Gaziantep’te pandemi süreciyle birlikte dar boğaza giren hizmet sektörü esnafı tükendi. Dayanacak güçlerinin kalmadığını belirten esnaf, kısıtlamalarda uygulanan çifte standarda da tepki gösterdi. Kayseri’de de işletmelere ‘Sesimizi duyan var mı?’ yazılı pankartlar asan esnaf, mekanların açılması çağrısında bulundu
Mutfağıyla ünlü Gaziantep’te kentin istihdamında büyük rol oynayan yeme-içme sektörü, salgının getirdiği kısıtlamalarla birlikte kepenk indirdi. Paket servisi yapan işletmelerin ciroları yüzde 30’lara düştü. Kafe ve kahvehane gibi mekanların işletmecileri ise borçlanarak yaşamlarına devam ettiğini söylüyor. Sektörde hizmet veren binlerce eleman da yaklaşık bir yıldır emeklerinin karşılığını alamadığı işlerde çalışmaya mahkûm edildi.
“İflasa giden bir ekonomi var”
Gaziantep ekonomisinin kötü yönetildiğini ve iflasa sürüklendiğini belirten CHP Şahinbey eski İlçe Başkanı Zeki Gürsel, “Sanayi odası ve ticaret odası “Ticaret patlaması yaptık” diyor. Bunlar kağıt üzerinde olabilir. Gaziantep’te zaten kötü yönetilen bir ekonomi, iflasa giden bir ekonomi var. Kentte 10 milyar dolarlık bir ihracat varsa bu küçük büyük işletmelere artı bir değer olarak girmesi lazım. Ben bunu hiç görmüyorum. Gaziantep’te küçük işletmelerde çalışan 200-300 bin insan mağdur. Günlük yevmiye ile çalışan insan bunlar. Belediyeler ara sıra bin lira yardım yapıyorlar. Bunlarla olmaz, yürümez. Sayın Cumhurbaşkanı kapalı dükkanın olmadığını söylüyor. Sen imzalıyorsun restoranları, kafeleri, lokanta, kebapçıları kapatan genelgeyi. Nasıl kapalı değil?” dedi.
“Pandemi yükünün bizim sırtımıza yüklenmesini artık kaldıramıyoruz”
İşletmesi kapalı olmasına rağmen vergi borçlarının arttığını söyleyen tarihi Bey Mahallesi’nde Kafe İşletmecisi 3 çocuk babası Fevzi Şahin de (37), “Sokakta ve ülke genelinde kafelerin kapalı olması bizi ekonomik ve psikolojik olarak bayağı bir yoruyor. Pandemi yükünün bizim sırtımıza yüklenmesini artık kaldıramıyoruz. Böyle bir sorun varsa ülke olarak hep birlikte çekebiliriz. Bunun sadece bizden kaynaklı olduğunu ya da sadece bizden bulaştığını düşünmüyorum. Sorunun bütün yükünün bizim sırtımıza dönmesini kabul etmiyoruz. Çoğumuzun evi ve işyeri kira hepimizin çocukları var. Çocukların eğitimi, giyimi, beslenmesi ve faturalar hepsi yığıldı. Tamam kredi erteleniyor ama borç bizim borcumuz devam ediyor. Mekanların kapalı olduğu süre zarfında vergiler işlemeye devam etti. Mekanı siz kapatıyorsunuz ama çalışmadan mekandan vergileri almaya devam ediyorsunuz. Küçük esnafız, öyle köşede bir birikimimiz olsa bu zor günler için kullanırız. İnanın ben iş buldukça gidip inşaata çalışıyorum” şeklinde konuştu.
“Kendilerinin kongresinde virüs yok mu?”
Salgının hizmet sektörünü bitirdiği belirten 3 çocuk babası Kafe İşletmecisi Halim Güllü ise (40), “Esnaf tamamen kapalı. İnsanlar hacizlik olmuş kredi kartlarının hepsi patlamış. Pandemi sadece kafe, kahvehane ve restoranlara verilmiş. Peki bu kendilerinin kongresinde virüs yok mudur? Kendilerinin gittikleri yerde virüs yok mudur? Sadece kafelerde karşılıklı 2 çay içenlerde mi virüs var?” diye konuştu.
