Hak gasbını ve dayatılan kölelik koşullarını kabul etmedikleri için işten atılan ve direnişe geçen LC Waikiki işçileri zaferlerini Şişli’de bulunan Cevahir AVM önünde yaptıkları açıklama ve halayla kutladı.
Eylem alanına, “Direne direne direnişten zafere” sloganıyla gelen işçileri, alanda bulunan çok sayıda kişi alkış ve sloganlarla karşıladı. Uzun süre eylem alanında yağmura rağmen zafer halayı çekildi, kutlama yapıldı.
“Birlikte direndik birlikte kazandık” pankartının açıldığı eyleme ESP, SGDF, Birleşik Mücadele Güçleri, Sol Parti, Dostluk ve Kültür Derneği, İşçi Emekçi Birliği, İşçinin Kendi Partisi, Birleşik İşçi Kurultayı, DİSK Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut ve sendika üyeleri, İBB direnişçisi Bilal Altan, DÖB, Emekçi Hareket Partisi, Devrimci Parti, BDSP, İnşaat-İş, Yeni Dünya İşçi Çağrısı, Dev Tekstil, Devrimci Gençlik Dernekleri, Özgürlükçü Gençlik, Halk-Der, Özgür Genç Kadın ve çok sayıda kişi katıldı.
“Yaşasın sınıf dayanışması”, “Direne direne kazanacağız”, “Direne direne direnişten zafere”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarının atıldığı eylemde Türkiye’nin dört bir yanında direnen, dayanışma içinde olan ve LC Waikiki mağazalarını eylem alanına çeviren sınıf dostları selamlandı.
Özkaya: “Sendikamızla direndik”
Direnişçi LC Waikiki işçileri adına Fehim Özkaya söz aldı. Tüm zorluklara rağmen Limter-İş sendikasıyla direndiklerini ve kazandıkların söyleyen Özkaya, “Sendikamıza, dayanışan ve destek olan tüm arkadaşların hepsine teşekkür ediyorum” dedi.
Karabulut: “Fiili meşru mücadeleyle kazandık”
Direnişin başlamasıyla birlikte İnşaat-İş, Dev Yapı-İş, Dev Turizm-İş Marmara Şubesi, Limter-İş ve Dev İşçi-Sen mağazaları eylem alanına çevirmiş, işçilerin taleplerini taşımış ve boykot çağrısı yapmıştı. Mücadeleci sendikalar adına söz alan Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, “Direniş ve dayanışmayla kazanacağız demiştik, kazandık. Bu direniş 19 gün boyunca direnen işçilerin ve dayanışma gösterenlerin, ülkenin dört bir tarafında dayanışanların emeğidir” dedi. Patronların dayattığı kölelik koşullarına, mevcut anayasal hakların gasbının işçilerin örgütsüzlüğünden kaynaklandığını dile getiren Karabulut, “Bizler örgütlü işçiler, mücadele eden işçiler olarak şunu söylüyoruz; köle değiliz, iktidarın da polisin de kanunlarını, uygulamalarını tanımıyoruz. Fiili meşru mücadeleyle kazanacağız. Bundan sonra da dayanışmayı devam ettireceğiz” vurgusu yaptı.
İEB: “Direnen tüm işçilerin yanındayız”
İşçi Emekçi Birliği adına Kutsal Yazar söz aldı. Patronların tüm keyfi uygulamalarına, hukuksuzluklarına rağmen işçilerin direndiğini ve kazandığını dile getiren Yazar, “Tüm bu zaferleri kutluyoruz, direnişi sürdüren tüm direnişçi işçilerin yanındayız” dedi.
Gençlik Örgütleri: “Direnen işçilerin yolundan yürüyoruz”
Gençlik örgütleri de işçilerin eylemlerini farklı kentlere taşıdı. Gençlik örgütleri adına söz alan DÖB üyesi Ulaş Uslu, patronların baskısına karşı Türkiye işçi sınıfının direnişi sürdürdüğünü söyledi. Uslu, şöyle devam etti: “Direnen işçiler, işçi gençliğe yol gösteriyor. Onların gösterdiği yoldan yürümeye, onların gösterdiği mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. LC Waikiki’de 19 gün boyunca direnen işçileri bir kez daha selamlıyoruz.”
