Şırnak’ta 22 bölgenin ÇED raporu olmadan maden şirketlerine tahsis edilmesinin doğa talanını hızlandırdığına dikkat çeken ekolojist Vahap Işıklı, bölgenin insansızlaştırılmak istendiğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Şırnak kent merkezi ile Cizre, Uludere, İdil, Beytüşşebap ve Silopi ilçelerinde 20 bölgede Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek duymadan maden arama izni verdi. Kentte 2 bölge de “ÇED gerekli değildir” kararıyla farklı işletmelere tahsis edildi. Bu bölgelerde başta petrol ve kömür, kömür eleme, kırma ocakları ile diğer farklı madenlerin aramasına başlanacak.
Yaz aylarının başlangıcıyla Cudi, Namaz ve Gabar dağları ile Besta bölgesinde çıkartılan en 25 yangına müdahale edilmediği gibi, bu bölgelerde asker ve korucular tarafından kesilen ağaçlar, farklı kentlere götürülerek satıldı. Yaz boyunca devam eden yangınlar, bölgede giderilemez tahribata neden oldu.
MA’dan Dilgeş Ruvanas’ın haberine göre, bu kez yer altı kaynaklarıyla yeni bir doğa talanına zemin hazırlanıyor. Kent merkezi ile Silopi ve Cizre ilçelerini çevreleyen Cudi Dağı’nda bulunan onlarca maden ocağı, Hêzil ve Habur çayları ile Nêrduş Deresi’nde kirlilik yaratıyor. Eskiden içme suyu olarak kullanılan bu çay ve dereler, kirlilik nedeniyle gelinen aşamada sulama amaçlı dahi kullanılamıyor.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi aktivisti Vahap Işıklı, bakanlık kararıyla Şırnak’ta 22 bölgede maden arama izninin verilmesiyle, bölgenin insansızlaştırma riskliyle karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
İçi boş ÇED raporları
ÇED raporunun hazırlanış sürecine değinen Işıklı, “Bu raporlaştırma sonucu verilen kararlar ne onay ne de nihai izin anlamına gelmektedir. Raporlaştırma sürecinde proje yapılacak alanda ilgili araştırmaların tamamıyla yapılmaması ya da alanda bulunan canlı yaşamından, faunadan, canlı çeşitliliğine çoğu zaman değinilmemekte. Tarihi alanlar göz ardı edilerek rapor yazılmaktadır. İçi boş raporlarla, bu alanlar tamamen talana açılmaktadır. Raporların durumu böyleyken, bugün yasal düzenlemelerle tamamen bu süreç dahi ortadan kaldırılarak, artık ‘ÇED gerekli değildir’ denilmektedir” dedi.
Hazırlanan alt yapıların yasal mevzuatlara göre şekillendirilerek doğa talanının hızlandırıldığına dikkat çeken Işıklı, şunları söyledi: “Bugün Şırnak’ta 22 alanda bu uygulanacak. Şırnak’ta yapılmak isteneni birkaç örnekle açıklarsak; var olan talanın özetini verecektir. Beytüşşebap ilçesinde bin 906 hektar alanda kurşun-çinko işletmesi açılacak ve başta 24 hektar sonrasında 150 hektar denilerek üretim yapılacağı söylenerek, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alınmasına kolaylık sağlanıyor. Toplam alan bin 906 hektar alan olmasına rağmen diğer alanlara da kalkerden, kömür kırma eleme tesislerine ve petrol arama ruhsatlarına kadar maden ilanları bulunuyor.”
Erdoğan’ın açıklamaları
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Paris İklim Anlaşması’nı Meclis’e getireceğini açıklamalarının gerçekçi olmadığını söyleyen Işıklı, “Bölgeden doğru bakınca doğa tahribatı yaratılarak aslında bölgenin boşaltılması meselesi var. Ayrıca bir haftadan fazladır Gabar Dağı yanmakta ve müdahale eden yok. Diğer taraftan da ağaç kesimleri bütün bölgede devam etmektedir. Bunlara ek olarak bölgede süren güvenlik barajları ve HES’lerle tarım arazileri yok edilerek köyler boşaltılıyor. Bugün maden arama ilanları derken, bütün bir bölge boşaltılmaktadır” diye belirtti.
İnsansızlaştırma
Bölgede başlayan talanın bir ekolojik yıkıma neden olduğunu dile getiren Işıklı, “Bir ekosistem tahribatı yaratılmakta ve özellikle yaban canlıların yaşam alanları yok edilmektedir. Bölgede onlarca endemik bitki türü ve canlının yaşam alanları bu şekilde tüketilmektedir. Maden ocakları, topografyanın tahribinden, yer altı kaynakları sularının yok edilmesine kadar birçok şeye sebep olmaktadır. Maden ocaklarının kurulduğu tüm alanlar köylerin çevresinde kalmakta, öyle ki köylerdeki tarımsal üretimi bitirmektedir ve toprağı, havayı kirletmektedir. Hal böyleyken, maden arama ilanlarıyla tamamen insansızlaştırılacak bir kentle karşı karşıya kalabiliriz” uyarısında bulundu.
Hukuki süreç başlatılacak
Bölgenin maden sahalarına açılmasına karşı hukuki süreç başlatacaklarını aktaran Işıklı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bununla beraber önümüzdeki süreçte imza kampanyası çalışmamız olacak. Konu itibariyle de ilgili tüm kurumlara ve halka çağrımızı yineliyor ve bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Zira sadece Şırnak değil, bütün bölgede, hatta ülkenin tamamında HES, baraj, ağaç kesimleriyle doğa talanının genişleyeceği açıktır. Bu konuda duyarlı olmak ve harekete geçmek gerektiği açıktır.”