Marmara Üniversitesi öğrencileri Acıbadem Kampüsü önünde bir araya gelerek Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Dragos Külliyesi’ne taşınması kararını protesto etti.
Marmara Üniversitesi’nin rant değeri yükselen alanlardaki yerleşkelerinin tasfiye edilip fakültelerin şehrin dış bölgelerindeki “Külliye”lere taşınmasına yönelik tepkiler büyüyor.
“Fakülteme dokunma” diyen Marmara Üniversitesi öğrencileri 11 Mart Perşembe günü saat 17.00’de Acıbadem Kampüsü önünde bir araya gelerek, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin bulunduğu yapının onarılmasını ve eğitimlerini tespit edilen hasarların iyileştirilmesi ile beraber yenilenen binada almaya devam etmek istediklerini belirtti.
Fakültelerin taşınmasına dair karar alınırken kendilerinin muhatap alınmadığını belirten üniversiteliler, bulundukları mekanla bütünleşerek bir hayat ve kültür yaratan fakültelerinin taşınması ile hem maddi hem de manevi güçlükler yaşayacaklarını vurguladı.
Bu taşınma kararının çok yönlü bir saldırı olduğuna dikkat çeken üniversiteliler “Acıbadem Yerleşkesi’nden Dragos Külliyesi’ne taşınma kararı, laik eğitim hakkımıza vurulan bir darbedir. 38 yıldır yerleşkemizde kurulan kültürümüz hiçe sayılarak; sanatın, şehir merkezinden uzağa, ulaşılmaz bir noktaya taşınması istenmektedir” dedi.
Kampüs önündeki açıklamadan önce öğrenciler hazırlıklarını tamamladı.
Bugüne hazırlıklarımız devam ediyor. #fakültemedokunma pic.twitter.com/WQQrSAgLKo
— gsfdokunma (@gsfdokunma) March 11, 2021
Öğrenciler, kampüslerinin Külliye’ye taşınmasını istemedikleri için bir basın açıklaması yaptı. Öğrenciler ellerinde tuttukları “Dragos’tan Güzel Sanatlar, Marmara’dan Külliye olmaz”, “Güzel Sanatlar çirkin piyasaya teslim olmayacak” ve “Fakülteme Dokunma” yazılı pankartlarla renkli dövizleriyle basın açıklaması yaptı.
Bugünkü eylemimizin basın açıklaması #fakültemedokunma pic.twitter.com/E1FMekzghU
— gsfdokunma (@gsfdokunma) March 11, 2021
Süre boyunca öğrencileri muhatap alan olmadı
Marmara Üniversitesi öğrencilerinden Cemre Duran basın metnini okudu. Duran açıklamada şunları söyledi: Marmara Üniversitesi’nin birçok kampüsü, geçtiğimiz zaman dilimlerinde sırasıyla ranta açıldı. Bu taşınmanın gerekçesi deprem olarak sunulsa da bina onarımı ardından yerleşkenin Marmara Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu’na tahsis edileceği belirtildi. Süreç boyunca biz öğrencileri muhatap alan, eğitim koşullarını güvence altına alan herhangi bir açıklama yapılmadı.
Yerleşkelerinin, onarımından sonra, başka bir fakültenin kullanımına açılmasını değil, Güzel Sanatlar Fakültesi’ne tekrardan tahsis edilmesini istediklerini belirten Duran, şöyle konuştu: Çünkü; biz okula başladığımız ilk günden beri kampüsümüze büyük bir aidiyet duygusuyla bağlanmış bir fakülteyiz. Gerek kampüs içerisindeki hayvanlarımızla gerek Acıbadem halkı ile kurduğumuz bir ekosistem olduğuna inanıyoruz ve bu ekosistemin bozulmasını asla istemiyoruz. Okulumuz konumu gereği ihtiyacını duyduğumuz tüm materyallere hızlıca ulaşabildiğimiz bir yerde iken bu imkanların neredeyse sıfırlanmış olduğu bir alana taşınmayı istemiyoruz.
