Lübnan dört asırdan daha uzun bir süre Osmanlı egemenliğinde idi. Birinci büyük paylaşım savaşı sonrasında Osmanlı devletinden koparak Fransa mandası altına girdi. Lübnan Cumhuriyeti bu manda altında 1926 yılında kuruldu. Ülkenin Fransa’dan bağımsızlığını kazanması ikinci büyük paylaşım savaşı sonrasına denk düşer. 1943 yılında başlayan bağımsızlık mücadelesi 1946 yılında Fransa’nın tüm varlığı ile Lübnan topraklarını terk etmesi sonucu zafere ulaştı.
Yukarıda kısa tarihi verilmiş olan Lübnan’da komünist parti 1924 yılından bu yana faal. Ülke Fransız mandası altında iken de faaliyetlerini sürdürmeyi başarabilmiş. Bağımsızlık mücadelesinde de önemli katkıları var kuşkusuz. Kısacası mücadele geleneği olan köklü bir parti.
Eylül ayı zarfında İsrail’in başta Lübnan ve Filistin olmak üzere bölge ülkelerinde gerçekleştirdiği “çağrı cihazı” patlamaları sonrasında Lübnan Komünist Partisi Siyasi Bürosu dünyadaki tüm Komünist partiler ile işçi partileri ve ilerici partilere yönelik bir mektup yayınladı. Yukarıda sözü edilen tüm partileri dayanışmaya davet eden mektup 19 Eylül 2024 tarihli. Türkçe çevirisi aşağıda:
“İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırım savaşı devam ederken, Batı Şeria’ya ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik acımasız saldırılarıyla Lübnan’ı, özellikle de güneyini her gün tekrarlanan saldırılarla hedef almaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nin başını çektiği emperyalist hükümetlerin tam koruması altında gerçekleşen bu saldırılar, 7 Ekim’den bugüne kadar Gazze’de 43.000’den fazla, ülkemiz Lübnan’da ise 700’den fazla insanın belgelenmiş ölümüyle sonuçlanmıştır.
Bu bağlamda, Lübnan’daki son tırmanış, 17 Eylül’de binlerce çağrı cihazının, 18 Eylül’de ise telsiz cihazlarının hedef alınmasını içermektedir. Bu cihazların taşıyıcılarının ellerinde, güvenli mekanlarda ve kurumlarda patlaması sonucu 32 kişi yaşamını yitirmiş ve yaklaşık 3,000 kişi de yaralanmıştır. Bu saldırı, cihazların Lübnan’a sokulmadan önce Mossad ajanları tarafından patlayıcılarla tuzaklanmasının ardından siviller, direnişçiler ve sağlık kuruluşlarında ve sosyal kurumlarda çalışanlar da dahil olmak üzere iletişim cihazı kullanıcılarını hedef alan tanımlanmış bir terör saldırısıydı.
Bu terörist saldırıların amacı Lübnan halkını sindirmek, Siyonist düşman ve destekçisi ABD’nin koşullarına boyun eğmeye zorlamak ve Lübnan ulusal güçlerinin Gazze’deki Filistin halkına destek vermesini engellemektir. Aynı zamanda tüm bölge üzerindeki güvenlik kontrolünü güçlendirmeyi, emperyalist güçlerin petrol kaynakları ve ticaret yolları üzerindeki etkisini pekiştirmeyi ve İsrail’in bu geniş projede çok önemli bir rol oynaması nedeniyle İsrail’in niteliksel askeri ve güvenlik üstünlüğünü sürdürmeyi amaçlamaktadırlar.
Lübnan halkı ve işgale karşı direnme hakkı ile uluslararası dayanışma, İsrail’in saldırganlığının kınanması ve Filistin halkına karşı yürütülen soykırım savaşının durdurulması için Filistin halkıyla dayanışma kampanyasının sürdürülmesi gibi her zamankinden daha fazla gereklidir.
Lübnan Komünist Partisi Siyasi Bürosu, haklı davası için komünist, işçi ve ilerici partilerin desteğine ve Lübnan, Filistin ve bölge halklarıyla dayanışma içinde hareket etmeye hazır olduklarına güvenmektedir. Bu partileri ülkelerinde, bildirilerinde, hareketlerinde ve özellikle İsrail ve Amerikan elçilikleri önünde, ulusal ve bölgesel parlamentolarda ve çeşitli uluslararası kurumlarda siyasi ve halk eylemlerinde seslerini yükseltmeye çağırmaktadır. Ayrıca Lübnan halkının direncini desteklemek üzere sağlık ve sosyal kuruluşlarla dayanışma sağlamaya çağrılmaktadırlar.
Gazze’deki soykırım savaşına, Lübnan’a ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik saldırılara derhal son verilmesi için Halklar arasındaki uluslararası dayanışmanın güçlendirilmesi için Emperyalist ve Siyonist savaş ve saldırılara karşı koymak için
Dayanışmaya”
Lübnan Komünist Partisi Siyasi Bürosu
19 Eylül 2014