4.7 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Limak’ın reklam ve propaganda çalışanı bir tenor – Tuğulka Köseoğlu

Zenginliğinin kaynağı kitlelerin alınteri ve kanı olan; ekosistemleri yok edip kitlelerin havasını, suyunu, toprağını zehirleyen Limak; çoksesli müziği onlara yayarak kitlelere hizmet etmekten bahsediyor. Toplumun yoksulluğunun ve yoksunluğunun kaynağı olanlar, toplumun iyiliği ve refahı için çalışanların kendileri olduğunu iddia ediyor.

Tenör Murat Karahan, 19 Ağustos’ta Bodrum Belediyesi işbirliği ile Bodrum, Turgutreis’te bulunan Şevket Sabancı Parkı’nda bir konser verecek. Afişinden bu konserin İstanbul Akademi Filarmoni Orkestrası ile birlikte verileceğini öğrensek de, Murat Karahan, kurucusu ve yöneticisi olduğu Limak Filarmoni Orkestrası ile birlikte verdiği konserlerle biliniyor.

Limak Filarmoni Orkestrası, adından da anlaşılabileceği gibi, Akbelen’deki ekolojik katliamın da faili olan Limak Holding’in, Limak Vakfı aracılığıyla kurmuş olduğu bir orkestra. İnternette Murat Karahan ismini arattığınızda ilk olarak Karahan’ın bu orkestra ile birlikte verdiği konserlerle ilgili haberler ve videolar karşınıza çıkıyor. Limak’ın internet sitesinde yer alan bir haberin başlığı da Karahan’ın bu orkestradaki varlığının şirketin propaganda çalışması bakımından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor:

“Limak Filarmoni Orkestrası, Murat Karahan liderliğinde Türkiye’yi dolaşıyor” [1]

Şirketin internet sitesinde yer alan açıklamada, orkestranın kuruluşundan ve amacından şu şekilde bahsediliyor:

“Limak Filarmoni Orkestrası, dünyaca ünlü tenor Murat Karahan’ın genel sanat yönetmenliğinde ve Türkiye’nin önde gelen şeflerinden Rengin Gökmen’in yönetiminde 2017’de kuruldu. Orkestra, Türk müziğini çok sesli yorumlayarak çoksesli müziği geniş kitlelere tanıtmayı hedefliyor.” [2]

Yine Limak’ın internet sitesinde şu ifadelerle karşılaşıyoruz:

“Farklı alanlarda hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle, Türkiye’nin toplumsal kalkınmasına destek veren Limak Vakfı, Limak Filarmoni Orkestrası aracılığıyla sanata olan katkılarını da sürdürüyor.” [3]

Zenginliğinin kaynağı kitlelerin alınteri ve kanı olan; ekosistemleri yok edip kitlelerin havasını, suyunu, toprağını zehirleyen Limak; çoksesli müziği onlara yayarak kitlelere hizmet etmekten bahsediyor. Toplumun yoksulluğunun ve yoksunluğunun kaynağı olanlar, toplumun iyiliği ve refahı için çalışanların kendileri olduğunu iddia ediyor.

Şirketlerin sosyal sorumluluk projesi adını verdikleri faaliyetleri, imajları ve kârları için gerekli ve faydalı gördükleri bir reklam çalışmasından, topluma ve yeryüzüne karşı işledikleri suçların üzerini örtmek için başvurdukları bir propaganda faaliyetinden ibarettir. Kapitalistler, kitlelerden çaldıklarının bir kısmını hayırseverlik ideolojisinin yeniden üretimi için sarf ederek; kendilerini erdemliliğin, duyarlılığın, insancıllığın, kültürün temsilcileri ve taşıyıcıları olarak göstermektedir. İşini bilen bir şirket olarak Limak’ın yaptığı da budur.

Faili olduğu olduğu yıkıma karşı direnişi büyütmeye çabalarken Limak’ı teşhir etmek önemlidir. Ancak, bu arada farkında olmak ve akıldan çıkarmamak gerekir ki, Limak, örneklerden sadece biridir. Limak’ın teşhir ettiğimiz suçlarının faali olarak hareket etmesinin sebebi; onun sepetteki çürük elmalardan biri olması, iyi şirketlerden değil de kötü şirketlerden olması değildir. Limak, bir şirket olduğundan dolayı ve bir şirket olarak kapitalizmin kurallarına göre hareket ettiği için bu suçları işlemektedir. Şirketler ve kapitalistler –yerlisiyle yabancısıyla, millisiyle komprodörüyle–, dünyanın her yerinde aynı hareket şeklini izlemekte; güçleri ve imkanları nispetinde, insanlığı ve yeryüzünü sömürmekte ve talan etmektedir.

Murat Karahan’a dönersek, onun en nihayetinde Limak’ın reklam ve propaganda departmanı çalışanı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Farkı, ayrıcalıklı arkaplanı sayesinde kültürel sermayesi ve yetenekleri daha fazla gelişmiş, daha kalifiye bir çalışan olmasından ibarettir.

Karahan’ın çok sesli müziğine gelince; Akbelen ormanını katleden iş makinelerinin, hızarların; direnişçilerin her sabah sesine uyandıkları jandarma kalkanlarının, Akbelen ormanı katledilmesin diye direnenlerin üzerine sürülen TOMA’nın sesi bu çoksesliliğe dahildir. İcelmiş zevkleri olanlara hitap eden bu müziğin icra edildiği sahnenin şaşasında ise, –Limak’ın faili olduğu daha nicesiyle birlikte– 3. Havalimanı inşaatında iş cinayetiyle katledilen işçilerin kanı bulunmaktadır.

1) https://www.limak.com.tr/news-and-press/press-releases/pb-2018/limak-filarmoni-orkestrasi-murat-karahan-liderliginde-turkiyeyi-dolasiyor-4-en

2) https://www.limakvakfi.org/faaliyetler/limak-filarmoni-orkestrasi

3) https://www.limak.com.tr/news-and-press/press-releases/pb-2018/limak-filarmoni-orkestrasi-murat-karahan-liderliginde-turkiyeyi-dolasiyor-4-en

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol