KHK ile ihraç edilen sağlık memuru Mahmut Konuk ve Yüksel Caddesi’nde eylemlerini sürdüren ihraç edilen kamu çalışanlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren İnsan Hakları Derneği, Düşünceyi Özgürlük Girişimi ve Düşünce Suçuna Karşı Girişim ortak açıklama yaptı.
Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) ihraç edilen sağlık memuru Mahmut Konuk ile Yüksel Caddesi’nde ‘İşimizi Geri İstiyoruz’ eylemini sürdüren ihraç edilen kamu çalışanları 10 Aralık sabahı evlerine yapılan operasyonla gözaltına alındı.
Düşünceyi Özgürlük Girişimi, Düşünce Suçuna Karşı Girişim ve İnsan Hakları Derneği (İHD) gözaltına alınan kamu çalışanlarının serbest bırakılmasını talep ederek İHD Genel Merkezi’nde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, akademisyenler Fikret Başkaya, Sibel Özbudun, yazar Temel Demirer ‘in aralarında bulunduğu çok sayıda Düşünceye Özgürlük Girişimi üyesi katıldı.
Düşünceyi Özgürlük Girişimi ve Düşünce Suçuna Karşı Girişim’in ortak açıklamasını Fikret Başkaya okudu. Açıklama şu şekilde:
Mahmut Konuk serbest bırakılsın
Kamu emekçisi, insan hakları ve azınlık hakları savunucusu Mahmut Konuk, Kanun Hükmünde Kararname ile açlığa mahkum edilen yüz binlerce kamu emekçisi gibi iki yıl önce gerekçesiz olarak işinden atılmıştır. Mahmut Konuk işine geri dönebilmek için yağmur çamur demeden iş yerinin önünde ve bulabildiği platformlarda mücadele veriyor. Bu mücadele sırasında sayısız kez gözaltına alınmış ve defalarca ödeyemeyeceği para cezalarına çarptırılmıştır. Bu kez de işlerine geri dönmek için mücadele eden KHK mağdurlarını kriminalize etmeye yönelik benzer suçlamalarla gözaltına alınarak mücadelesinden alıkonulmuştur.
Haksızlığın katmerleşmesine son verilmeli
İçerisinden geçtiğimiz ekonomik ve siyasi krizin perdelenmesi için muhalif veya muhalefet potansiyeli olan sayısız kişinin periyodik olarak gözaltına alınması ve cezalandırılmasının rutine bindirilmesi sonucu Mahmut Konuk’a yapılan bu işlemin hiçbir şekilde mantıki gerekçesi olamaz. Özgürlük ve demokrasi veren Mahmut Konuk’un gözaltına alınarak bir kez daha cezalandırılmasının ve bu haksızlığın katmerleşmesine son verilmeli ve biran önce serbest bırakılmalıdır.
“İnsan Hakları Günü’nde gözaltına aldılar”
Açıklamanın ardından söz alan Başkaya Türkiye’de kimsenin güvende olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an itibariyle Türkiye’de kimsenin güvencesi yok artık. Her birimizi her an iş yerimizden evimizden ve sokaktan alıp götürebilirler. Şunu bilmemiz lazım. Ellerinde bir tek baskı, terör ve şiddet var ama bununla bir yere varmaları mümkün değil. Ellerindeki kriz sadece ekonomik de değil, sistemik kriz var.”
Mahmut Konuk’un ve Yüksel Caddesi’nde işlerine geri dönebilmek için eylem yapanların serbest bırakılmasını talep eden İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan şunları söyledi:
“Türkiye’de uzun zamandır OHAL’in ilanından bu yana KHK’larla işine son verilen emekçilerin çok yoğun karşı çıkışları oldu. Direniş biçimleri çok çeşitliydi. Mahmut Konuk ihraç edildiği işinin önünde her hafta pazartesi eylem yaptı. Diğer birçok kamu emekçisi arkadaşımız Ankara Yüksel Caddesi’nde uzun zaman oturma eylemleri yaptılar. Nuriye ve Semih arkadaşımız açlık grevi oldu tutuklandılar gaz yediler. Özellikle Veli’nin (Saçılık) uğramadığı muamele kalmadı. Bu uzunca süre devam etti. Bu insanlar hakkında kamu davaları açıldı. 2911 sayılı kanuna muhalefetten davalar açıldı. İnanılmaz sayıda idari para cezası kesilerek vazgeçirilmeye çalışıldı. Ama bu insanlar eylem tarzlarından ve kendince belirledikleri yöntemlerden vazgeçmediler. 10 Aralık İnsan Hakları gününde Mahmut Konuk ve diğer insanlar gözaltına alındılar.”
Kaynak: Gazete Duvar (Serkan Alan)