Greve dönen toplu sözleşme sürecini anlatan Maltepe Belediyesi işçileri, “Bize iş, ekmek vermiyorlar; iş barışı da beklemesinler” dedi.
Maltepe Belediyesindeki toplu sözleşme görüşmelerinde belediye yönetiminin tutumu sebebiyle anlaşma sağlanamamış, belediye işçileri 23 Şubat’ta greve çıkacağını duyurdu. Greve dönen toplu sözleşme sürecini, anlatan işçiler, “Bize iş, ekmek vermiyorlar; iş barışı da beklemesinler” dedi.
Maltepe Belediyesinde, işçiler ile Genel-İş ile Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikasının (SODEMSEN) arasında yürütülen ve 1300 işçiyi doğrudan ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri temmuz 2020’den beri devam ediyor. Geçen 6 ayda Maltepe Belediyesi yönetimi ve Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikasının (SODEMSEN) enflasyonun bile altındaki zam teklifleri toplu sözleşmenin masada imzalanmasını zorlaştırdı. İlkinde yüzde 6 ikincisinde yüzde 7 zam teklif eden belediye yönetimi ve SODEMSEN’in tutumu TİS görüşmelerini tıkadı. Evrensel Gazetesi’nden Murat Uysal’a konuşan işçiler üretimden gelen gücünü, grev hakkını kullanma kararı aldı. 10 Şubat’ta grev kararını asarak anlaşma sağlanamaması halinde 23 Şubat’ta greve çıkacak işçiler, “Meseleyi hep masada çözmek istedik. ‘Hadi kalkın greve gidiyoruz’ diye düşünmedik, bizi greve zorladılar” diye anlattı.
Tek çaremiz grev hakkımız
Maltepe Belediyesi Dış Temizlik İşçisi Selçuk Sayar, “Biz verdiğimiz emeğin karşılığını almak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, belediye yönetiminden de haklı mücadelemize katkı sunmasını bekliyoruz” dedi. Kanun hükmünde kararname ile belediye şirketlerine geçirilen ve sözleşmeleri Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan belediye işçileri 3 sene boyunca yüzde 4’lük zamma mahkum edilmişti. 3 sene boyunca ücretlerinin sürekli eridiğini vurgulayan Selçuk Sayar, “3 senede herhangi bir zam alamadık yüzde 4’lük zamlarla maaşlarımız yarıdan yarıya eridi. 3 senenin sonunda belediye yönetimiyle görüşmeler talep ettik, belediye her görüşmede farklı sorunlar çıkardı, süreci her seferinde uzatmaya çalıştı. Masada çözmek istediğimiz meseleyi buralara taşıdılar belediyenin bu tutumuna karşı; tek çaremiz, grev hakkımızı kullanmaya karar verdik” dedi.
İşçilerin taleplerinin asgari talepler olduğunu söyleyen Selçuk Sayar, “İnsanca yaşamak, sosyal hayatlarımıza devam edebilmek bizim taleplerimiz bunlar. Hakkımızdan fazlasını da istemiyoruz ama yönetim, sizin hakkınız sefalet, diyor buna karşı çıkmak için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz” diye konuştu. Maltepe Belediyesinde MATAŞ adlı belediye şirketi bünyesinde yaklaşık 1500 işçinin çalıştığını bunlardan 460’ının temizlik bölümünde çalıştığı bilgisini vererek Selçuk Sayar, “Pandemi sürecinde yaz kış demedik, yağmur çamur demedik, insanlar evlerindeyken biz çalıştık. İzin yapmadan, mesaiye kalarak çalışan arkadaşlarımız var. Buna rağmen hiçbir hakkımızı alamadık” dedi.
Ücretleri yarı yarıya eridi
Taşeronda çalışırken haklarını savunmakta yan yana gelmekte güçlük çektikleri için belediyeye sendikayı getirdiklerini belirten Dış Temizlik İşçisi Turan Suludere, “KHK ile yeni bir sistem getirdiler bizi yüzde 4’e mahkum ettiler. Ücretlerimizin artacağını düşünüyorduk fakat öyle olmadı maaşlar daha da düştü. Çalışma şartlarında herhangi bir iyileştirme olmadı. 3 sene boyunca maaşlarımız eridi, enflasyon karşısında ezildik” dedi. Toplu sözleşme sürecine geldiklerinde ise belediye engeliyle karşılaştıklarını aktaran Turan Suludere, “Belediye yönetimi haklarımızı vermemek için direndi. Hiç kimse burada işinin düşmanı değil, biz meseleyi hep masada çözmek istedik. Hadi kalkın greve gidiyoruz, diye düşünmedik bizi greve zorladılar” diye konuştu.
“İş ekmek yoksa barış da yok”
Asgari ücrete 500 lira civarında zam yapıldığını, bundan dahi faydalanamadıklarını, en temel ihtiyaçlarına gelen zamlarla ücretlerinin yüzde 50 oranında eridiğini söyleyen Turan Suludere, “Bizim isteğimiz, özgür bir toplu sözleşme yapmak ve işçilerin insan onuruna yaraşır çalışma koşullarında çalışmasını sağlamak. Gönül ister ki belediye yönetimi de MATAŞ da süreci tıkamasın ama öyle olmuyor. İş barışı artık bozuldu. Hani bir slogan vardır ‘İş ekmek yoksa barış da yok’ diye en çok bu söze katılıyorum. İş, ekmek vermiyorlar, böyle bir ortamda barışın olmayacağını kendileri de biliyor” dedi. YHK’nin bağıtladığı sözleşmeyle yol-yemek-yakacak parası olarak 650 lira aldıklarını bunun da kesilen vergilerle 400 liraya düştüğünü aktaran Suludere, “400 lira ile bir işçinin 1 ay boyunca yol yemek yakacak parasını karşılaması mümkün müdür? Maltepe gibi bir yerde 400 lirayla yemek yol olmaz. Şu anki koşullarda en az 1000 lira olması gerekir” diye ifade etti.
Artık bıçak kemiğe dayandı
Maltepe Belediyesi Fen İşleri ve Yol Yardım Birimi Baştemsilcisi Cihan Demir, “Bizim toplantılarımız yaklaşık 5-6 aydır devam ediyor fakat bu süre boyunca gördük ki SODEMSEN adı altında bizi sürekli oyalayan bir yönetim var. Aslında biz burada belediye yönetiminden çok fazla bir şey istemiyoruz. İşçi arkadaşlarımız burada verdiği emeğin karşılığını, hakkını istiyor. Belediye yönetimi burada kendisinin bütçesinin olmadığını söyleyerek önce yüzde 6 iki hafta sonra da yüzde 7 gibi komik bir ücret teklifiyle geldi, kabul etmedik” dedi.
Ekonomik sebeplerle işçilerin her geçen gün daha da zora girdiğini vurgulayan Demir, “Buradaki sistem şu; işçiyi ölüme mahkum edip, sıtmaya razı etmek ama işçiler için artık bıçak kemiğe dayandı. İşçi enflasyonun altında ezildi. Bugün pazara çıkıyorsun 2 tane portakal alıyorsun 7-8 lira, yağ olmuş 85 lira. Burada yemek parası diye 8 lira gibi komik bir ücret veriliyor, şu İstanbul’da 8 liraya yemek yenilebilen bir yer varsa anlaşma yapsınlar buradaki arkadaşlarımız da gitsin orada yemeğini yesin, böyle bir şey yok. İşçilere kuru ekmeği dahi fazla görüyorlar” diye anlattı.