Parti tarafından yapılan değerlendirmelerde Kemal Kılıçdaroğlu’nu kerhen desteklemeyi sürdüreceklerini ve “boykot gibi milletimizin çıkarlarına hizmet etmeyen seçenekleri tavsiye etmediğimizi beyan ederiz” açıklamasında bulundu.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Aziz Kürdistan Milletine;
– Amaçlarını Kürtlerin bu seçimlerdeki etkisini kırmak ve Kürt siyasetinin kral-yapıcı rolünü ellerinden almak olarak açıklayan Türkçü ittifak başarılı olmuş ve her iki aday üzerinden de bu stratejilerini ortaya koymuşlardır. Sinan Oğan mevcut iktidarla anlaşarak Recep Tayyip Erdoğan’ın safına geçerken, Sinan Oğan’ı cumhurbaşkanı adayı gösteren Ümit Özdağ ise Kemal Kılıçdaroğlu ile bir mutabakat imzalamıştır. Türkçü ittifakın aldığı oyların hangi adaya yöneleceği belirsizliğini korumakla birlikte bu stratejinin, medyanın ve trollerin de desteğiyle Kürt oylarının dağılımına yönelik bir etki amaçladığı ortaya çıkmıştır. Bu stratejiyle Oğan-Özdağ ikilisi ve arkalarındaki devlet aklı, onların oylarının nereye gideceğinden çok Kürt oylarının nereye toplanmaması gerektiğiyle ilgilenmektedir.
– Kemal Kılıçdaroğlu öncesindeki CHP’nin, kabaca Ümit Özdağ’ın bugünkü fikirleriyle örtüştüğü bilinmektedir. Oysa bugün Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasında bir mutabakat imzalanması ve Kılıçdaroğlu’nun siyasi dilinde sertlik görülmesi bile garipsenmektedir. Bu bile kendi başına Kürtlerin doğru tarafta olduğunu göstermektedir. Bugün geri çekilmesi gereken Kürtler değildir, taraf değiştiren Özdağ’dır ve Kürtlerle aynı zemine geldikleri için taraftarlarını ikna etmesi gereken de onlardır. Kürtlerin desteği olmadan Kılıçdaroğlu’nun kazanması mümkün olmadığına göre böylesi bir durumda Özdağ zaten kaybedecektir. Bütün siyaseti Kılıçdaroğlu’na kaybettirmek olan biri için Kürtlerin geri durması apolitik bir tutum olacaktır.
– Seçim öncesi ısrarlı çağrılarımıza kulak tıkayan Kürt siyaseti kendi adayını çıkarmayarak tarihi bir fırsatı heba etmiş ve kral-yapıcı rolünü kaybetmiştir. Hatta denilebilir ki Kürt siyaseti içindeki bazı aktörler de Kürtlerin böyle bir konuma yükselmesini engellemek için ellerinden geleni yapmışlardır. Seçim sonuçlarının Kürdistan’da yarattığı etki, meclis aritmetiğinde Kürt temsilinin zayıflığı ve sorumluluk almaktan kaçınan siyasi aktörlerin varlığı, bütün bunların ortak bir aklın ürünü olduğunu göstermektedir.
– Dersimli, Kürt ve Alevi olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürtlerce özümsenmesi ve büyük oranda desteklenmesi yalnız başına değerlendirilemez. Bu seçim stratejisi, 20 yıldan fazladır iktidarda bulunan ve artık Kürt karşıtlığında ustalık dönemini yaşayan öteki adayın karşısında konumlanmaya dayanan bir stratejidir. Oğan-Özdağ ikilisi ve daha önce adaylıktan çekilen Muharrem İnce en başından bu yana Erdoğan’ın kazanması için iktidar tarafından öne sürülmüşlerdir. Masa krizi olarak bilinen Millet İttifakı’nın içindeki çatlağın da bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Kürtlere boykot öğütleyen aklın da bu anlayışın yansımaları olduğu görülmektedir. Bu strateji başarılı olduğunda Kürtler kaybedecek, siyaseten yok hükmünde olacaklardır. Bu durum seçimin kimin kazanacağıyla ilgili değildir.
– Kral-yapıcı rolü elinden alınan Kürtler bugün bir bütün olarak siyasetten tasfiye edilmek, oyun dışı bırakılmak istenmektedir. Bunun benzer bir hali 1923 meclisinde de görülmüştür. Çokça önem atfedilen Türkiye’nin ikinci yüzyılına dair muhteva oluşturulurken Kürtlerin oyun dışı kalması milletimizin geleceğine hizmet etmeyecektir. Meclis çoğunluğunun Erdoğan ve taraflarında olması sebebiyle adaylardan hangisi kazanırsa kazansın ancak Kürtler, Kılıçdaroğlu’nu desteklediğinde bu oyunda kısmi de olsa söz sahibi olacaklardır. Aksi durumlar meclise girmiş olan Kürt milletvekillerinin varlığını anlamsızlaştıracak, Kürt karşıtı cephenin güçlenmesine sebep olacaktır.
Yaptığımız değerlendirmelerde gelişmelerin gerekçelerimizi daha da güçlendirdiğini göstermiştir. Bu doğrultuda birinci tur ve ikinci turda Kürdistan kamuoyu ile paylaştığımız kararlarda bir değişiklik olmadığını, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı Dersimli bir Kürt ve Alevi olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu kerhen desteklemeyi sürdüreceğimizi, boykot gibi milletimizin çıkarlarına hizmet etmeyen seçenekleri tavsiye etmediğimizi beyan ederiz.
PAKURD BAŞKANLIK DİVANI & PAKURD GENİŞLETİLMİŞ DİVAN