“Büyük patronlar kazanmaya devam ediyor”
Korona virüs salgınında kaybedenlerin hizmet sektörü olduğunun altını çizen 27 yaşındaki Kafe İşletmecisi Osman Gümüş de “Büyük işletmeler, AVM’ler, fabrikalar, tatil bölgeleri her yer açık. Şehir içi otobüsler çalışıyor. Kafe ve restoran dışında her yer açık. Büyük esnaf dediğimiz patronlar kazanmaya devam ediyor. Biz fakirler yine kaybediyoruz her zaman ki gibi. Ya topyekûn kapatalım ülkeyi bir aylık bir süreçte tamamen bitirelim ya da biz de açalım” dedi.
“Trajikomik bir durumdayız”
Gıda sektörüne adil olmayan bir şekilde müdahale edildiğini söyleyen Et Lokantası İşletmecisi 2 çocuk babası Hakan Acıoğlu ise (40), “Son verilere bakarsak yüzde 30 oranında çalışıyoruz. Yemek yemek bir kültürdür. Bu kültür içerisinde oturup biriyle sohbet ederek ya da bir iş anlaşması yaparak ya da ailecek gidiyorsan bir aile kaynaşması oluşturarak yemek yenir. Sadece karın doyurmak için değil zaten lokantalarda bunu için vardır. Paket servisiyle bu iş yeteri kadar yürümüyor. Gücü olmayan işyerleri işçi çıkarmak zorundan kalıyorlar. Ya da eksik çalışıyor. İşlerin eskisi kadar yoğun olmadığı için. Tabii ki onların durumu çok daha vahim. Gelinen son nokta budur. Umarım her şey daha güzel olur” dedi.
“Kalabalıklar konusunda çıldırmamak mümkün değil” diyen Acıoğlu, “Çünkü bir karar alındıysa devlet sisteminin anlayışında sosyal devlet anlayışı vazgeçilmez olmalıdır. Baktığımız zaman fabrikaya işçi taşıyan servisler, alışveriş merkezleri, parti kongreleri hınca hınç doluyken bizim sektörün ve benzerlerinin adil olmayan bir şekilde müdahale edilmesi tabi ki canımızı acıtıyor. Yani trajikomik bir durumdayız” diye konuştu.
“Kayseri’de ‘Nefes alamıyoruz’ pankartı”
Kayseri’de de kafe ve restoran işletme sahipleri, hükümetin korona virüsü tedbirleri kapsamında uyguladığı yasaklardan dolayı mağdur olduklarını dile getirebilmek için, işletmelerinin önlerine ‘İşletmeciler ve çalışanlar nefes alamıyor. Sesimizi duyan var mı?’ yazılı pankartlar astı. Kayseri’deki muhalif parti temsilcileri ve milletvekilleri de işletme sahiplerine destek verdi. Kafe ve restoran sahipleri geçtiğimiz günlerde de yasakların kalkması ile alakalı taleplerini Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda, ‘Tedbirler alınsın mekanlar açılsın’ sloganıyla dile getirmişlerdi.
“Kendimizi bile zor döndürüyoruz”
Kayseri’de bir hazır yemek işletmesi sahibi olan Mehmet Yılmaz, paket servise yeteri kadar rağbet olmadığını ve masrafını bile kurtarmadığını dile getirdi. Yılmaz; ‘‘Bir sipariş geliyor, kuryemizi gönderiyoruz fakat masrafını bile karşılamıyor. Kesinlikle para kazanmıyoruz. Sadece az çok işletmemizi çevirmeye çalışıyoruz’’ dedi. İşlerinin yasaklar öncesine göre yarı yarıya düşüş yaşadığını belirten Yılmaz; ‘‘Dükkân sahibimiz imtiyaz göstermese kiramızı bile ödeyebilecek durumda değiliz.’ diyerek mağdur olduklarını belirtti.
Tüm mağdur olan esnafların seslerini duyurması gerektiğini belirten bir işletme sahibi, ‘‘Bizim haricimizde her yer açık, paket servis yapamayanlar batmış durumda. Yapanlarda zar zor dükkanını çevirmeye çalışıyor. Gerekli tedbirler alınarak bizim de çalışmamıza izin verilmeli’’ dedi.