DGG-SEN’e üye oldukları için ücretsiz izine çıkarılan Migros depo işçileri, direnişlerinin 11’inci gününü geride bıraktı. Direnişteki işçiler, işverene “Ya iş başı yaptıracaklar ya iş başı yaptıracaklar. Başka çıkar yolu yok” mesajı verdi.
Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan Migros deposu çalışanları salgına karşı alınmayan önlemler ve uzun çalışma koşulları nedeniyle, Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası’na (DGD-SEN) üye oldu. Sendikayla birlikte var olan sorunları dile getiren işçilerden 60’ı ücretsiz izine çıkarıldı. Ücretsiz izine çıkarılan işçilere ne zaman işbaşı yapacaklarının bilgisi de verilmedi. İşçiler ücretsiz izne ayrıldıkları günden bu yana Çayırova’da bulunan depo önünde 11.00 ile 17.00 arasında eylem yapıyor. 11’inci günü geride kalan direnişteki işçilerin ilk talebi yönetimle görüşmek sorunlarını dile getirmek. Fakat şimdiye kadar isteklerine herhangi bir karşılık verilmiş değil. Havanın soğuk ya da yağışlı olmasına aldırmadan ve depo önünde direnişlerini sürdüren işçiler gün içinde kendilerini ziyarete gelenlerle çay eşliğinde sohbet ediyor. Çoğu zaman ise ısınmak için yaktıkları direniş ateşinin etrafında halaylar çekerek taleplerini dile getiriyorlar.
Bir ayda 162 saat mesai
Ücretsiz izne çıkarılan işçilerden Fatma Yiğit, 2018’de işe başladığını ve 31 Aralık’ta ise ücretsiz izine çıkarıldığını söyledi. Neden ücretsiz izne çıkarıldıklarını kendilerine iletilmediğini belirten Yiğit, “Çok çalışmak” dışında bir suçlarının olmadığını dile getirdi. Çalışmak zorunda olduğunun altını çizen Yiğit, işyerine girdiğinden bu yana yüksek performans yaptığına dikkati çekti. Yiğit, “Bir ay içinde 162 saat mesai yaptım. Burada her gün çalışmak zorundaymışız gibi baskı yaptılar. Bu baskılara sesimizi çıkardık diye ücretsiz izine gönderildik” diye konuştu.
İşte kazandığı parayla üç çocuk okutmaya çalıştığını fakat bu şekilde devletin kendilerine “Öl” dediğini ifade eden Yiğit, depo içerisinde çalışan arkadaşlarına, “Onların da sonu bir gün bizim gibi olacak. Mağdur olacaklar, onun için sendikaya üye olsunlar. Haklarını arasınlar. Ben kendim için değil onlar için de uğraşıyorum” diye belirtti.
Yiğit, “Sendika suç değil, hakkını aramaktır. Ben sonuna kadar buradayım. Ankara’ya yürüyerek gitmem gerekiyorsa giderim. Benim çocuklarımı mağdur edemezler. Ben sadece hakkımı istiyorum fazlasını istemiyorum” dedi.
Bin liraya nasıl geçineyim?
Migros deposundan 2015’den bu yana çalışan İbrahim Koçyiğit de ücretsiz izine çıkarıldıktan sonra yerine işçi alındığını belirterek, “İş yoksa beni atıp, neden yeni işçi alıyorlar?” diye sordu. Eski çalışan olduğu için amirlerinin sürekli kendisini istifaya zorladığını anlatan Koçyiğit, gönderildikleri ücretsiz iznin süresinin belli olmadığının ifade etti. Koçyiğit, “Ayda bin 500 lira kira veriyorum, bin 500’de kredim var. Ben bin küsur liraya nasıl geçineyim. Asgari ücretle zaten geçinemiyordum. Hiç kimse işçiye değer vermiyor, herkes işvereni tutuyor” dedi.
Muhattap bulamıyorlar
Direniş için işyerinin önüne geldikleri her gün yönetimle görüşmeye çalıştıklarını fakat muhatap bulamadıklarını anlatan Koçyiğit, şöyle devam etti: “Sürekli bizi tahrik ederek kavga çıkmasını istiyorlar. Bizim tek amacımız var o da işimize geri dönmek. Ha ölüme terk edildim ha ücretsiz izine çıkarıldım. İkisi de aynı şey. Beni işe geri alana kadar buraya geleceğim. Gerekirse gece de kalırım. Zaten kirayı veremeyince ev sahibi evden kovacak. Ha orada çadırda kaldım ha burada kaldım.”
Ücretsiz izin verildi
2017’den bu yana depoda çalışan ve işsiz bırakılan işçilerden biri de Nurten Akan. Şimdiye kadar depoda tempolu bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Akan, belli bir performansın altında kalanların ise işten çıkarılmakla tehdit edildiğini söyledi. Akan, baskılara ses çıkaranlara ise sürekli, “kendini ücretsiz izinde bulursun” denildiğini aktararak, “Pazar günleri bile işe çağırıyorlardı” dedi.
‘Bağış yapmayacağız’
Her gün direniş alanında bir plan içerisinde eylemlerini gerçekleştirdiklerini sözlerine ekleyen Akan, şunları söyledi: “Kavga peşinde değiliz. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Onlar tazminatlarımızı bırakıp başka bir yere gitmemizi istiyorlar. Ama biz onlara bu zevki yaşatmayacağız. Ya iş başı yaptıracaklar ya iş başı yaptıracaklar. Başka çıkar yolu yok. Biz ücretsiz izinde verilen parayla geçinemeyeceğimiz için burada direniyoruz. Çalışmaya ihtiyacımız var. Biz haklarımızı Migros’a bağış yapmayacağız. Sonuna kadar direneceğiz.”