Lübnan Komünist Partisi Merkez Komitesi, 31 Ekim 2023 Salı günü düzenledikleri toplantıda, bölgedeki gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Siyonist İsrail’in Amerika-Atlantik desteği ve gerici Arap suç ortaklığıyla Gazze’de Filistin halkına karşı sürdürdüğü soykırımın üzerinde durarak, soykırım savaşının Netanyahu’nun haftalar önce Birleşmiş Milletler’de ve tüm dünyanın önünde sunduğu, Lübnan da dahil olmak üzere genel olarak bölge ülkelerini etkileyen ve etkilemeye devam eden projenin radikalliğini ve tehlikesini yansıtan yeni Ortadoğu haritasının uygulanması çerçevesinde gerçekleştiği vurgulandı.
Siyonist İsrail’in Gazze Şeridi ve Batı Şeria’ya, işgalinin devam ettiği ve çeşitli yollarla su, petrol ve doğalgaz zenginliklerimizi yağmalamaya sürdürdüğü güneydeki halkımıza yönelik saldırılarının, araç ve biçimlerinin boyutu üzerine durdu.
“Soykırımın sonlanması için sokaklara döküldü”
Lübnan Komünist Partisi Merkez Komitesi, toplantının sonuç bildirgesinde şu ifadeleri kullandı: “Merkez Komitesi, katliamın başlangıcından bu yana aldığı tutumu ve Filistin halkının davasını ve direnişini destekleyen girişim ve hareketlerini teyit eder. Filistin halkının ve genel olarak Arap halklarının ulusal ve sosyal kurtuluşunda merkezi Arap davası olarak Filistin’i yeniden kuran, kahramanlığı ve şehitlerinin kanıyla Arap ve uluslararası sahnede zirveye taşınan bu dava, her zaman komünistler, ilericiler ve dünyanın tüm özgür insanları tarafından sahiplenilmiştir ve hala da sahipleniliyor. Milyonları kapsayan Arap halkımız ve dünyanın çeşitli halkları, Filistin halkının geri dönme ve başkenti ile birlikte tüm Filistin toprakları üzerinde bağımsız ulusal devletini kurma hakkını savunmak için nadiren eşine rastlanan uluslararası dayanışmayı ördü, davanın zaferi ve soykırım savaşına bir son verilmesi talebiyle sokaklara döküldü.
“Ölümsüz kızıl meşelerin kökleri yenilendi”
“Partimiz, dünyada hala işgal baskısı ve suçu altındaki tek halk olan Filistin ve halkının davasının zaferinin bedel ödemiş bir müttefikidir ve öyle kalacak. Bu halkın ve genel olarak Arap halklarının kurtuluşu, emperyalist ve Siyonist hegemonyaya ve onlara bağlı düşmanla normalleşmiş Arap rejimlerine karşı ulusal, milli ve toplumsal bir sorumluluk olarak kabul edilmektedir. Bu tarihi sorumluluktan hareketle, partimizin tutumu ve Lübnan halkımızın ulusal ve sosyal kurtuluşu meselesine her zamankinden daha fazla bağlı kalmaya devam eden duruşu, partimizin gençliğinin ve ölümsüz kızıl meşelerinin köklerinin yenilendiği meseledir.
“Verdiğimiz söze bağlı kalalım”
“Merkez Komite, Partimizin yüzüncü yılını aşağıdaki çağrıyı yayınlayarak açar: Lübnan halkımıza, ülkenin dört bir yanındaki komünistlere, solculara ve yurtseverlere, ulusal davayı, siyasi ve sosyal haklarını savunarak sokak ve meydanları dolduran herkese, bugün kaderi varoluşsal tehlike altında olan vatanımız bizi çağırıyor, onu kurtarmak bize, birliğimize, cesaretimize bağlıdır. Tarihimizi, şehitlerimizin, önderlerimizin ve kahramanlarımızın ‘Özgür bir vatan ve mutlu bir halk için’ bize emanet ettikleri fedakarlıkları hatırlayalım, onlara verdiğimiz söze bağlı kalalım. Bize bıraktıkları büyük tarihi mirasa sahip çıkalım. Tarihinizden, her cephedeki mücadelenizden, şehitlerinizin her yerde ve her alanda yaptıkları fedakarlıklardan yararlanın, dnlardan güç ve kararlılık alın. Bugün bölgemize yönelik bir Amerikan-Atlantik saldırısıyla karşı karşıyasınız ve Lübnan da bunun bir parçası. Varlığının ve hırslarının sınırı olmayan, ırkçı, yayılmacı siyonist bir düşman karşısında, Gazze ve Filistin’de işlediği suçlar, daha önce Amerika ve Atlantik desteğiyle Lübnan’a, halkına ve Arap bölgemizin halklarına karşı işlediği suçlardır.
“Mücadelemiz devam edecek”
“Bu onun kara tarihidir; bugün Filistin, yarın Lübnan olacaktır. Buna direnmek ulusal, yurtsever, toplumsal ve insani bir görevdir. Onun saldırganlığını kırmak, ertelemeye ve hesap vermeye tahammülü olmayan kutsal bir görevdir. Lübnan Ulusal Direniş Cephesi’nin bayrağını bugün ve her gün taşıdık ve taşımaya devam edeceğiz. Lübnan Ulusal Direniş Cephesi, tüm Lübnan’ı savunan, mezhepleri ve bölgeleri aşan bir ulusal ve toplumsal kurtuluş cephesidir. Halkımızın ulusal, siyasi, ekonomik ve sosyal bütün davalarında var olan bir cephedir. Lübnan’ın maruz kaldığı her saldırıya ve Siyonist işgale karşı direnmek için genç ve yaşlı erkek ve kadınları Ulusal Direniş Cephe’sine katılmaya çağırıyoruz, elimizde bulunan tüm silahlarla, imkanlarla, biçimlerle direnmekten, mücadele etmekten başka çaremiz yok. Bu, kuruluşundan bu yana direniş partisi olan partimizin tarihidir. O bu şekildeydi ve bugün de bu savaşın bir parçası ve kalbinde öyle kalacak. Kahraman Lübnan halkımıza, Gazze ve tüm Filistin’deki kararlı halkımıza, Arap halklarımıza, dünya halklarına ve özgür halklarına; siyonizme, emperyalizme ve onun araçlarına karşı mücadelenin devam edeceği sözünü veriyoruz.”