Yararlı yönde etkileşim içinde bulunan kolektif bir ekibiz
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak, hepimiz ortak bir ilgiyi paylaşıyoruz ve biz aynı zamanda birbirimizden de öğrenen, yararlı yönde etkileşim içinde bulunan kolektif bir ekibiz. Bu ortamın bozulmasını kesinlikle kabul etmemekle birlikte bünyemizde bulunan İç Mimarlık ve Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümlerinin de Şehir Üniversitesi’nden kalan Mimarlık Fakültesi ile birleşmesini kabul etmiyoruz ve bunun sözünü almak istiyoruz. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin birliğinin bozulmasını istemiyoruz.
Halihazırda var olan seramik fırını gibi atölye malzemelerinin okulu kullandıkları zaman bile onarılmadığını belirten Duran, bu malzemelerin hem tamir edilip hem de Dragos Külliyesi’ne taşınmasının mümkün olmayacağını bildiklerini söyledi.
Bu taşınma kararı kabul edilemez
İstanbul’un somut bir gerçeği olan trafik sorunu zaten varken, bu ulaşım sorununun bizler için zorlaşması, hem okula ulaşmak adına hem de sanat faaliyetlerine uzaklığı sebebiyle bu taşınma kararı kabul edilemez.
Hayatını bir süredir Acıbadem Yerleşkesi etrafında kurmuş ya da bu çevreye yeni yerleşmiş arkadaşlarımızın bu ani kararla Kartal’a taşınma durumunda maddi ve manevi zorluk çekeceğinin farkındayız.
Birçoğumuz, eğitim ve hayati giderlerini karşılayabilmek, tecrübe kazanabilmek gibi sebeplerle, okurken eş zamanlı çalışmak mecburiyetindeyiz. Çalıştığımız yerler göz önünde bulundurulduğunda, bu taşınma bizler için eğitim hakkımızın bir kısmının ya da tamamının ortadan kalkmasına sebep olacaktır.
Yerleşkemizde kurulan kültürümüz hiçe sayılıyor
Verilen önceki sözlerden de tecrübe ettiğimiz gibi ‘‘Bir daha taşınmayacaksınız’’ sözleri, ‘‘Külliye’’ planları ortada dolaşırken inandırıcılığı oldukça zayıf sözlerdir. Acıbadem Yerleşkesi’nden Dragos Külliyesi’ne taşınma kararı, laik eğitim hakkımıza vurulan bir darbedir. 38 yıldır yerleşkemizde kurulan kültürümüz hiçe sayılarak; sanatın, şehir merkezinden uzağa, ulaşılmaz bir noktaya taşınması istenmektedir. Hali hazırda düzenini bu çevrede kuran öğrenciler acele verilen karar ile mağdur olmuştur. Aynı zamanda bu karara karşı sunulan dilekçelerin sisteme geçirilme süreci, bürokratik aksaklıklar bahane edilerek uzatılmış ve dilekçe takibi zorlaştırılmıştır.
Duran açıklamanın sonunda taleplerini şöyle sıraladı:
- Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin bulunduğu yapının onarılmasını, tespit edilen hasarların iyileştirilmesi ile beraber yenilenmiş binamızda eğitim almaya devam etmek istiyoruz.
- Her bölümün kendi içinde belirlediği eksikliklerinin giderilmesini talep ediyoruz.
- Öğrencilere esnek çalışma saati imkanlarının sunulmasını talep ediyoruz. Bizler
çalışmak ve üretmek istiyoruz. Bu nedenle su kesintisi, elektrik faturası veya ısıtma problemlerinin çözülmesini ve bunların Türkiye’nin yetişen sanatçılarının önüne bir engel olarak çıkmasını istemiyoruz. - Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak hepimiz bir bütünüz. Bizi doğrudan ilgilendiren konularda bilgi sahibi olma hakkımızın bulunduğunu, söz hakkına sahip olduğumuzu biliyor ve bu doğrultuda bizleri görmezden gelmemenizi, bizimle beraber hareket etmenizi talep ediyoruz.