HDP Kadın Meclisi, kendisine sistematik şiddet uygulayan Ramazan İpek’e karşı hayatını ve çocuklarını korumak için özsavunma hakkını kullanan Melek İpek’in derhal serbest bırakılmasını istedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, kendisine şiddet uygulayan Ramazan İpek’e karşı özsavunma hakkını kullandığı için tutuklanan Melek İpek’in derhal serbest bırakılmasını istedi.
Ramazan İpek’in fiziksel, cinsel, psikolojik şiddetine maruz kalan Melek İpek’in, kendisini ve çocuklarını korumak zorunda kaldığı için tutuklandığı belirtilen açıklamada, “Her gün en az 5 kadının erkekler tarafından katledildiği bu ülkede, Melek gibi yüzlerce kadın, erkek şiddetine maruz kalıyor. 2020 yılında da 300 kadın, erkek şiddeti sonucu katledildi, 171 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti” denildi.
Erkek yargının cezasızlık politikasının özsavunma hakkını kullanan kadınlara değil; kadın katillerine, kadına şiddet uygulayanlara işlediğinin altı çizilen açıklamada, “tahrik indirimi”, “iyi hal indirimini” uygularkan hiç tereddüt etmeyen yargının kadın söz konusu olunca kanunları dahi uygulamaktan imtina ettiği belirtildi.
Erkek yargının bu kararları tek başına almadığını, AKP-MHP ittifakının kadın düşmanı politikalarının bir sonucu olarak aldığını çok iyi bildiklerini vurgulayan HDP Kadın Meclisi, açıklamasına şu ifadelerle devam etti: “‘2020 yılında kadın cinayetleri yüzde 21 düştü’ diyenler, şiddete maruz bırakılan kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayacağı yerde, TCK 25. Maddesinde yer alan ‘Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez’ ibaresini görmezden geliyor.
“HDP Kadın Meclisi olarak; özsavunma hakkını kullanan Melek İpek’in derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtiyoruz. Tüm kadınları da Melek İpek ve şiddete maruz kalan tüm kadınlar için erkek adalet değil, gerçek adalet için mücadele etmeye çağırıyoruz.”