BMG: “Bu direniş tüm işçi sınıfının kazanımıdır”
BMG adına söz alan Mürüvet Küçük, de direnişin son derece anlamlı olduğunu kaydetti ve önemini şöyle açıkladı: “İşçi sınıfının en örgütsüz bölümündeydi depo işçileri. Örgütlenmeye yöneldikleri, haklarını istediği için pervasızca, hırsızlıkla itham edilerek, tüm hakları gasp edilecek şekilde işten atıldılar. Bunun bu kadar olmadığını örgütleri, sendikaları Limter-İş’le direnerek gösterdiler. Bu aynı zamanda güçlü bir dayanışma ağıyla buluştu ve patronlar bir kez daha gördüler, işçilerin en örgütsüz bölüklerinde dahi bu denli pervasızca saldırmalarının karşılığı giderek örgütlü hareket etmek, hak bilinciyle, tarihsel bilinçle hareket etmek. Bu direnişin kazanımı tüm işçi sınıfının kazanımıdır.”
Saygılı: “Patronların yaptıkları yanına kar kalacaktı”
Konuşmaların ardından Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, kazanımın ayrıntılarını aktardı. İktidarın ekonomi politikaları sonucu halklar her gün yoksullaştığını belirten Saygılı, işçi ve emekçilere kölelik koşullarının ve sefalet ücretlerinin dayatıldığını, reddedenlerin ise işten atma saldırılarıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Bunun son örneğinin LC Waikiki ana deposunda çalışan işçiler olduğunu hatırlatan Saygılı, “Promosyon ücretlerinin yatırılması ve iş yerinde insanca çalışma koşulları talep eden işçilerin karşılaştığı durum, Kod-46 gibi insan onuruna aykırı olan işten çıkarma gerekçesi oldu. Bir hafta içinde 14 işçi Kod-46’ya dayanarak ‘hırsızlık, güveni kötüye kullanma ve işverenin sırlarını açığa vurma’ gibi mesnetsiz gerekçelerle işten atıldı. Böylece atılan işçilerin kıdem tazminatı ve işsizlik maaşından yararlanma gibi temel hakları gasp edilirken, başka bir işletmede çalışma hakları da ellerinden alındı. Kod-46’yla yapılmak istenen belliydi. Bir avuç işçi işten atılacak ve tüm hakları gasbedilerek patronların yanına kar kalacaktı. Ayrıca tüm işçi arkadaşlarımıza da büyük bir göz dağı verilecekti” dedi.
13 işçi arkadaşımız bu haksız uygulamaya karşı 10 Ocak’ta Limter-İş öncülüğünde direnişe geçtiğini kaydeden Saygılı, “Direnişimizin 18. gününde firma yetkililerinin görüşme talebi geldi. Ardından LCWaikiki bünyesinde faaliyet gösteren Klüh patronları ve yetkilileriyle başlayan görüşmelerimiz taleplerimizin çok büyük oranda kabul edilmesi ve bu anlaşma doğrultusunda protokol imzalanmasıyla direnişimiz 19. gününde önemli bir kazanımla sonuçlandı” ifadelerini kullandı.
Kazanımlar sıralandı:
- İşten atılan işçilerin Kod-46 çıkış kodu değiştirilerek firma patronları işçileri haksız yere işten attığını kabul etti. Kod-46 çıkış kodu değiştirildi.
- İşçilerin kıdem tazminatlarının ve diğer alacaklarının ödenmesi kabul edildi.
- İşten atılan işçiler işsizlik maaşından yararlanma hakkına kavuştu.
- İşçilere haksız fesihten dolayı ek maaş ve direnişte geçirdikleri sürenin ücret olarak ödenmesi kabul edildi.
- İşçiler hakkında direniş süreci boyunca yaptıkları eylemlerle ilgili suç duyurusunda bulunulmayacağı taahhüt edildi.
- Hala LC Waikiki deposunda çalışan sendikalı veya sendikasız olan işçilerin bu süreçte eylemlere verdikleri destek dolayısıyla haklarında ifade alma işlemi yapılmaması ve iş akitlerinin sonlandırılmaması kabul edildi.
Bu kazanımın yalnızca depo önünde direnen işçilerin olmadığını ekleyen Saygılı, LC Waikiki mağazalarını eylem alanına çeviren mücadeleci sendikaların, gençlik örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin olduğunu söyledi. Öte yandan dayanışmanın ülke sınırlarını da aştığını kaydeden Saygılı, Avrupa Demokratik Güç Birliği’ne (ADBG) de işçiler adına teşekkür etti.
Açıklama, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarıyla sonlanırken işçiler yağmur altında zafer halayına durdu.