6 C
İstanbul
22 Aralık Pazar, 2024
spot_img

Mithat Sancar: Telefonlarımızı açmadılar sorumlusu hükümettir, valiliktir, emniyettir.”

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, saldırı başladığında Ankara Valisi’nin aradığını fakat 40 dakika sonra görüşebildiklerini anlattı. Saldırının sorumlusunun valilik ve hükümet olduğunu belirten Sancar, şunları söyledi:

“Saldırı başlar başlamaz arkadaşlar beni aradı. Hemen Ankara Valisi’ni cebinden aradım. Koruması çıktı. İncek’te cenazeye saldırı olduğunu ve derhal önlem alınması gerektiğini söyledim. Koruması bana ‘Hemen ileteceğim’ dedi ama Vali bana tam 40 dakika sonra döndü. Dedi ki, ‘Biz gömülmesini sağlarız.’ Neredesiniz bu saatte kadar’ diye sordum. Neredesiniz? Neden oraya takviye polis gönderilmiyor? Emniyetin bundan haberi vardı ve seyrettiler. Her birimiz valiyi, emniyet müdürünü ve ulaşabileceğimiz herkesi aradık. Telefonlarımıza çıkmadılar. Bu korkunç bir olay. Böyle bir alçalma olamaz! Bu organize bir iş. Bu olayın asıl sorumlusu hükümettir, valiliktir, emniyettir.”
Aysel Tuğluk’un yakın dostu ve yıllarca birlikte milletvekilliği yaptığı eski Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Tuğluk’un annesinin cenazesinin mezardan çıkartılmasına dair, “Korkunç! Şu anda cümle kuramıyorum, konuşamıyorum” dedi.
Sakık’ın eşi Gülsima Sakık, 2007 yılında hayatını kaybetti ve Ankara Gölbaşı Mezarlığı’na defnedildi. Üç yıl sonra Gölbaşı Belediye Meclisi’ndeki tartışma Sakık ailesini çok üzdü. Belediyenin MHP’li üyesi Mehmet Atak, AK Parti’li üyeleri hedef alarak “Teröristlerin eşini buraya defnettiniz” dedi. Tartışmayı öğrenen Sırrı Sakık, “Gerekirse mezarı Muş’a taşırım” yanıtını verdi.
‘BAKAN ARAYINCA KABUL ETTİLER’
Cenazenin getirildiği gün, dönemin AK Parti’li Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak’ın sıkıntı yaşadığını anımsatan bir belediye meclisi üyesinin şu sözleri haberler aracılığıyla kamuoyuna yansımıştı: “O gün ilçemizde bir astsubayın cenazesi vardı. Belediye yönetimi, ilçe sakini değil diye Sakık’ın eşinin ilçe mezarlığına defnini kabul etmek istemedi. Fakat bir bakanın araması üzerine kabul ettiler.”
SAKIK: SEÇİMİ KAYBETTİKTEN SONRA ÖZÜR DİLEDİ
Sakık, 2013 yılında verdiği bir röportajda o tartışmayı şu sözlerle anlattı: “Ortak vatan toprağı deyip, eşimi Ankara’ya gömüyorum. Aileme rağmen, mücadele arkadaşlarıma rağmen! Bu bir mesajdır diyorum. Ama ne yazık ki AKP’li Gölbaşı Belediye Başkanı buna engel olmaya çalıştı. Neyse defnettik, aradan birkaç gün geçti, ablamı kaybettim. Biz inançlı insanlarız. Yan yana gömülmeyi isteriz. Ablamı eşimin yanına gömmek istedik. Ama AKP’li belediye başkanı Gölbaşı’nda bize yer vermedi. AKP’den onlarca insan, bakanlar bile devreye girdi bize yer vermedi. Sonra seçimi kaybettikten sonra arayıp bir özür diledi. Daha sonra MHP belediyeyi aldı oradan. AKP’li Meclis üyeleriyle tartışırken ‘bir teröristin cenazesini getirdiniz’ dediler eşim için, Gölbaşı’na defnettiniz. Bir ara düşündüm eşimin cenazesini götürmek istedim. Fakat dedim: Sadece bu ırkçılar yok bu ülkede… Bu ülkede vicdan sahibi olan insanlar da var.”
Sakık’ın ölen eşinin defnedilmesi için bir bakanın devreye girdiği olayın üzerinden 10 yıl geçti ve Aysel Tuğluk annesinin cenazesini mezardan çıkartmak zorunda kaldığında kimseye ulaşılamadı. Sırrı Sakık o saatleri anlatırken, “Birkaç saat boyunca linç tehlikesi yaşadık. Bir güruh saldırdı ve bütün güvenlik güçleri seyretti. Korkunç! Şu anda cümle kuramıyorum, konuşamıyorum” dedi.
‘TOPRAĞIN ALTINDA BULUŞAMIYORSAK BU İKLİMİ YARATANLARIN GÜNAHI YOK MU?’
Saldırganların sayısının gittikçe arttığını kaydeden Sakık, takviye polis ekiplerinin gelmediğini söyledi. Saldırı sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya görüştüğünü aktaran Sırrı Sakık, şöyle devam etti:
“Toprağın altında buluşmayı bile beceremiyorsak bu iklimi yaratan siyasetçilerin günahı yok mu? Asıl konuşulması gereken budur. Evi İncek’te bir anne. Hep pencereden bakar, beni bu mezara gömün’ dermiş. Onu vasiyeti gereği arzu ettiği mezarlığa gömmeye çalışırken ‘Buraya Kürdü, Aleviyi, Ermeniyi gömdürtmeyiz! Gömerseniz de çıkartır parçalarız!’ diye bağırdılar. İnanabiliyor musunuz? O sırada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu aradım ve konuştum. ‘Durum çok vahim’ dedim. Ancak önce 20-30 kişi olan saldırganların sayısı 100’e çıktı. Takviye polis gelmedi. Saldırganlar polislere adıyla ve ‘… ağabey’ diye hitap ediyorlar; ‘…Ağabey sen de bizim sağa gel’ diye bağırıyorlardı. Bir Kürdün, bir Alevinin, bir Ermeninin bu topraklarda gömülmeye hakkı yok mu? Herkesin bu iklimin nasıl yaratıldığını sorgulaması lazım.”
 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ARALIK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,930AboneAbone Ol