Koç’un MESS’in en etkili grubu olduğunu belirten metal işçileri, “TÜPRAŞ işçisinin talepleri bizim de talebimiz” diyor.
Koç Holding’in TÜPRAŞ’ta 3 yıllık sözleşme dayatması, mazeret izinlerinin azaltılması ve vardiya değişikliği dayatmaları metal işçilerinin de gündeminde. Sözleşme döneminde MESS’i muhatap alan Bursa BOSCH işçileri, “TÜPRAŞ demek Koç, Koç demek MESS demek. Saldırının bir fabrikayla sınırlı kalmayacağını bilmemiz gerek, sırayla diğer iş kollarında da bunları yapmak isteyecekler. Bu dayatmalara karşı direnen TÜPRAŞ işçilerinin talepleri bizim de talebimiz” dedi.
MESS’in metal fırtınadan kalan bir acısının olduğunu söyleyen bir BOSCH işçisi, “Daha o hesap kapanmadı bana göre. Geçen sözleşmede de istediklerini yapamadılar. Bugün TÜPRAŞ’ta yaşananlar MESS grup sözleşmelerinde de nelerin yaşanacağını az çok gösteriyor. Farklı iş kollarındayız ama şu bir gerçek, TÜPRAŞ demek Koç demek, Koç demek MESS demek. MESS’in en etkili grubu Koç. O yüzden orada hayata geçirdikleri her şeyi bizim sözleşmede de hayata geçirmek için uğraşacak. Onların uğraştığı gibi biz de mücadele edeceğiz” dedi.
Tüpraş’taki saldırı Tüpraş’la sınırlı kalmayacak
Fabrikada çalışan birçok işçinin sağlık sebeplerinden dolayı fizik tedavi gördüğünü, rapor aldığını ifade eden başka bir BOSCH işçisi ise “Bu durum patronları rahatsız ediyor ve buna bir çözüm bulmak istiyorlar. TÜPRAŞ’ta mazeret izinlerinin azaltılması yönündeki girişim boşa değil bence. Aynısı bizim sözleşmede de gündeme gelecek. Dayattıkları o üç madde kesin bizim sözleşmede de en çok tartışılacak konu olacak. Bu dayatmalara karşı direnen TÜPRAŞ işçilerinin talepleri bizlerin de talepleri. Saldırının bir fabrikayla sınırlı kalmayacağını bilmemiz gerek, sırayla diğer iş kollarında da bunları yapmak isteyecekler” diye konuştu.
Geçim derdi her geçen ay büyüyor
Geçim sıkıntısının her geçen ay daha da arttığını ifade eden bir işçi de “Bugün A101’e 100 lirayla giriyorum yemin ediyorum hiçbir şey almadan çıkıyorum ama o 100 liradan elde bir şey kalmıyor. Biz o açıkladıkları enflasyon paketinde yer alanları yiyip içmiyoruz. Bizim yiyip içtiklerimiz peynir, zeytin, soğan, patates. Onlara gelen zamlar da ortada. Bugün AKP’ye oy vermiş işçilerden şunu daha fazla duyuyorum. ‘Ben sözleşmeden iyi bir zam bekliyorum. Benim hakkımı ne yapıyorsa yapsın sendika alsın. Ben markete, pazara gittiğimde kimse bana demiyor sen AKP’lisin sana şu kadar indirim diye.’ bunu dillendiriyorlar artık” diye konuştu.
Neyin birliğini bozuyoruz?
Fabrikada Türk Metal’in seçilmiş temsilcilerinin görevden alınarak, yerine başkalarının atandığını ifade eden bir işçi de “Neden bu yapıldı kimse bilmiyor. Bir şey de söylemiyorlar. Delegeler toplantı talep ediyoruz, birliğimizi bozmayalım cevabı veriliyor. Neyin birliğini bozmayalım anlamış değilim. Bugün muhtar seçiyorsun, belediye başkanı seçiyorsun, başbakan seçiyorsun ama kendi fabrikanda kendi temsilcini seçemiyorsun” dedi.