eğitimin dahi olanağının söz konusu olmadığını, online eğitimde ısrarcı bir tutum sergilediklerini öğrendik. Hibrit eğitim kararı almış üniversitelerde bu karar geri çekildi ve online eğitime geçildiği açıklandı.
Ancak YÖK’ün aldığı bu karar bizim için yok nezdindedir. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri olarak bu süreçte vazgeçilen ilk alanın eğitim olmasını kabul etmiyoruz, bizler buradayız ve dayanışmamızı üniversitede yan yana gelerek göstermek istiyoruz. Pandemi sürecinden sonra yeni yeni kendine gelen üniversitenin yapısını tekrar bozmanıza izin vermeyeceğiz! Online eğitim istemiyoruz!”