Lice’de kalekol protestosu sırasında askerlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Medeni Yıldırım’ın nereden nasıl vurulduğuna dair yapılması talep edilen keşif Jandarmanın “güvenliğin sağlanması imkansız” cevabına takıldı.
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık köyünde, 28 Haziran 2013’te yapılan kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucunda Medeni Yıldırım’ın öldürülmesiyle ilgili 2015 yılında açılan davada 8 Kasım 2016’da kararını açıklayan mahkeme, davanın tek sanığı olan er Adem Çiftçi’nin “üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı” iddiasıyla, beraatına kararı vermişti.
Gerekçeli kararında, Yıldırım’ın ölümüyle ilgili eksik soruşturma yürütüldüğünü itiraf eden mahkeme, Yıldırım’ın “askerler havaya ateş açtığı sırada yaşamını yitirdiği”ni iddia ederek, otopside Yıldırım’ın vücudunda mermi çekirdeğine rastlanmadığı, bu nedenle merminin hangi silahtan çıktığının belli olmadığını savunmuştu. Mahkeme, olayda gerçek fail ya da faillerin ortaya çıkarılması için Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.
İSTİNAF MAHKEMESİ OLAY YERİNDEN UYGULAMALI KEŞİF İSTEDİ
Mezopotamya Ajansı’na göre, Yıldırım ailesi avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, eksik soruşturma yürütüldüğü, yerel mahkemenin beraat kararının yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle Antep Bölge Adliye Mahkemesi’ne yaptığı istinaf talebinde bulundu. Antep Bölge Adliye Mahkemesi 15 Eylül 2017’de aldığı kararda, yargılamada eksik inceleme ve değerlendirme yapıldığı, delillerin eksik toplandığı, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanık er Adem Çiftçi hakkında beraat kararı verildiği gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.
İstinaf Mahkemesi, olayda maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarılması için olay yeri krokisi, güvenlik kamera görüntüleri, tanık beyanları, sanık ifadesi ve olay yerindeki maddi bulgular birlikte değerlendirilmek suretiyle olay yerinde Adli Tıp ve Balistik Uzmanı Bilirkişiler hazır bulundurulup, manken kişiler de kullanılmak suretiyle uygulamalı keşif yapılmasını, karakoldaki nizamiye nöbetçi kulübesi ve burada bulunan otomatik silahın yüksekliği ile olay yerinin eğimi tespit edilerek, ateş edilen yerin ve atış mesafesinin belirlenmesiyle, sanığın nöbet tuttuğu nizamiye nöbetçi kulübesinden ateş açıldığı iddia edilen yerden maktulün otopsi raporunda belirtildiği şekilde “sağdan sola ve açısal olarak aşağıdan yukarıya seyirle” yaralanıp yaralanmayacağının mümkün olup olmadığı hususunda rapor aldırılması gerektiğine karar vermişti.
JANDARMA: “BÖLGEYE OPERASYONLAR DIŞINDA GİDİLMESİ İMKANSIZ”
Yeniden yargılama için geri gönderilen dosyayı incelen Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, istinafın kararını göz önünde bulundurarak Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne talimat yazdı. Lice Asliye Ceza Mahkemesi, gelen talimat yazısı doğrultusunda Lice İlçe Jandarma Komutanlığına yazı göndererek, Yıldırım’ın yaşamını yitirdiği Kayacık Jandarma Komutanlığı önünde 12 Şubat 2018’de yapılacak uygulamalı keşif için gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını istedi. Kayacık Jandarma Komutanlığı, 7 Şubat 2018’de Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, Lice ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki karakol önünde yapılacak keşfin güvenliğinin alınmasının “imkansız” olduğu cevabı verdi.
Kayacık Jandarma Komutanlığı, Kayacık köyüne giden yol üzerinde 1 jandarma karakolu, 2 askeri üs bölgesi bulunmasına rağmen jandarma karakolunun konuşlu bulunduğu yer ve çevresindeki köylerde PKK’lilerin eylem yapması nedeniyle “operasyonel faaliyetler hariç gidilmesinin mümkün olmadığı” iddiasında bulunarak, şu yanıtı verdi:
Bölgeye münferit birlik mevcudu ile mümkün olmadığı, son dönemlerde alınan istihbarı bilgi ve duyumlardan BTÖ mensuplarının Lice ilçesi ve genelinde sürekli yer değiştirdikleri, personelin gidiş ve geliş istikametgahlarına patlayıcı madde döşemek suretiyle eylem yapma içerisinde oldukları anlaşılmaktadır. Kayacık J.Krk.K.lığı sorumluluk sahasında icra edilecek adli ve mülki görevlerde güncel istihbarı bilgiler değerlendirilmekte, terör eylemlerinin önüne geçmek maksadıyla faaliyetin yeri ve zamanı konusunda gizlilik prensibine dikkat ederek görevin özelliğine ve günün en uygun saatlerinde (gerektiğinde gece) en uygun güzergahtan (gerekirse yaya intikalinde) planlama yapılmaktadır. Alınan tedbirlerin güvenlik risklerini tamamen kaldırılması mümkün olmayıp mayın, EYP ve benzeri terör saldırıları neticesinde zayiat verilebilmektir. Kayacık J.Krk.K.lığının bulunduğu yer ve mahallenin yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı keşif güvenliğinin alınmasının imkansız olduğuna dair iş bu tutanak tarafımızdan tanzim edilerek hazır bulunanlarca müştereken imza altına alınmıştır.
Avukatlar keşfin yapılmasını talep edecek
Bunun üzerine Lice Asliye Ceza Mahkemesi, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 12 Şubat’ta “Keşfin yapılamadığına dair tutanak” başlıklı yazı gönderdi. Tutanakta, “Mahkememizin 2017/380 talimat sayılı dosyası ile ilgili olarak 12/02/2018 gün saat 13.00 itibarı ile olay yerinde keşif yapılmasına karar verilmiş ise de keşfin güvenliğini sağlanması için Lice Jandarma Komutanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta keşif mahallinde güvenlik riski mevcut olduğu bildirildiğinden dolayı keşfin yapılamadığına dair iş bu tutanak müştereken imza altına alınmıştır” denildi.